Hz.Muhammedin kıyamet alametlerinden dediği İŞin başına ehil olmayaların geçirildiği 2 yıllıkların bir gecede uzman yapılarak 4 yıllık mezunların ve bu kuruma 20 yıldır emek verenlerin önüne geçtiği bir kurum Denizcilik Müsteşarlığı.DENETLEME ve GEMİ SİCİL MEMURLARI yıllardan beri EN ASGARİ MEMUR MAAŞI alarak geçim mücadelesi vermektedir. Vicdanı olan, bu kişilerin ve geçindirdikleri ailelerinin çığlığını, avazını, haykışını duyar.Yeniden yapılanma sürecinde DİLEĞİMİZ ücret eşitsizliğine bir son verilerek kurumdaki gizli çatışma nedeninin ortadan kaldırılmasıdır.

Değerli adaşlar. Benim için Bina önüne yazılmış ünvan önemili değil ( müsteşarlık, gen.müd. vb). Önemli olan kurum içi mevzuatların hakkaniyet çerçevesinde işleyip işlmediği. Düşünün, bir anaç kuş yuvaında yavrusunu blerken hepsine eşit oranda sırayla yemek verir. Fakat gelin görün bizde aynı masad iki kişi oturuyor birisi dolgun maaş alıyor ötekisi 24 saat hizmet verip belki sıra bana gelir diye beklerken birde bakmış tabelalar kalkmış. Sadede gelelim 1200 TL maaş alan memurlarda bir değişiklik olacak mı? Özlük haklarımız netleşecekmi? 1,2 memurlu limanlarda 24 saat nasıl çalışılır? bunların cevapları beni ilgilendiriyor.

Denizciliğin gelişmesinin önemi noktasında mesleği denizci, inşaat,iktisat, orman vs.olsun herkes görüş birliği içindedir. Çünkü bu memleket ve denizler hepimizin. Denizcilik fakültesi mezunu bir kişinin Sayın Bakanımızdan yeni yapılanmada kendilerinin diğer meslek mensuplarından ayrı olarak teşkilatlanmasını istemesini ayırımcılık olarak görüyorum. Helva sadece undan yapılmıyor. Zaten Sayın Bakan ve Müsteşarlarımız denizcilik kökenli. Böyle çapsız bir talebin denizci kökenden gelmesi yöneticilerimize de saygısızlık anlamına gelir. Bu yönetim kimseyi denizden polis zoruyla getirmediki.Denizdeki maaşlarının koz olarak kullanıyorlar.Selam ile

Denizciliğin dünya ve insanlık açısından önemi kelimelerle ifade edilemeyecek kadar fazladır. Bu önem ve insanlığın gelecek kaygısı, denizlerin devletler ve insan toplulukları için vazgeçilmez hayat alanı olduğu gerçeğini karşımıza çıkarmaktadır. Denizcilik, deniz ulaşımı- gemi işletmeciliği, tersanecilik, deniz ürünleri-balıkçılık gibi deniz kaynakları, çeşitli deniz sporları, deniz-yat turizmi, ve bu saydıklarımızla ilgili tesisler vb gibi büyük ve çeşitlilik gösteren sektörel faaliyetleri-etkinlikleri kapsayan, yaşatan bir alandır.

Dolayısıyla böylesine getirileri olan bir kurumun tek bir çatı altından alınarak ayrı Genel Müdürlükler şeklinde düzenlenmesinin çeşitli sıkıntılar yaşatabileceğini düşünüyorum. Bence Diyanet işleri Başkanlığı, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Atom Enerjisi kurumu Başkanlığı gibi yine kendine has bütün birimlerini içerek şekilde Denizcilik İşleri Başkanlığı şeklinde bir düzenleme yapılarak Personelinde özlük hakları korunarak Ulaştırma Bakanlığına bağlanmasının daha uygun olacağı kanısındayım.