• BIST 9915.62
  • Altın 2440.177
  • Dolar 32.4575
  • Euro 34.7559
  • İstanbul 16 °C
  • Ankara 17 °C
  • İzmir 18 °C
  • Antalya 19 °C
  • Muğla 15 °C
  • Çanakkale 13 °C

Sektörün Şadan Ağabeyi

Sektörün Şadan Ağabeyi
Türk Armatörler Birliği Başkanı Şadan Kalkavan'la Türk Denizcilik Sektörü ve Fenerbahçe Spor Külübü üzerine sohbet ettik.
ŞADAN KALKAVAN SEKTÖRÜ DenizHaber'E ANLATTIŞadan Kalkavan Denizcilik Sektörünün Ombursmanı misyonunu en iyi şekilde yapan bir Armatör. 13 senedir Sektörü yönlendiren ve Deniz Ticaret Odası’nın temelini oluşturan, Türk Armatörler Birliği Başkanlığı görevinde bulunuyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün öldüğü sene doğan Şadan Kalkavan Rahmetli babası Nazım Kalkavan gibi denizcilik camiasında ağabeylik görevini hakkıyla yapan bir işadamı. Sektörde armatörler arasında ihtilaflarda danışılan ve karar mekanizmasını elinde bulunduran bir isim konumunda. Mahkemelerin seneler süren davalarını bürosunda birkaç saatte çözüyor. Türk Denizcilik Sektöründe ağabeylik vazifesini elinde bulunduran, Sektörün duayeni Şadan Kalkavan’la Denizcilik sektörü ve Fenerbahçe üzerine sohbet ettik.Recep Canpolat:Şadan Kalkavan Holding’in Türk deniz ticaret filosundaki konumu nedir?Şadan Kalkavan: 1991 yılında 15 parça dökme yük ve kuru yük gemisi olduğu dönemde sektörün dünya genelinde olan krizlerden dolayı kuru yük gemilerimizi elden çıkarmak zorunda kaldık. 2002 senesinde yeğenim olan İhsan Kalkavan’la ortak olarak Kuru yükten tanker işletmeciliğine geçtik. Neticede biz, tankerciliğe girdik. Kore’ye bir tane yeni gemi siparişi verdik. 2003’te 165 bin DWT’luk Beşiktaş tankerini teslim aldık. Bunun haricinde 2 tane daha siparişimiz var. Bunların biri mayısın sonunda, ikincisi de haziranın sonuna doğru Türkiye’ye geliyor. Böylece 165’er bin tonluk iki gemiyi daha filomuza katacağız. İhsan Kalkavan’la ortak olduğumuz Beşiktaş Denizcilik’in sahip olduğu tonaj 500 bin DWT civarındadır. Aynı zamanda 10 Armatör arkadaşımızla ortak olduğumuz Deniz Nakliyat’ta 9 adet kuru yük ve dökme yük gemisi bulunmaktadır.Recep Canpolat:Denizcilik sektöründeki canlanmanın sebebi nedir?Şadan Kalkavan:Son 50 yılın denizcilik sektörünün altın devrini yaşıyor. Son 50 yılda navlunların bu kadar yükseldiği görülmedi. Son 1-2 senedir armatörlerin yüzü gülüyor. Bunun sebebi dünya ekonomisiyle ilgili. Konjonktürel... Hükümetimizle diyalogumuz, onların denizciliğe bakışları çok isabetli ve doğru. Hükümetimizle öyle büyük bir tenakuza düşmüş durumumuz yok. Filomuzun tonajını daha yukarıya çekebilmek için bütün camiamız el birliği ile çalışıyor, elimizden geleni yapıyoruz. Tabii navlun fiyatlarının yüksek olması Armatör için yeni yatırımlara yönelmesine neden oluyor.Recep Canpolat:Ulaştırma Bakanlığına denizci birinin gelmesi sektör için ne gibi avantajlar sağladı?Şadan Kalkavan: Sayın Binali Yıldırım; Denizciliği a’dan z’ye bilen bir bakanımızdır. Denizciliğin içinden gelmiş, Gemi İnşa Mühendisi, konulara çok hakim bir bakanımız. Bundan önce denizciliğe bakan bakanlarımız, maalesef denizciliği bilmeyen, denizden nasibini almamış bakanlarımızla denizcilikte yürümeğe çalıştık. Ama bunda başarılı olamamıştık. Şu anda biz mevcut bakanımızla dört dörtlük diyalog içindeyiz. Denizciliğin gelişmesi için her türlü desteği bizlere veriyor. (Genel Yayın Yönetmenimiz Recep Canpolat, Şadan Kalkavan'la birlikte. 01.04.2005)Recep Canpolat:Hükümetten beklentileriniz var mı?Şadan Kalkavan: Beklentilerimizin birçoğunu dile getirdik. Hükümette bu konuda her türlü kolaylığı sağladı. Sayın Başbakanımızla görüştüğümüzde, kendisinden benim tek ricam Ereğli Demir Çelik Fabrikaları’yla uzun süreli mukavele yapmak istediğimizi belirttik. Bu sayede hem filomuzu yenileyeceğimiz, hem de devletimizden herhangi bir kredi talebinde bulunmayacağımızı beyan ettik. O yapılan uzun mukavelelerle Avrupa’daki bankalarla her türlü kredi imkanını sağlayacağımızı ifade ettik. Kendisi, bu konuyu dile getirdiğimizde Sayın Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen’i o toplantıya davet etti. Ve o toplantıda, Sayın bakan, konuyu a’dan z’ye İstanbul Milletvekili Cengiz Kaptanoğlu vasıtasıyla öğrenmişti. Sayın bakan, konunun doğru olduğunu teyit etti. Başbakan da orada kararını verdi. Ereğli, Demir Çelik fabrikalarıyla uzun dönemli kira sözleşmesini yapılmasının kararını verdi. Recep Canpolat:Bu konuda TÜPRAŞ’la uzun mukavele dönemine başladınız mı? Şadan Kalkavan:Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın talimatıyla uzun dönemli kontratlarda öncelik Türk Bayraklı gemilere verildi. Yeni gemi inşası için, en az 5 senelik mukavelenin olması lazım. O mukaveleyi yaptığınız zaman, Avrupa’daki bankalar, Türkiye’deki bankalar bu miktarda kredi vermeye müsait değil, bu mukaveleye her türlü kredi imkanı sağlıyorlar. Belki yüzde 10, yüzde 20’yi armatör kendi cebinden peşin veriyor, yüzde 80’ini kredilerle karşılıyor. Bu uzun dönemli mukavele yapmamızın ilk meyvelerini almaya başladık. Ereğli Denizcilik şirketini kurduk Kısmet olursa Türkiye’nin en büyük dökme yük gemilerinden birini alacağız. Yüzde 75, görüşmeler olumlu. Recep Canpolat:Son zamanlarda Türk denizcilik sektörüne milyar dolarlık finansman sağlayan Northbank’ın Türkiye’deki bir firmadan kaynaklanan bir finans sıkıntısı vardı. Bunun Türkiyedeki armatörlere bir zararı oldu mu? Şadan Kalkavan: Elbette ki zararı oldu Alman Landensbank’ın (HSH-Nordbank) Türkiye’de denizciliğe, armatörlere en büyük kredi imkanını sağlayan bankadır. Türk Armatörü bu bankadan 1 milyar dolara yakın kredi kullanmıştır. Ama yalnız bir tek arkadaşımızın Alman bankasıyla ters düşmesi, sektörü sıkıntıya sokmuştur. Avrupa bankaları Landensbank’ın lehine karar veriyor, Ancak Türkiye’deki mahkemeler Türk firmasının lehine karar veriyor. Tenakuz. Biz kalkıp da hukukumuzu, hukukçularımızı suçlamamız doğru olmaz. Ama dosyalara daha dikkatli bakıp kararları ona göre vermelerinde fayda var. Recep Canpolat:Bu olay sektörü derinden etkiledi mi?Şadan Kalkavan: Elbette, bu olay sektörü etkiledi. Alman Landensbank, eğer bu şekilde bize sahip çıkmadığınız takdirde Türk armatörlerine kredi imkanını kısıtlayacağını şifahen bizlere söyledi.Recep Canpolat:Şadan Kalkavan, denizcilik sektöründeki duruşuyla bir abi, bir ombudsman görüntüsü veriyor. Birinin sorunu olduğu zaman, hep size geliyorlar. Şadan abi, ne yapıyor da bu konumda görülüyor?Şadan Kalkavan: Bildiğim konularda, inandığım konularda, mahkemelerin 5 sene, 10 sene devam eden davalarda problemi olan, beni tanıyıp beni seven ve bana inanan arkadaşlar konularını getirirler ve ben de bildiğim kadarıyla doğru olanın tarafsız bir şekilde kararımı veriyorum. Sağolsun arkadaşlarda benim verdiğim kararı uyguluyorlar. Kardeşim dahi olsa bu böyledir. Eğer yanlış ve haksız ise ona haklı muamelesi yapmam mümkün değil. Haksızsa haksız derim. Recep Canpolat:Mahkemeye gitmeden size gelenler oluyor. Şadan Kalkavan bu gücü nereden alıyor?Şadan Kalkavan: Valla babam da aynı şeyleri yapardı. Rahmetli babam Nazım Kalkavan’da böyle ihtilaflı şeylerde hakemlik yapardı. Verdiği kararları da uygulatırdı. Allah beni bu doğruluktan, bu dürüstlükten ayırmasın. Verdiğim kararlarda hiçbir menfaat gözetmeksizin, tavrımdan dolayı teveccüh gösteriyorlar.Recep Canpolat:Özelleştirmeden aldığınız Ataköy Ticaret işletmeleri var. Hatta bunun yönetim kurulu başkanlığını da siz yapıyorsunuz. Kaça mal oldu bu, ne kadar kredi kullanıldı?Şadan Kalkavan: 200 milyon dolara Ataköy Marina’yı aldık. 100 milyon dolarını kredi, 100 milyon dolarını da öz sermaye olarak ortaklar arasında topladık. 52 ortağımız var ama ağırlıklı olarak 12 kişinin üzerinde. Deniz Nakliyat bu ortaklığa yüzde 38’le pay sahibi, Deniz Nakliyat’ın ortakları bunun dışında da hisse aldıkları için yüzde 75’ine tekabül eden bir hisseye sahip. Diğer arkadaşlar, MNG (Mehmet Nazif Günal) ve Kaşif Kalkavan’ın oğulları, onların yüzde 18 hisseleri var. Diğer hisseler ufak hisseler. Esas ağırlık 12 kişinin elinde.Recep Canpolat:Ataköy Marina’da büyük cruise gemiler için bir projeniz olacak mı?Şadan Kalkavan: Bizden evvelki yönetim kurulunda olan arkadaşlar bu marinanın daha geri çekilmesi için bir çalışmanın içine girdiler. Ama daha henüz bunun yüzde 100 müsaadesi çıkmış değil. Bu marina ile ilgili daha net bir karar verilmiş değil. Oranın cruise gemilerinin yanaşabileceği bir liman kompleksi haline getirebilmemiz için bir fizibilite raporu çıkarmamız lazım. Eğer kendi ortaklarımızla biz bu hizmeti yapamazsak, yabancı bir ortak da alabiliriz.Recep Canpolat:Son zamanlarda Gemi sökümü ile ilgili tartışmalar var Bu konuda ne diyeceksiniz?Şadan Kalkavan:Avrupa’da gemi söküm tesisi yok. Biz de AB’ye girene kadar gemi sökümüne devam edeceğiz. Devam etme arzusundayız. Eskiden kazanmış olduğumuz rakamlar artık hayal. Gemi sökümünde çalışan 3 bine yakın işçi var. Bu işçilere yardımcı olmak için, evvela biz kendimize yardımcı olacağız ama dolayısıyla tabii ki, eski kazançları elde etme konusunda umudumuz yok. Ama en önemli olan orada çalışan işçilerin istihdamında devamlılığı sağlamak için bu çalışmalara devam edeceğiz.Recep Canpolat:Türkiye’nin bu bölgede gemi sökümündeki durumu nedir?Şadan Kalkavan: Türkiye Bir anlamda gemi sökümünde bölgenin adresi oldu. Uzak doğuya gidemeyen gemiler bize geliyor. Tabi, uzak doğunu fiyatlarına bizim ulaşmamız mümkün değil. Kendi imkanlarıyla uzak doğuya gidebilecek gemileri bizim almamız mümkün değil. Uzak doğuya gidemeyen gemiler bize geliyor. Recep Canpolat:Şadan Bey, Kamuoyu sizi denizcilik sektöründen çok Fenerbahçe ile tanırlar. Taraftarın Şadan Babası, Şadan Abisisiniz. Orada da bir abi misyonunuz var. Futbol şubesi başkanlığı yaptınız. Ancak Başkanlığa aday olmadınız. Neden?Şadan Kalkavan: Başkanlığa aday olmamın en büyük sebebi; Denizcilik sektöründe o dönem, bir kriz yaşanıyordu. Daha önce 15 parça gemim vardı. Bu krizden dolayı bir sıkıntı içine girdik. Ben bu güne kadar Allah’a bin kere şükür, hiçbir alacaklıyı kapıma getirmiş değilimdir. Ben alışverişlerde sözlerle hareket ederim. Ha ben söz vermişim ha senet. Ben verdiğim sözlerin hep arkasında olan bir insanım. Başkanlığa gelecek insanın da eli cebinden çıkmaması lazımdı. O dönemde Hakan Uzan, bana bir arkadaşımla haber gönderdi. 25 milyon dolar emrinde, başkanlığa soyunsun. Ben bana bu haberi getiren Sedat’a dedim ki, eğer 25 milyon dolar koyuyorsa gelsin o başkan olsun ben futbol şubesinde görev yapayım. Ben başkasının parasıyla orada başkanlık yapacak karakter yapısına sahip bir insan değilim. Böyle bir konuşma da geçmiştir. Maddi imkansızlıklar yüzünden başkanlığa aday olmadım. Ama benim içimden de illa başkan olayım diye bir düşünce geçmiş değildir. Başkanlığa hevesli bir insan değildim. Selim beni, başkanlığa soyunmam için çok zorladı. Anlattığım nedenlerle hazır değildim. Bir başkanın eli cebinden çıkmaması lazım. Ben de malımı mülkümü, servetimi satıp da başkanlığa aday olmayı düşünmedim doğrusu. Bir de kriz vardı tabi... Mevcut başkanımız da bugüne kadar gelmiş geçmiş başkanların hiçbirinin yapamadığı bir başarıyı elde etti, tesisleşme açısından. Buna her defasında saygı duyarım. Aziz başkan iyi şeyler yaptı. Ama birebir insani münasebetleri sıfır olan bir insan. Gerek yazılı gerek görsel basınla, gerekse taraftarlarla diyalogu açısından hiç de hoş olmayan hareketlerin içinde. Benim kendisine bir abi tavsiyem basınla ve taraftarlarla daha sıcak, daha insani ilişkiler kursun; karşısındakinin de insan olduğunu unutmasın. Recep Canpolat:Bundan sonraki süreçte böyle bir şey düşünebilir misiniz?Şadan Kalkavan: Eğer Fenerbahçe şampiyonluğa gidiyorsa, kimse bu göreve talip olmaz. Ama başarısız olursa, şampiyon olamazsa sen altından saray da yapsan takım şampiyon olamadığı takdirde sen taraftarlar açısından başarılı addedilemezsin. Ha tesislerden dolayı belki üyelerin teveccühünü kazanabilirsin ama taraftarların desteği olmadan o tribünde duramazsın. Sportif başarıyı gösteremediği takdirde hiçbir yönetim başarılı addedilemez. Recep Canpolat: Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz.Not:Bu Ropörtaj Akşam Gazetesinde 04.04.2005 tarihinde Seyir Defteri köşesinde yayınlandı.http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/2005/04/04/yazidizi/yazidizi1.html DenizHaber.Com
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 Deniz Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim