Yorumlar
"Denizcilik Müsteşarlığı S.O.S veriyor" haberine ait tüm yorumlar
ÇOK OKUNANLAR
“Gemi içinde gemi” konsepti ile MSC Splendida
Dünyada tek! Denizaltı yüzer havuzu intikal seyrine başladı
MSC'den 55 milyon euroluk turizm geliri müjdesi
5. Bosphorus Ship Brokers Dinner, İstanbul’da yapıldı
12345678
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 Deniz Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim
Dolayısıyla böylesine getirileri olan bir kurumun tek bir çatı altından alınarak ayrı Genel Müdürlükler şeklinde düzenlenmesinin çeşitli sıkıntılar yaşatabileceğini düşünüyorum. Bence Diyanet işleri Başkanlığı, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Atom Enerjisi kurumu Başkanlığı gibi yine kendine has bütün birimlerini içerek şekilde Denizcilik İşleri Başkanlığı şeklinde bir düzenleme yapılarak Personelinde özlük hakları korunarak Ulaştırma Bakanlığına bağlanmasının daha uygun olacağı kanısındayım.
bu olaydan sonra düşecek mi ?
GSK uzmanı vb ınsanlar ne yapacak.
zaten gemıdekı 5000 doları bırakıp 2-3 bınlere maasa karaya geldıler.
şimdi maasları 1,5-2 bın tl aralıgına mı cekılecek ?
bu olaydan sonra düşecek mi ?
GSK uzmanı vb ınsanlar ne yapacak.
zaten gemıdekı 5000 doları bırakıp 2-3 bınlere maasa karaya geldıler.
şimdi maasları 1,5-2 bın tl aralıgına mı cekılecek ?
Türk Denizcilik sektörü, uluslararası arenada son beş senedir büyük başarılara imza attı. Özellikle PSC denetimleri sayesinde Avrupa limanlarına giden Türk bayraklı gemiler, önce Gri Liste’ye sonrada Beyaz liste’ye yükseldi.
Birkaç ay önce açıklanan Asya-Pasifik Bölgesinde PSC Performans Raporunu tutan Tokyo Memorandumunda; Türk bayraklı gemiler Gri Liste’den, Kara Liste’ye düştü. Son üç sene ortalamasının alındığı Tokyo MoU Performans Raporunda Türk bayraklı gemiler 2008-2009 ve 2010 ortalaması 1,24 Excess Factor ile Kara Liste’de yer aldı.
Özellikle, 2009 yılında 9, 2010'da 6, alıkonma ile gol yiyen Türk bayraklı gemilerin, tutuklanma nedenlerine bakıldığı zaman 3-5 kuruşluk eksikliklerden kaynaklanması “Nedir bu Türk Armatörünün deki rahatlık” sözünü akla getiriyor.
Paris Memorandumu'nda Beyaz Liste’de olan Türk bayraklı gemilerin, Tokyo Memorandumu'nda Kara Liste’de olması Türkiye’nin ve Türk denizcilik sektörünün itibarına büyük zarar veriyor. Bunun birinci sorumlusu İdare’den önce Türk Armatörüdür. Tabii ki idarenin de suçu vardır. Ancak büyük suç Türk armatöründedir.
Çünkü gemi raporlarında belirtilen bazı tutuklanma nedenlerinden “Yangın Pompası” gibi maddelerin yer alması ve bu maddelerden dolayı gemilerin alıkonulması insanın canını acıtıyor. Bir gemide yangın pompası gibi en önemli materyalin çalışmaması, gemi kaptanından başlayarak o geminin donatanına kadar herkesin suçu ve günahı bulunmaktadır.
Türk Bayrağının Tokyo MoU'da Kara Liste’de olmasına neden olan gemilerin işletmecisi ve armatörlerinin, kafasını ellerinin arasına alarak, kesinlikle bir muhasebe yapması gerekir.
Tabi ki bu muhasebeyi yapacak diğer bir kurum ise Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığıdır. Bazı Basın-Yayın organlarına "basın bülteni" adı altında haber servisi yapan Denizcilik Müsteşarlığı "Beyaz Liste'de uçuyoruz-kaçıyoruz" diye açıklama yapacağına, gerektiğinde Türk bayrağına zarar veren gemi ve donatanı varsa, en ağır şekilde cezalandırmalı ve Türk denizcilik sektörünün uluslararası arenada itibarını düşüren deniz aracının da Türk bayrağından derhal atılmasını sağlamalıdır.
Sevgi ile kalın...
TOKYO MEMORANDUMU'NDA TÜRK BAYRAĞININ KARA LİSTEYE DÜŞMESİNE NEDEN OLAN 18 GEMİ ŞUNLARDIR...
Günlerdir basında çıkan haberleri ve sizlerin yorumlarınızı okuyorum.
27 yılı aşkın bu kurumda olmak üzere 30 yıldan fazla bu kuruma ve ülkemize hizmet eden birisi olarak, birbirimize karşı birbirimizi görmediğimiz halde (bazıları hariç) şu küçücük yorumlarınızda bile bilip bilmeden birbirlerinizin kalbini ne kadar kırdığınızın farkın damısınız? Durmadan kısır döngülerle uğraşıp duruyor, kendimizi gülünç duruma düşürüyoruz.
KHK ile kurulan bir kurumun zaten sağlam zeminde işlem yapması o kadar da kolay olmasa gerek. Her ne olacaksa olsun, aklın yolu birdir. Burada önemli olan tüm personelin sosyal hakları ve ülke geleceği içinde makro düzeyde alnı dik olarak geleceğe bakabilmesi ile ilgili çalışmalar ve yatırımlar yapması olmalıdır.
Dolayısı ile bizim kurumumuz getirisi olan bir kurumdur. Örneğin; bizim personellerimizin Orman Genel Müdürlüğünde veya bir başka kurumda getirisi olmayan bir kurum personelinden farklı bir ücret alması Anayasaya aykırılık teşkil etmemelidir. Çünkü bizim kurumumuz taşra ve merkezde 24 saat üzerinden görev yapan bir kurumdur, çünkü bizim kurumumuz dünyaya entegre olmuş onlarla karşılıklı hizmet yürüten bir kurumdur, çünkü bizim kurumumuz maalesef kendinin çok önemli olduğunu bilmeyenlerle dolu bir kurumdur, çünkü bizim kurumumuz gizli işsizliğin henüz çözülemediği bir kurumdur, çünkü bizim kurumumuz meyvesi bol olan bir ağaç türü kurumdur. Ancak bizim kurumumuz aynı zamanda içeride ve dışarıda başı dik, bu ülke için nöbet tutan, ayarının 24 olduğunu bildiğim bir kurumdur.
Bırakalım ve görelim ne olacak. İsim tabelasının o kadar da önemli olmadığını düşünüyor, hepinize saygılar sunuyorum.
Not: İsteyen Deniz Haber’i arasın mail bölümünü genişletsinler. Ciddi ne istiyorsanız sorun. İsterseniz Telefonum (0532) 262 92 10- (0505) 481 43 48
Ali Surullah TURGUT
Mersin Denizcilik Bölge Müdürlüğü
Denetleme Şefi
"2 yıllık kıytırık deniziclik MYO" sözünü edenler bunun müeyyidesini kabul etmişler demektir.Başta Karamürsel MYO olmak üzere bütün MYO'lu Sivil toplum örgütlerini göreve çağırıyoruz.
Saygılarımla,
Ender