Grimaldi Group, geleceğe umutla bakıyor
Dünyanın en önemli armatörlük firmalarından bir olan İtalyan Grimaldi Gruop’un organize ettiği geleneksel 16. Euromed Convention toplantısı, 65 ülkeden acente ve armatörlerin katılımı ile Sicilya Adası’nın Palermo şehrinde gerçekleşti.
Denizcilik sektöründeki son gelişmelerin masaya yatırıldığı toplantıya Türkiye’den Arkas, Egekont, Borusan, OMSAN, Ford Otosan’dan üst düzey yöneticileri katılırken, Türkiye’den tek basın temsilcisi olarak Deniz Haber Ajansı davet edildi.
Grimaldi Group 1947 yılında Guido Grimaldi ve kardeşleri Luigi, Mario, Aldo ve Ugo tarafından kuruldu. Filosunda değişik boyutlarda 102 gemi bulunan Grimaldi Group, haftada 51 ülkeden 112 limana sefer yapan global bir şirket olarak göze çarpıyor. Grimaldi Group bünyesinde Grimaldi Lines dışında, Atlantic Container Line (ACL), Minoan Lines, Finnlines ve Malta Motorways of the Sea isimli armatörlük firmaları yer alıyor.
Grimaldi Group, 12 ülkede 18 liman ve terminal işletmeciliği yapıyor. İtalya, Danimarka, İrlanda ve Amerika Birleşik Devletleri’nde 4 lojistik üssü bulunan Grimaldi Group’un, 2011 yılı cirosu 2,5 milyar Euro’ya ulaştı.
Grimaldi Group’un kurucusu Guido Girmaldi 5 Eylül 2010 tarihinde hayatını kaybetti. Şirket, Emanuele, Gianluca ve Diego Grimaldi kardeşler tarafından yönetiliyor. Grimaldi Group Yönetim Kurulu Başkanı Emanuele Grimaldi, İtalya Armatörler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Avrupa Armatörler Birliği Konsey Üyeliği görevinde bulunuyor.
Palermo’da yapılan 16 Euromed Convention toplantısında, Deniz Haber Ajansı’na özel açıklamalarda bulunan Grimaldi Group CEO’su Emanuele Grimaldi, denizcilik sektöründeki gelişmeleri ve Grimaldi Group’un hedeflerini Recep Canpolat’a anlattı.
Sayın Emanuele Grimaldi, geçen seneden, bu güne denizcilik sektöründeki gelişmeler ile ilgili bilgi verir misiniz?
Geçen sene yapılan 15. Euromed Convention toplantısından bu yana ekonomik senaryo en azından Avrupa için çok büyük derecede bir değişim gösteremedi. Kesinlikle çok zorlu zamanlardan geçtik ve şimdilerde iyileşmenin ilk çekingen ışıklarını görmekteyiz.
“Kriz” kelimesi zamanlarımızı son derece iyi açıklıyor gibi. Yeni öğrendiğim bir bilgiyi sizlerle de paylaşmak istiyorum “Kriz” kelimesi antik Yunancadan gelme ve antik Yunanca’da ilk manası “Hüküm” manasına geliyor. Üzülerek belirtmeliyim ki bu krizden çıkamayan birçok firma için bu yerinde bir kelime oluyor. Ancak Hüküm kalite ve marifetin tanındığı pozitif bir güç de olabilir. Geçtiğimiz yıl Capri’de Çin’ce de “Kriz” kelimesini ve “Fırsat” kelimesini anlatan ideogramların aynı olduğunu öğrenmiştik. Bu kesinlikle ilgi çekici bir kavram ve deniz taşımacılığı göz önünde bulundurulduğunda ise son derece alakalı. Deniz taşımacılığında karar veren mercilerin bu zorlu zamanlarda sordukları soru şudur: Krizi nasıl fırsata çevirebiliriz?
Sayın Grimaldi, siz krizi fırsata çevirdiniz mi? Denizcilik sektöründeki krizi nasıl fırsata çevirebilir siniz?
Grimaldi Grup olan bizler, bu sene bu kavramın son derece başarılı bir örneğini gösterdik. Krizin son üç yılında Grimaldi grup olarak bizler bilanço tablomuzu güçlendirmeye ve filomuza katılan yeni gemileri çalıştırabileceğimiz dayanıklı rotaları bulmaya odaklandık. Bunun bir sonucunda Grup son derece güçlü bir öz sermaye pozisyonuna erişti ve bütün yeni inşa gemilerimiz de kârlı bir şekilde iş buldu. Ağustosun sonunda yatırım çemberlerimizden birinin sonu geliyordu ve bizde önümüzde ki üç yıl içerisinde teslim edilmek üzere yeni gemi siparişi verme kararı aldık. Fırsat ise kriz yüzünden piyasaların düşüşte olması siparişleri vermek için en ideal zamanı yarattı. Gerçekçi olmak gerekirse, Yeni ve neredeyse yeni ikinci el gemiler hiçbir zaman bu gün olduğu kadar düşük fiyata mal edilmedi, bu durum da son derece kârlı anlaşmaların yapılabildiği bu zamanların temeli oldu.
Grimaldi Group, yoğun kriz ortamında rantabl olmayan gemileri filodan düşürdü. Şu anda Grimaldi’nin filosuna baktığımız zaman geçen seneye göre yüzde 20’lik bir artış görünüyor. Yeni siparişleriniz devam edeck mi? Ayrıca öğrendiğimize göre dünyanın en büyük Konteyner/Ro-Ro siparişi verdiğinizi biliyoruz. Bu konuda bilgi verebilir misiniz?
Geçtiğimiz aylarda yeni inşa yatırımında yaptığımız etkileyici işlerimiz hakkında küçük bir özet vereyim:
Öncelikle ACL: Bildiğiniz gibi gemi inşa sektöründe hiçbir şey bir günde olmaz. Bir gemiyi tasarlamak, siparişi vermek, inşa etmek ve teslim etmek iki ya da üç yıl alabilir. Geçtiğimiz Euromed Convention’da ACL’ye yapılacak olan gelecek yatırımlardan bahsediyorduk. Kesinlikle dünyanın en büyük Con-Ro’sunun inşasına bakıyoruz, içerisinde bizim projeye vereceğimiz her şey ekolojik duyarlılık, teknoloji ve tasarım uzmanlığı bulunuyor.
Bu gün size söyleyebilirim ki, gemilerin siparişleri verildi ve gerçeklik en çılgın rüyalarımızı bile geride bırakmış durumda. Son derece hararetli tasarım ve anlaşma dönemlerinin ardından, son derece kaliteli 5 gemi için anlaşmamızı tarihsel açıdan en düşük sayılabilecek bir ücret ile yaptık.
5 yıl boyunca devam eden, dünyanın en iyi mühendisleri ve içsel araştırma ve geliştirme sonucunda son derece yenilikçi bir gemi geliştirdik. Birçok yeniliğin yanında, Con-Ro gemilerinin en büyük sorunlarından biri olan yüksek balast ihtiyacı karşılayacak bir yöntem bulduk. Konteynerleri geminin baş ve kıç bölgelerine yerleştirerek ve Ro-Ro kargoyu da geminin ortasına koyarak, kargonun dengeleyici olarak balastın yerini almasını sağladık ve bunu yaparken de gemilerin kapasitesini arttırdık. Ayrıca güverte rampalarının açılarını değiştirdik ve depolama kapasitesini arttırmak için iç sütunları kaldırdık ve omurgadan giden boru hattına bağlamak üzere kabloların ve valfların yerini değiştirerek daha fazla alan yarattık.
Sonucunda gemiler kendi seleflerine göre iki katından fazla konteyner kapasitesine sahip oldu.
Yeni sipariş ettiğiniz Con-Ro ların kapasitesi nedir?
Geleneksel Con-Ro’lar 1,850 TEU kapasiteye sahip olurken gemilerimiz 3,800 TEU kapasiteye sahip olacak. Araba kapasitesi 1,000 arabadan 1,307 arabaya çıkartıldı. Ro-Ro kapasitesi ise geleneksel Con-Ro larda 525 iken bizim gemilerimizde 764 üniteye çıkarıldı. Ek olarak söyleyebileceğim bir başka şeyde, dördüncü nesil gemilerin harcamaları şu an filomuzda çalışan gemilere nazaran çok daha düşük olacak. Atlantik rotasında çalışan bir 3. Nesil bir gemi 40 konteynere 1 ton yakıt kullanırken. 4. Nesil bir gemi aynı rotada aynı miktarda yakıtla 80 konteyner ya da onun da iki katını taşıyacak ve daha yüksek bir seyir hızına sahip olacak.
Atlantik pazarında ticaret yapacak olan bu 4. Nesil safkan gemiler, 30 yıldır güvenilir bir şekilde hizmet veren 3. Nesil gemilerimizin yerini alacak. Hazırlık çizimlerine bakan ACL yönetim kurulu üyelerinden ve modern denizcilik sektörünün en önemli kişilerinden biri “Böyle yeni gemilere, ACL’yi bir başka 30 yıllık başarıya hazırlıyorsunuz” dedi. İyi ticaret rotaları iyi yatırımlara ihtiyaç duyarlar ve ACL yeni gemiler için bekleyen tek ticari rotamız da değil. Kardeşim Gianluca açık deniz ticaretini inceliyordu, araştırmasının sonunda hali hazırda hatlarda çalışan çok amaçlı gemilerden daha uzun ve daha karmaşık üç yeni gemi siparişi verdi. Yeni gemilerin daha fazla kapasitesi ve daha fazla kargo taşıma imkânı olacak. Aynı zamanda daha az yakıt tüketecekler ve seleflerinden de daha ucuza inşa edilecekler. Bu başarı için en ideal tariftir.
Grimaldi olarak, Akdeniz hatları ile ilgili yeni siparişleriniz bulunuyor mu?
Akdeniz ticareti yeni tonaja ihtiyaç duyuyor, sadece hepsi organik genişleme için bile olabilir. Bu amaç dolayısıyla, önümüzde ki üç yıl içerisinde teslim edilmesi üzere altı yeni gemi siparişi verdik. Bu gemilerin eski sahipleri, onlar için elzem olmayan bir işletme parçasından çekildikleri için gemilerini satma kararı aldılar. Avrupa’da ki en iyi Ro-Ro’lar diyebileceğimiz gemiler yalnızca iki yaşında ve Danimarkalı Odense Tersanesi ve Güney Koreli Hyundai Mipo tersanesi gibi başarılı tersanelerin ürünleri.
Bir kez daha bu gemiler son derece ucuz alım fiyatı yüksek kapasite ve düşük yakıt tüketimini birleştiren gemilerimizde olacak. Hyundai Mipo tarafından inşa edilen beş gemilik seri Eurocargo Venezia, Alexandria, Livorno, Cagliari ve Malta, Deniz otoyolunda (Motorways of the Sea) Sicilya rotasında çalışıyorlar. Gemiler haftada 3,500 treyler ve tır taşımakta, bu da yılda 175,000 kargo ünitesine devşirmekte. Bu arada Danimarkalı kardeş gemileri İspanyol kısa deniz yollarında çalışıyor ve kazançları ile müşterilerimizden övgü alıyor. Yeni yatırımlarımızın Grubumuza en genç ve en etkin ve en çevreye duyarlı Ro-Ro ve Ro-pax filosunu verdiğine inanmaktayım. Bazı yeni gemiler eski gemilerin yerini alacak, bazıları ise yeni rotalarda çalışacak, ancak hepsi görevlendirildiği rotayı geliştirip büyütecektir.
Anladığımız kadarıyla, yeni nesil gemileri sektörle tanıştırıyorsunuz. Grimaldi için yenilik ve yenileme nedir? Ekolojik üretimi ne kadar uyguluyorsunuz?
IPhone’ların cep telefonu pazarına girdiği zamanları hatırlarsınız: birkaç ay içerisinde kimse başka bir şey almıyordu ve bütün eski telefon modelleri gereksiz hale gelmişti. Bende sahip olduğuz Hyundai ve Odense tersanelerinden çıkan ro-ro ünitelerini böyle görüyorum, düşük yakıt harcaması ve yüksek kapasiteleri nedeniyle Ro-Ro’larımız, Ro-Ro taşımacılığının IPhone’larıdır. 4. Nesil Con-Ro’larımız tüketilen yakıt karşılığında yüzde 100 kapasite artışı nedeniyle bizim I-pad’imizdir.
4. nesil gemilerimiz ayrıca deniz taşımacılığının geleceğine bizi götüren yeşil pasaportumuzdur. Ancak neden yeni gemilerimizin çevresel etkileri hakkında bu kadar çok konuşuyoruz? Size günümüz deniz taşımacılığının en önemli konusunu anlatırken neden bu konunun üstünde bu kadar durduğumuzu açıklamama izin verin: Yeşil zorluk.
Sayın Grimaldi bir armatör için kriz ortamında en büyük zorluk nedir?
Bir armatör için devam eden ekonomik krizde ki zorluk çıkaran en önemli konulardan biri sürekli olarak artmaya devam eden yakıt fiyatlarıdır. Bu durumun yakıt üretiminde ki yarı-tekel oluşumdan dolayımı yoksa Uzak Doğu’dan yapılan inanılmaz talep dolayısıyla mı olduğu bir muamma ve ne yeni petrol rezervleri için yapılan küresel av, ya da yeni çıkarma teknolojileri ne de yeni yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesi bu sorunun takibini sağlayamamaktadır. Genellikle bir ekonomik gerileme olduğunda hammaddelerin ve özellikle petrolün fiyatının düşmesi beklenir. Bu durum 2009 yılının başında ekonomik kriz bütün ekonomiye dağılmaya başladığında yaşandı. O zamandan beri petrol fiyatları yeniden artışa geçti ve hala son derece yüksek fiyatlarda gezinmekte. 2012 yılının ilk yarısında, ihrakiye ücretleri rekor kıran bir yükselme ile ton başına 550 avroya ulaştı, bu fiyat bir yıl öneki fiyata göre 100 avro daha fazla. Düzenli harcama ile ton başına 100 avro yakıt harcamalarına aynı yükü taşırken fazladan 150 milyon avroluk ek bir harcama haline döner. Grubun bu zorluğa karşı verdiği cevap ise yakıt harcamasını azaltarak bilanço tablosunda yakıt harcamalarının etkisini elden geldiğince azaltmaya çalıştı. Rotalarımız ve seyir sistemlerimizi kontrol ettikten sonra yakıt tüketimi elden geldiğince azaltılmaya çalışıldı. Örnek vermek gerekirse yalnızca Minoan Lines’da harcanan petrol oranları 2012 yılının ilk yarısında 26,000 Ton geriledi, 2011 yılının ilk altı ayı ile kıyaslandığında %26 oranında bir düşüş. 12,000 tonluk bir başka kurtarmayı da Finnlines’da yaşadık ve daha fazla gelişim için de alanımız bulunmakta.
Enerji tasarrufu Grimaldi Grubun araştırma ve geliştirme sektörünün en önemli yeri haline geldi, bunun sebebi yalnızca şirketin, sosyal ve çevresel sorumluğu değil ayrıca ekonomik nedenler dolayısıyla da olmuştur. Kavramı tamamen anlamak için Grimaldi şirketler grubunun birleşik harcamalarına bakmamız daha doğru olur. Yakıt ve makine yağlarının gideri yaklaşık 800 milyon, bu değer grubun kara ve deniz de çalışan 10,000 kişilik çalışma gücünün toplam giderlerinin 3 katı ve bankalara ödenen dünyadaki en büyük ve en modern Ro-Ro filosunun finans ödemelerinden ise 10 kat daha fazla. Bu da, yakıt verimliliğinin, ekonomik açıdan son derece mühim kabul edilen iş gücü verimliliğinden en az üç kat daha değerli olduğunu göstermektedir.
Grimaldi grup olarak bizler, yakıt verimliliğinin değerini bilerek, genç mühendisler ve teknik bölüm ve bütün grup ile çalışan uzman denizcilerden oluşan özel Enerji tasarrufu bölümünü kurduk. Bu kendini adamış bölümden, bizim enerji tasarrufu çalışmalarımız kısa dönem ve uzun dönem enerji tasarrufu girişimleri olarak bütün gruba dağılmaktadır.
Sayın Emanuele Grimaldi, kısa dönemli ve uzun dönemli bakış açınız nedir?
UZUN DÖNEMLİ BAKIŞ AÇISI:
Grimaldi grup olarak bizler çevre dostu, hidrodinamik yeni inşa tasarımlarına yatırım yapmış bulunuyoruz. Filomuza katılan yeni gemilerin haricinde, hali hazırda çalışan gemilerimizin petrol tüketimini azaltmak için de çalışıyoruz. Geçtiğimiz iki yıl içerisinde 7 milyon avro harcanarak 24 gemimiz silikon boya ile boyanarak yakıt giderlerinde yüzde 10’Luk bir kâr sağladık. Bu yıl Rolls-Royce ile birlikte yapılan potansiyel verim arttırma yöntemleri ortaklığı ile pervanelerimizi yeniden düzenleyeceğiz, böylelikle sadece Minoan Lines’da kullanılan gemilerimizde bile belli hızlarda yüzde 15 oranında yakıt tasarrufu sağlayacağız. Ayrıca 1 milyon avro yatırımla 10 pilot gemimize ihrakiye debimetreleri takacağız, bu sayede tam ve düzgün yakıt harcaması sonucunu almayı planlıyoruz.
KISA DÖNEMLİ BAKIŞ AÇISI:
Potansiyel enerji tasarrufu için günden güne iş alımını ve prosedürleri incelemek son derece önemlidir. Gemi kaptanları, işletme personelleri, teknik bölüm yakın bir şekilde ortak olarak çalıştığında ancak enerji tasarrufu düşüncesi bir gemi yönetimine hakim olur. BU sebeple, bizler hız ve tüketimi, trimi, motor güç kullanımı, şaft jeneratör kullanımı ve cidar bakımını düzenli olarak takip ediyoruz. Motorlarımızı ne zaman uygunsa kapatıyoruz. Mürettebatımızı az yakıt gerektiren rotalar ve seyir esnasında enerji tasarrufu yöntemleri üzerine eğitiyoruz. Düzgün uygulamaların yapılması için güverte zabitlerimize “Enerji tasarrufunun on buyruğu”nu bastırarak dağıttık. Uygun olan her yerde Slow Steaming’e (yavaş gitme) başvuruyoruz, sürdürülebilir tarihlendirme ile hizmetimizin kalitesini devam ettirebiliyoruz.
Günümüzde ise, yeni ve düzgün bir şekilde yönetilen bir filonun az yakıt harcama performansı yakın zamanda gelecek olan çevresel yönetmeliklere ayak uydurmanın yegâne yolu. Eylül ayında Avrupa Parlamentosu, IMO’nun sülfür emisyonları yönetmeliklerini tasdik ettiklerini gösteren bir yönergeyi kabul etti. Çeşitli Sülfür Emisyonu kontrolü bölgelerinde limit şu an ki seviyelerin on da iri seviyelere düşürüldü ve yönerge 2015 yılında yürürlüğe girecek. AB sularında ancak bu kontrol alanları (SECA) dışında, yeni bir limit konulacak, 2020 yılında yürürlüğe girecek olan bu limin Emisyon oranını yüzde 0,5 oranına çekecek. Daha pratik bir yöntemle söylemek gerekirse: günümüzde denizcilik yakıtı tarihsel bir yüksek fiyat içerisinde ve deniz taşımacılığı yapan şirketlerden şimdi de su ile hava kirliliğini azaltmaları için motorlarını çok daha pahalı olan bir yakıt karışımı ile güçlendirmeleri istenmekte. Bir çok teknik alternatif bu gider ikilemini çözmek için sunuldu. Sülfür çözücü gaz temizleyicileri, en çok iltimas sahip çözüm yöntemi, ama gerek büyüklük gerekse bu temizleyicilerin ağırlığı, onları bu kadar az alanda yerleştirmek için çok zorlu bir hale getiriyor ayrıca gemilerin denge sınırlarını da zorluyor.
Yüksek sülfürlü yakıtı karada damıtmak çok daha kolay olurdu. Ancak bu da yakıt şirketlerinin ve rafinerilerin, normal fiyatlı ve düşük sülfürlü yakıtlar için ayrıca yatırımda bulunması manasına gelmekte. BU sebeple kamu kurumları yalnızca olayları izlememeli ancak bu ürünün, ürün kapasitesinin hızlı ve düzgün bir şekilde arttırılmasını teşvik etmelidir.
Hangi çözümler gelirse gelsin, armatörlerin hala ödevlerini yapmaları ve yakıt tüketimini 2015 ve 2020 tarihlerinden önce azaltmaları gerekmektedir. Bizlerinde enerji tasarrufu programı ile yapmaya çalıştığımız tam olarak budur ve şu ana kadar da son derece başarılı olduk. Her ne kadar verimliliği arttırmak için çalışsak da umudumuz, yatırımlarımızın grubu önümüzde ki yıllarda da kârlı bir şekilde ileriye taşımasıdır. Kapsamlı rota ağımız ve ticari gücümüz sayesinde, pazarlarda hala devam eden fırtınaya rağmen, 2012 yılının ilk yarısında müşteri tabanımızı genişletmeyi başardık ve yüzde 10 oranında büyüme sağladık.
İlginçtir ki durumumuz makro ekonomik durum gerilemeye devam ettikçe daha da ilerlemektedir. Bu güven verici bir işaret ve hizmetlerimizin ihtiyaca uygun olduklarının bir doğrulamasıdır. Bu durum bize ayrıca gerekirse yokuş yukarı giderken de koşabileceğimizi göstermektedir ve ekonomik durum düzeldiğinde bizler ileri atılacağız.
Grimaldi Group geçen yıla göre büyüme oranında ciddi bir artış yaşadı mı? Yoksa Grup olarak gerileme mi yaşadınız?
Hala devam eden ekonomik gerilemeye rağmen, grubun cirosu geçen yıla nazaran yüzde 20lik bir para akışıyla büyümeye devam etmektedir. İş gelişimimizin küçük bir örneğini sizlere vermek isterim; 2012 yılı Grimaldi için Akdeniz de bir sağlamlaştırma ve filo optimizasyonu yılı olmuştur. Ayrıca birkaç kez haberlere de çıktık:
-Nisan ayında Grimaldi Lines, Brindisi’yi Igoumenitsa ve Patras’a bağlayarak Adriyatik de yeni bir ropax servisi başlattı. Yaz sezonundan hemen önce hizmetimizi başlatarak bir risk almış olsak da hemen kendine yer edinen servisimiz 90,000’den fazla yolcu ve 15,000’den fazla kargo taşıyarak kendisine Pazar payından güzel bir parça edinmiştir.
-FIAT 500L serisinin ihracatı bize bir yönden Karadağ’ı Livorno, Cenova ve Salerno ile bağlama şansı verdi, ayrıca diğer yönde ise Sicilya Limanı olan Catania’yı yunan limanları ile bağlama şansını da doğurdu. Eurocargo türü gemilerle çalışacak olan hizmetin tek bir gemsinde 4,000lm ya da 200 treyler + 800 araba kapasiteye sahip olacak, gemilerin seyir hızı ise 20 knot olacak. Aynı gemi türü batı Akdeniz sularında bir çok Doğu – Batı ve Kuzey
– Güney rotasında da kullanılmaktadır, gemiler Kuzey İtalya’dan Sicilya’ya ve Kuzey İtalya’dan İspanya’ya yüksek kaliteli günlük hizmet vermektedir.
- En sonunda bir çift Odense gemisi alarak, Revenna – Catania rotasına koyduk, böylelikle Brindisi bir ara liman haline geldi. Rotada kullandığımız kalitenin, sıklığın ve tonajın bir benzeri daha olmamasına rağmen, rota Adriyatik’de gerçek bir Deniz otoyolu yaratarak İtalyan yarım adasında ki trafik sıkışıklığını azaltmakta yardımcı olacak, kıyıda ki hava ve ses kirliliğini azaltacak ve 240 tryler ve teknenin her yöne yüksek kaliteli ve dakik bir hizmetle taşınmasını sağlayacaktır. Catania ve Brindisi üzerinden hizmetler Malta, Liba, Balkanlar, Bulgaristan, Romanya, Türkiye ve devam eden yerlere ve o yerlerden geri dönüşlere açık hala gelecektir.
-Açık deniz gelişimi grubun gidişati ile paralel bir şekilde devam etmekte.
-ACL’nin eğilimi pozitif görünmekte ve 2012 yılı konteyner sektöründe yaşanan zorlu zamanlara rağmen iyi bir yıl olacak gibi görünüyor.
- Geçtiğimiz yıl içerisinde Finnlines kapsamlı bir filo optimizasyonu ve harcama tasarrufu programından geçti. Planın bir kısmının hala işleme konmamasına rağmen, yıldan yıla karşılaştırmada 2012’nin ilk çeyreğinde 5 milyon avroluk bir gelişim ile karşılaştık.
-Minoan için konuşmak gerekirse, bu günlerde Yunan ekonomisi ile çalışmanın nasıl olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Bizim yegâne hedefimiz, Minoan’ın zararlarını olabildiğince azaltmak ve böylelikle merkez işlerini ve kritik uzun vadeli trafiğini korumak. Viyana servisini kapatarak Ancona servisimizi de geliştirerek ve birkaç girişimlerin de etkisiyle, sonuçların yükselmesini ve uzun zamanlı planda son derece yükselmesini bekliyoruz.
Sayın Emenuele Grimaldi, son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Sonuç olarak, bizler çağdaş tarihte hem izleyici hem de aktör olarak bulunmaktayız. Şimdi her zamankinden daha çok şirketler halkları, ülkeleri ve çevreleri için ciddi manada bir fark yaratabilir.
Grimaldi ağı ile çalışan bütün ülkelerde ki bütün lojistik firmalarına teşekkürlerimi sunmak istiyorum, her ne kadar burada onlardan bahsetmemiş olmasam bile başarılarımıza olan katkıları yadsınamaz. “Burada” olarak kast ettiğim yer ise, Nijerya’da bulunan Walhamn Limanı PTML Terminali ve son derece tecrübeli Başkanı Sven Sjöström’e, Teşekkürlerimi sunarım. Görevlerinin çok önemli finansal sonuçları bize göndermeleri ve ağımızı daha da güçlü yapmaları olan Türkiye, İspanya, Portekiz, Birleşik Krallık, Belçika, Almanya, Fas, Mısır, Libya, İsrail, İtalya ve hizmet verdiğimiz diğer bütün ülkelerde ki Grimaldi acentelerine teşekkür ederim. İmkânları sayesinde çalıştıkları ülkelerde kendi varlıklarını inşa ediyorlar. Bu sayede Cenova, Livorno ve diğer limanlarda yeni acentalar açılıyor ve gruba son derece büyük katkı sağlıyorlar.
Yatırım stratejimize günen bütün bankalara teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Sektörümüz son derece sermaye yoğun bir sektör ve sizin desteğiniz bizler için son derece önemli. Lider Otomotiv Şirketlerinden, seyahat acentelerine, büyük, orta ve küçük kamyonla taşıyıcılık yapan şirketlere, bütün müşterilerimize ayrıca özel olarak teşekkür etmek istiyorum. Bize gösterdiğini güvenin değerini bilmekteyiz. Bizim hizmetlerimizin başarılarının ana noktasının olmasının dışında, gösterdiğiniz güven topluluğumuza genel olarak değer getirmektedir.
Son olarak, planlarımıza inanan liman yetkililerine ve kurumlara teşekkür etmek istiyorum. Artık onların da fark ettiği gibi bizler hepimiz, aynı bütünün parçalarıyız.
Haber: Recep CANPOLAT - Palermo/İTALYA
www.DenizHaber.Com.tr (ÖZEL HABER)
