Mubariz Mansimov’un sahibi olduğu Palmali Grubu’nun, Rus enerji devi Lukoil’in İsviçre merkezli yan kuruluşu Litasco’ya karşı açtığı yüksek profilli tazminat davasında, İngiltere Yüksek Mahkemesi kararını verdi. Ekonomimde yer alan habere göre Yargıç Mark Pelling, Palmali'nin yaklaşık 120 milyon dolar tutarındaki tazminat talebini reddetti ve sözleşmenin geçersiz olduğunu hükme bağladı.
Azerbaycan asıllı iş adamı Mubariz Mansimov'un kontrolündeki Palmali, ilk olarak 2017 yılında Lukoil'in İsviçreli yan kuruluşu Litasco'ya karşı Yüksek Mahkeme'de dava açmış ve başlangıçta yaklaşık 2 milyar dolar tazminat talep etmişti. Ancak Litasco, 2020 yılında davanın büyük bir kısmının düşürülmesini sağlamıştı.
Palmali, bu yılın başlarında görülen davada, Litasco'nun aylık 700.000 tona kadar kargo tedarik etme yükümlülüğünü ihlal ettiği iddiasıyla 120 milyon dolar civarında tazminat talep ediyordu.
Yargıç Mark Pelling, Palmali'nin davasını reddetti ve Litasco ile yapılan sözleşmenin, şirketin o zamanki Genel Müdürü Valery Golovushkin'in "açık bir çıkar çatışması" içinde olması nedeniyle geçersiz olduğunu söyledi.
Palmali Holding davayı temyize taşıyacak
Karara ilişkin Palmali Holding'ten yapılan açıklamada şöyle denildi:
"Palmali Holding olarak, Londra Yüksek Mahkemesi’nin Litasco davasına ilişkin vermiş olduğu kararı kabul etmediğimizi kamuoyuna saygıyla bildiririz. Mahkeme, davayı esas yönünden reddetmiş olup, bu durum Palmali’nin haklı taleplerini geçersiz kılmaz. Söz konusu karar, somut ticari gerçekler dikkate alınmaksızın, tek taraflı ve eksik değerlendirmeler temelinde alınmıştır. Bu nedenle, karara karşı temyiz süreci derhal başlatılacak ve hukuki mücadelemiz daha da kararlılıkla sürdürülecektir.
Kararda ileri sürülen, Litasco’nun eski CEO’su Valery Golovushkin’e ilişkin “çıkar çatışması” iddiası, tarafımızca kesin surette asılsız ve dayanaksız olarak değerlendirilmekte olup, kabul edilmesi mümkün değildir. Palmali ile Lukoil arasındaki 15 yılı aşkın stratejik iş birliği süresince, Litasco tarafında dört ayrı CEO görev yapmıştır. Bu durum, iş ilişkilerinin şahıslara değil, kurumsal yapıya ve uzun vadeli ticari ilkelere dayalı olduğunu açık biçimde ortaya koymaktadır.
Ayrıca kamuoyunda yansıtıldığı gibi, dava yalnızca 15 milyon dolarlık bir karşı talepten ibaret değildir. Dava konusu, çok daha yüksek meblağları ve uluslararası ticaretin temel etik değerlerini içermektedir. Bu nedenle, Palmali Holding olarak bu süreci yalnızca mali bir mesele değil, aynı zamanda ticari itibarı, güveni ve ilkesel duruşumuzu koruma mücadelesi olarak görmekteyiz.
Şirketimiz, haklılığına olan inancını korumakta olup, tüm yasal yollar sonuna kadar kullanılacaktır. Palmali Holding, adaletin tecelli edeceğine olan tam inancıyla süreci uluslararası hukuk çerçevesinde sürdürecek ve tüm gelişmeleri şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşacaktır."
DENİZ HABER AJANSI