
ile her tür genel kargo, demir çelik ve sıvı yükler için bölgenin en önemli
limanlarından biri olan Evyapport 80 bin m3 sıvı yükler tank terminali ve
iskeleden itibaren elektrik ısıtmalı, izolasyonlu yer altı hatları ile her tür sıvı yüklerin tahmil, tahliye ve depolanmasında kullanılıyor.UTA Lojistik: Evyap Lojistik'in akaryakıt depolama tankı üretimi gündemde. Bu projeyi başlatmaya nasıl karar verdiniz?Buğra Bilginer: Bizim bu çalışmamız Petrol İşleri Kanunu ile gündeme geldi. Eskiden akaryakıt şirketleri Türkiye'de mal bulundurmak zorunda değildi. Sadece Tüpraş'tan ve Petkim'den mal alınabiliyordu. Şimdi ise hu kanunla birlikle her dağıtıcı yurtdışından kendi malını ithal edebilecek. Bu serbestliğe karşı da her ithalatçının Türkiye'de milli güvenlik stoku olarak yıllık, satışının yüzde 10 kadarını depolaması gerekiyor. Biz de bu yönde tank çalışmalarına başladık; görüşmelerimiz devanı ediyor. 2005 sonu itibariyle de bu alanda hizmet vermeye başlayacağız.UTA Lojistik: Ukrayna'nın ilk milli konteynır hattının ucu Evyapport limanından başlatıldı, Ukrayna Ulaştırma Bakanlığı ile olan işbirliğiniz nasıl gelişti?Buğra Bilginer: Aslında biraz tesadüfi oldu. Biz bir yayında onların röportajını gördük. Onlar da başka bir yayında Evyap ile ilgili bir röportaja rastlamalar. Aynı dönemde iki taraf da birbiriyle irtibat kurmaya çalışırken bir şekilde buluşuldu. Ukrayna'nın bu konuda bir ihtiyacı vardı. Çünkü Ambarlı Limanlarında bir yoğunluk yaşanıyor, dolayısıyla da Anadolu yakasında konteynır limanına ihtiyaç duyuluyordu. Evyap'ın ana uğrak limanı olan Ilichevsk limanında fabrikası olması da bu çalışmamızdaki etkenlerden biriydi. Neticede bu işe ortak noktalarda buluşarak başladık ve şu anda düzenli olarak devam ediyoruz.UTA Lojistik: Mısır 'da da bir üretim yeriniz var. Peki Mısır ile buna benzer bir çalışma gündeme gelebilir mi?Buğra Bilginer: Evet, böyle bir şey düşünüyoruz. Zaten lojistik hizmetler, ihracatçılar için olmazsa olmaz ihtiyaçlardan biri. Dünyada artık herkes aynı tür ürünleri üretiyor, aynı tedarikçiden yararlanıyor, aynı kalitede mal üretiyor. Bu noktada firmaların rekabet avantajı oluşturacağı alan kalmadı. Artık tedarik zincirinde lojistiğin önemi ön plana çıkıyor.Bahsettiğiniz gibi başka bir ülke ile yapılacak çalışma kapsamında Arnavutluk bizim için uygun bir tercih olur. Çünkü Arnavutluk'ta Evyap'ın Duru markalı ürünleri pazar lideri... Fakat ilginçtir ki buradan Arnavutluk'a konteynır hattı yok. Ve malım bu ülkeye ulaştırmak isteyen firmalar, konteynır hattı oluşturmak veya gemi kiralamak gibi özel çözümler bulmak zorunda kalıyor. Mısır'da ve Romanya'da da Evyapport'tan sefer düzenleyecek konteynır hattı oluşturmaya yönelik çalışmalarımız var.UTA Lojistik: Haydarpaşa Limanı'ndan bahsettiniz. TCDD limanlarının özelleştirilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?Buğra Bilginer: Limanların özelleştirilmesi doğru bir karar ama bir yandan da geç kalınmış bir girişim. Özelleştirmeler zor işlerdir ve bu işin doğru ellere teslim edilmesi gerekir. Çünkü limanlar ülkenin ekonomik kaderini değiştirebilecek noktalardır, Eskiden kapitülasyonlardan korkuyorduk. Şimdi ise limanların yabancılara da devredilebilmesi söz konusu. Ben bu stratejik noktaların doğrudan yabancılara verilmesine taraftar değilim. Limanları tamamen kontrolden çıkartmak yerine kontrollü olarak devredilmesi daha doğru olur. Bu yüzden de Türk şirketlerine önemli görevler düşüyor.Limanların özelleştirilmesi tüm dünyada olan. yaşanan bir süreç. Hamburg Limanı, New York Limanı ve Fransa'daki limanlar şehrin içinde kaldığı için dışarıya itiliyorlar. Türkiye'de de Haydarpaşa gibi şehrin içinde kalan limanların kapatılması lazım. Diğerlerinin özelleştirmesinde ise devredilen firmalardan yatırım garantilerinin istenmesi gerekir. Fiyatlandırma politikalarında da devletin denetleyici olması şart. Türkiye'de limancılığın iyi biliniyor ve uygulanıyor olması gerekiyor. Çünkü yurtdışında "ana limanlar" var. Türkiye'de bu tür limanlar olmadığı için gemiler Türkiye'ye gelemiyor, ithalat ve ihracatın önemli bir bölümü de aktarmalı olarak yapılıyor. Ve her aktarmada şirketler diğer terminale -örneğin İtalya'ya- konteynır başına 100 dolar para veriyor. Bu da hem maliyeti hem de transit süresini artırıyor.UTA Lojistik: Firmanız özelleştirilecek bu limanlara talip mi?Buğra Bilginer: Bu konuda görüşmelerimiz var, fakat bu zor bir karar. Evyap olarak Türkiye'de limancılık konusunda faaliyet gösteren birkaç Türk şirketinden bir tanesi olduk ve gerçekten de iyi bir tecrübemiz var. "Şurada liman yapın" denilse, bunu gerçekleştirebilir durumdayım. Bu yüzden de yurtdışından bu konuda gelecek tekliflere açığız.UTA Lojistik: Avrupa'da limanlar arası rekabetin Türkiye'ye oranla daha yoğun olduğu biliniyor. Sektörün li-mancılıkta rekabeti yakalaması için neler gerekiyor sizce?Buğra Bilginer: Aslında bu konuda özel sektöre düşen görevler olduğu gibi, devlete de düşen görevler var. Özel sektörün gösterdiği çabayı devletimizden de bekliyoruz. Öncelikle sıkıntı yaratan kurallarda biraz açık olmamız lazım. Türkiye'deki limanlarda bir takım iyileştirmeler var, ama daha iyi olması lazım. Çünkü Avrupa'da limancılık konusunda ülkeler arasında büyük bir rekabet bulunmakla... Avrupa'da limanlar devletler tarafından açıkça veya el altından destekleniyor.Türkiye şu anda AB 'ye üye olmamasına rağmen devletin bu tarzda bir girimimi yok. Tam tersine; alınan bazı çifte vergilendirmeler limancılığın önünde engel yaralıyor. Özel limanlar şu an yaptığı işin yüzde 15'ini devlete vergi olarak ödüyor. Devletin en azından bu vergileri kaldırılması lazım. AB'ye lam üyelik yolunda Türkiye'nin bu teşvikleri vermesi için iki-üç senesi var. Tabii bu teşvikler verilirken doğru yatırımların dikkate alınması da gerekir. (Kaynak: UTA Dergisi; Nisan 2005 Sayısı)