Turizm ve Çevre Gönüllüleri Başkanı Filiz Ersan, Muğla’nın Marmaris İlçesi’nde deniz üzerinde yürünüyor hissi veren dünyaca ünlü Kızkumu’nun bulunduğu cennet gibi Orhaniye Köyü ve koyunun kaçak cenneti haline geldiğini söyledi.
Muğla Özel İdare Genel Sekreterliği’ne yazdığı dilekçe ile de kaçak yapıların yıkılmasını isteyen Filiz Ersan, sert açıklamalarda bulundu. Ersan, özellikle kaçak iskele sayısının her geçen gün fazlalaştığını belirttiği Orhaniye’nin giderek yok olmak üzere olduğuna dikkat çekti.
Filiz Ersan, "Orhaniye Köyü, körfez içi, bük mevkii, 2. Derece SİT ve Özel Çevre Koruma Alanı içinde kalıyor. Buna rağmen koyda çok sayıda yıkım kararı bulunan iskeleler varken bunlara bir yenisi eklendi. Bük mevkiine denize atılan beton tonozlar ve 4 yüzer iskele faaliyetini sürdürürken karada da denize doğru uzayan kaçak bina inşaatı hızla devam ediyor. Konuyu Hisarönü Jandarma Birliği’ne bildirdim. Ekipler giderek tutanakları tutup inşaatı mühürledi" dedi.
İskele için de izin alınıp alınmadığını da araştıran Filiz Ersan "İzin için müracaat edildiğini, ancak alınamadığını öğrendik. Kaçak deniz dibi dolgusu ve kaçak iskelelerdeki tehlikenin boyutunu İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ile İl Özel İdaresi makamlarına da bildirdim" diye konuştu.
KIZKUMU’NDA TEHLİKE
Filiz Ersan kaçak iskeleler yüzünden yaz aylarında üzerinde binlerce turistin yürüdüğü efsane Kızkumu’nun kaybolmak üzere olduğunu da savunarak, "Orhaniye Körfezi yarı kapalı bir deniz olup, marinanın mevcudiyetiyle de kirliliğe zaten müsait durumda. İskeleler, denizin oksijeninin önünü kesiyor. Deniz dibi bioçeşitliliği habitatını bozuyor. Dalgalarla gelen kumlar Kızkumunu besliyor. Oksijen olmazsa, bu dalgaların önü kesilirse efsanevi Kızkumu’nun tehlikede olduğu da dikkatlerden kaçmamalıdır. Her şeyden önce turizm köyü olan köy halkının geleceğini düşünmek zorundayız. Bu deniz ulusun malı ve çocuklarımıza ait. Kızkumu’nun karşısında bakir bir koy vardı; Bük. Bük’te bakirlik bitti. Burada yapılacak herhangi bir yanlış girişim ve bu gibi faaliyetler diğer girişimcilere de emsal teşkil edecek. Dolayısıyla doğa için tehlike açıkça ortada. Bükün eski doğal konumuna getirilmesini, tüm ilgili birimlerin uyarılmasını ve harekete geçirilmesini istiyoruz" dedi.
İSKELE BEKLETMİŞLER
Birkaç gün önce Kızkumu’nun üzerinde ahşap iskeleler bekletildiğini anlatan Ersan, "Sonrasında da kum üzerinden dört iskele çekile çekile büke getirilmiş. Fütursuzca ve nasıl bir cesaretle böyle bir şey yapılabilir? Kimden cesaret alıyorlar? Köyün yetkilileri bunu nasıl görmüyor da ben İstanbul’dayken bunu duyuyor ve engellemeye çalışıyorum. Nerede yetkililer? Kapalı gölet misali denize sahip Orhaniye Koyu bitirilmemeli. Orhaniye bölgenin incisi. Zaten oradaki marina bölgeyi yeterince bozmuş durumda. Kaçak iskelelerde yabancılara ait tekneler burada yaz kış kaçak olarak kalıyor. Döviz kaybına da neden oluyorlar" dedi.
’TEK İSKELE OLMALI’
Filiz Ersan, kaçak iskelelerin yıkılarak köye tek iskele yapılması gerektiğini belirterek, "Devletin izin verdiği ve herkese açık tek tip iskele acilen buraya yapılmalı. İşin içinde siyasilerin olduğunu biliyoruz. Fakat siyasi de olsa karşılarında olacağımızı herkes bilmeli. Hatta gerek siyasi olsun ve gerekse Ankara’dan aldıkları siyasi destek olsun hepsinin karşısındayız. Bunlara mutlaka cesaret veren var. Bunları araştırıyoruz ve karşılarına çıkacağız. Orhaniye ve Bük koyu eski haline dönmek zorunda. Küçük taş iskeleler bile kalkmalı. Artık yeter. Çocuklarımızın son yeşil ve mavilerini korumak zorundayız" dedi.