Fok balıkları gülme yetisine sahip midir bilinmez. Ancak bu fotoğraflara bakıp da "gülmezler" diye iddia etmek de hayli zor. Belki sadece vicdanen rahat hissetmek için onların güldüklerini düşünüyoruz. Çünkü onlara hayatı zindan edenler de yine bizleriz. Fok balıkları için "çok sevimliler" desek az olur.
Halk arasında ayıbalığı diye anılan fok, aslında bir balık değil, memelilerin yüzgeçayaklılar takımındandır. Deniz hayatına uymuş bir kara hayvanıdır. Soğuk ve ılıman denizlerin kıyılarında yaygındırlar. Tropik denizlerde çok az türleri bulunur. Familyanın Türkiye'de rastlanılabilen tek temsilcisi Akdeniz foku'dur.
Yüzgeçayaklılar üst familyasının en büyük ve en küçük türleri fokgiller familyasına aitdir. Fokgillerin ortalama ölçüleri morslar ve denizaslanıgillerden küçüktür. En küçükleri Baykal foku ve kıvrak fok, 110-140 cm uzunluğa ve 50 kg'dan biraz fazla bir ağırlığa ulaşırlar. Büyüklük rekorunu 6,5 metre uzunluğa ve 4 ton ağırlığa kadar varan deniz fili tutmaktadır.
Denizaslanıgillerden farklı olarak, fokgillerde çoğunlukla dişi ve erkek türler aynı büyüklükte, bazen dişiler biraz daha büyük olurlar. Sadece deniz fillerinde erkekler dişilerden çok daha büyük olurlar.
Fokgiller, denizaslanıgiller gibi büyük koloniler oluşturmazlar. Sadece deniz fillerinde, bir erkek diğer erkeklerle dövüştükten sonra iyi kolladığı bir harem oluşturur. Çoğu fokgiller yalnız ya da küçük topluluklar içinde yaşarlar.
Çoğu fokgiller balık ve diğer deniz hayvanları ile beslenirler. Bazıları bir tür besin üzerinde uzmanlaşmışlardır; örneğin yengeç yiyen fok'un yaşam şekli ve hatta çene yapısı güney kutbu yengeçleri ile beslenmeye ayak uydurmuştur.
Dişi foklar yılda bir ya da iki yavru doğurur. Yavru beyaz bir kürkle doğar.Anne fok yavrudan hiç ayrılmaz. Onu kollarına alarak denize sokar, yüzmesini öğretir. Ara sıra yavruyu suya bırakır, sonra tekrar tutar. Yavrular suya alıştıktan sonra kıyıda suya dalıp çıkarak bin türlü oyun yapan genç fokların yanına götürülürler.
Fokgiller yüzmek için arka yüzgeçlerinin parmaklarını gerip onları daha geniş yaparlar ve onların gücü ile ilerlerler.
Böylece fokgillerin suda yaşamaya, denizaslanıgillerden daha iyi ayak uydurmuş olduklarını söyliyebiliriz. Çünkü suda işlerine yaramayan ön yüzgeçleri zayıflamışdır.
Fokgiller karada karınları üzerinde sürünerek ilerler. Bu yorucu ilerleme yönteminden dolayı bazen sağa ya da sola doğru ilerlemek için o yana doğru yuvarlanırlar. Karlı ve buzlu bir ortamda kayabildikleri için daha rahat ilerlerler.
Ancak bu kadar sevimli hayvanların en büyük düşmanı ise googlede yapılan aramalarda insan olarak çıkıyor.
Deniz Haber Ajansı