Rekabet Kurumu Başkanı Nurettin Kaldırımcı İDO'dan başkasının aynı hatlarda piyasaya girmesinde hukuki engeller olduğuna dikkat çekti. Rekabet Kurumu Başkanı Kaldırımcı İDO ile ilgili soruları ilk kez için yanıtladı.
Rekabet Kurumu Başkanı Nurettin Kaldırımcı sürekli tartışmaların merkezinde olan İstanbul Deniz Otobüsleri AŞ’yle ( İDO ) ilgili olarak ilk kez konuştu. Fiyat artışları nedeniyle kendilerine gelen şikâyetler üzerine İDO’yu iki kez ön incelemeye aldıklarını ancak soruşturma açılmaması kararı verdiklerini belirten Kaldırımcı, yaşanabilecek sıkıntılar konusunda özelleştirme öncesinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi ’ni uyardıklarını da açıkladı.
İDO’yla ilgili şikâyetlere yönelik ön inceleme yapmıştınız. Sonuç ne oldu?
İDO’nun özelleştirilmesinden sonra uygulamalarıyla ilgili çok sayıda şikâyet bize ulaştı. Şikâyetlerle ilgili olarak ön araştırma yaptık. Birinci ön araştırma sonucunda, soruşturma açılmamasına karar verildi. Şikâyetler devam edince, ikinci kez ön araştırma yoluna girdik. Ancak burada da soruşturmanın açılmaması kararı çıktı. Bizim müdahil olabileceğimiz bir durum bulamadık. Zaten İDO özelleştirmesinin, diğerlerinden bazı farklarının olduğunu biliyoruz.
İDO’nun özelleştirme dosyası, diğerlerinden farklı diyorsunuz. Bu fark mı İDO’da çok sayıda şikayete neden oldu?
İDO’yla ilgili soruşturma açma yetkimiz saklı. Ama bu tür meselelerin yapısal diyebileceğimiz bir boyutu var. Kamu tekelinden özel kişilerin işletmesine geçerken bazı sorunlar olabiliyor, bunlar özelleştirme sonrası komplikasyonlar olarak tanımlanıyor. İDO örneğine bakarsak, burada bazı hatlar kârlı, bazıları zararda. İkisini (zarar ve kâr eden hatları) ayrıştırıp satmak mümkün olsa, belki orada daha rekabetçi bir yapı ortaya çıkacaktı. Ancak bu sefer de satma şartları daha zayıf olacaktı. Şu anda paket halinde satıldığı için bazı hatlarda aşırı fiyat şikâyetleri var. Ama bazı hatların da zararına çalıştığını biliyoruz.
Kısaca İDO’da özelleştirme modelinde sıkıntı var diyorsunuz.
(Bu sorunlarda) özelleştirme modelinin büyük ölçüde belirleyici olduğunu söyleyebiliriz. Ama tüketicilere yansıyan sıkıntıyı da, yöneticilik, işletmecilik zafiyeti olarak tanımlamak mümkün. Şu andaki şikâyetleri, (şirketin) işletmecilik, yönetim tarzı kaynaklı olarak yorumluyorum.
İDO’da özelleştirme sisteminin yanlış olduğunu söylüyorsunuz. Burada kamuya da bir eleştiri getirmiş oluyorsunuz.
Özelleştirme öncesi ihaleye çıkılırken, daha rekabetçi, tüketici açısından olumsuzluğu olmayacak bir model veya ayrıntı geliştirilebilirdi. Bizim kurul görüşümüz de bu yönde. Daha rekabetçi bir modelde özelleştirme yapılsın dedik. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu özelleştirmeyi yaptı ve pratikte bunun (söylediğimiz modelin) mümkün olmadığı bildirildi. Şunu unutmamak lazım. Biz görüş bildiriyoruz. Ama “İlla bu şekilde özelleşecek” diye bir dayatma yapmamız mümkün değil.
Ama diyorsunuz ki, tarih bizi haklı çıkardı. Keşke haklı çıkarmasaydı. Tekrar ediyorum; bu bir yönetim ve işletme zafiyeti.
Bu durumda İDO’daki fiyat artışlarıyla ilgili konuya bir başka kurumun mu bakması gerekecek?
Biz fiyat denetim komitesi filan değiliz. Fiyatlar yükselebilir veya düşebilir. Biz fiyat artışları kötü amaçla mı kullanılıyor, başkalarının piyasaya girişi engelleniyor mu ona bakıyoruz. İDO’da da başkasının piyasaya girmesi konusunda hukuki engel var diye anlamak lazım. Çünkü o bölgede işletmecilik yapma hakkı bir firmaya verilmiş ve belirli bir süreyle özelleştirilmiş.
Hamdi Akın’a destek geldi
Geçen günlerde İDO bir kez daha gündeme geldi. Bursa Belediyesi’nin ve Negmar Denizcilik’in İDO’ya iki rakip hat kuracağını açıklamasının ardından Akfen Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, “Bu hukuka aykırı olur” dedi. İDO’nun işletme haklarını aldıklarında kendilerine rakip hatlara izin verilmeyeceğinin taahhüt edildiğini söyleyen Akın, “Sözleşmemizde bu maddeler var” dedi. Rekabet Kurumu Başkanı Nurettin Kaldırımcı’nın röportaj sırasında “İDO’da da başkasının piyasaya girmesi konusunda hukuki engel var diye anlamak lazım. Çünkü o bölgede işletmecilik yapma hakkı bir firmaya verilmiş” ifadelerini kullanması, Rekabet Kurumu’yla Akın’a destek verdiği şeklinde yorumlandı.
Kaynak: Radikal Gazetesi