ROKETSAN tarafından geliştirilen Tayfun kısa menzilli balistik füzesi, MİLDEN denizaltılarına entegre edilen MİDLAS dikey atım sistemiyle birlikte artık denizaltılardan da fırlatılabilecek. Bu adım, Türkiye'nin savunma gücünü deniz altında da önemli ölçüde artırıyor.
Türkiye’nin savunma sanayisinde stratejik kabiliyetlerini artıran önemli bir adım daha atılıyor. Turdef’de yer alan habere göre; ROKETSAN tarafından geliştirilen Tayfun kısa menzilli balistik füzesi, milli denizaltı projesi MİLDEN için özel olarak tasarlanan MİDLAS dikey atım sistemi ile artık denizaltılardan da fırlatılabilecek. Bu gelişme, Türkiye’nin denizaltı platformlarından balistik füze atma kapasitesine sahip sayılı ülkeler arasına girmesi açısından büyük önem taşıyor.
MİDLAS sistemi denizaltılar için uyarlandı
12. Deniz Sistemleri Semineri kapsamında tanıtılan yeni MİDLAS VLS (Vertical Launching System) konfigürasyonu, sadece balistik değil aynı zamanda seyir füzelerinin de fırlatılmasına olanak tanıyor. ROKETSAN’ın tanıttığı bu sistem, MİLDEN denizaltılarına entegre edilmek üzere tasarlandı. Yapılan sunumda, MİDLAS’ın Gezgin ve Atmaca UM kara saldırı füzelerinin yanı sıra Atmaca gemisavar füzesi ve Tayfun SRBM ile de uyumlu olduğu ifade edildi.
Tayfun füzesi için denizaltıdan fırlatma dönemi başlıyor
ROKETSAN’ın Tayfun balistik füzesi, normalde kara konuşlu sistemlerle kullanılmak üzere geliştirilmişti. Ancak artık bu füze, yapısal değişikliklerle denizaltılardan da ateşlenebilir hale getiriliyor. Özellikle katlanabilir kanatçıklar gibi denizaltıdan fırlatmayı mümkün kılacak modifikasyonlar üzerinde çalışılıyor. Bu da Tayfun’un sadece karada değil deniz altında da etkili bir güç unsuru haline gelmesini sağlıyor.
Gezgin ve Atmaca UM ile ara çözüm planı
Seyir füzeleri cephesinde ise Atmaca UM dikkat çekiyor. Kara hedeflerine saldırı amacıyla geliştirilen bu versiyon, farklı güdüm sistemleri sayesinde araziye yakın ve hassas uçuş yapabiliyor. 400 kilometre menzile sahip olan Atmaca UM, kara konuşlu mobil lançerlerden fırlatılabiliyor. ROKETSAN’ın bu füzeyi MİDLAS sistemiyle uyumlu hale getirmesi, denizaltı operasyonları için de kısa vadeli bir çözüm sunuyor. Öte yandan daha uzun menzilli bir çözüm olan Gezgin füzesinin geliştirme süreci sürüyor. Tomahawk ve Kalibr füzelerine benzer niteliklerde olması hedeflenen Gezgin’in denizaltı entegrasyonunun zaman alacağı öngörülüyor.
Tayfun’un menzili ve etkisi dikkat çekiyor
Balistik füzelerin en önemli avantajı, hedefe ulaşma sürelerinin oldukça kısa olması. Seyir füzeleri hedefe bir saate kadar sürebilen zamanlarda ulaşırken, Tayfun gibi kısa menzilli balistik füzeler aynı mesafeyi yalnızca birkaç dakika içinde kat edebiliyor. Bu da taktik üstünlük anlamında ciddi bir avantaj sağlıyor. 2023 yılında yapılan açıklamalarda Tayfun’un Blok I modelinin 1000 kilometre, Blok II versiyonunun ise 1500 kilometre menzile sahip olduğu belirtilmişti. Son testlerde ise hem yüksek isabet oranı hem de hız kabiliyetiyle dikkat çeken Tayfun’un nihai hedefinin 2000 kilometre menzile ulaşmak olduğu ifade edilmişti.
Türkiye’nin MİLDEN projesiyle denizaltı platformlarını daha da güçlendirmesi, özellikle çevresel tehditler karşısında caydırıcılığını artıracak bir unsur olarak değerlendiriliyor. Bu gelişme, Türk savunma sanayisinin teknoloji ve strateji bakımından ulaştığı yeni seviyeyi de gözler önüne seriyor.
DENİZ HABER AJANSI