• BIST 9693.46
  • Altın 2495.355
  • Dolar 32.3811
  • Euro 34.6983
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 17 °C
  • İzmir 17 °C
  • Antalya 17 °C
  • Muğla 12 °C
  • Çanakkale 13 °C

Önce tehdit, sonra el-avuç açan rektör

RECEP CANPOLAT

İstanbul Teknik Üniversitesi, bütçesi, kapasitesi ve öğrenci sayısı ile dünyanın en büyük üniversiteleri arasında bulunuyor. Bu üniversitenin bünyesinde Türkiye’nin en büyük denizcilik fakültesi yer alıyor. Üniversitenin Rektörü Muhammed Şahin, İTÜ Denizcilik Fakültesi Mezuniyet töreninde ilginç bir konuşmaya imza attı.

İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Muhammed Şahin, Denizcilik Fakültesi Mezuniyet Töreni’nde Deniz Ticaret Odası’na yönelik, “Bize neden yardım etmiyorsun, Sadece Piri Reis Üniversitesi’ne yardım ediyorsun” anlamına gelen ifadeler ile sitem etti.

Rektör Şahin’in DTO Yönetimine gönderdiği mesaj ile “Bak Kardeşim senin varlık sebebin İTÜ Denizcilik Fakültesi, DTO’yu kendi kafana göre yönetemezsin. Deniz Ticaret Odası tüm Türkiye’nin Odası’dır. Piri Reis Üniversitesi’ne maddi destek sağlıyorsan, bize de sağlayacaksın” mealini taşıyan sözleri şaşkınlık yarattı.

Biraz tehdit kokan, biraz sitem içeren ve el-avuç açan rektör imajı, Muhammed Şahin’e yakışmadı. Eğer İTÜ’ye veya Denizcilik Fakültesi’ne destek istenecekse bu sözlerin mezuniyet töreninde ifade edilmemesi gerekirdi. Tabii ki Deniz Ticaret Odası tüm Türkiye’nin Odası’dır. Kimse DTO’nun sahibi değildir. Ancak bir rektörün, hele hele Türkiye’nin tarihine damga vurmuş bir üniversitenin rektörünün “el avuç açar” gibi, Deniz Ticaret Odası’ndan yardım istemesi, şık olmamıştır. Bu gibi konular, muhataplar tarafından kamuoyu önünde değil, kapalı kapılar arkasında konuşulur. Bizden söylemesi... 

Kriz genelde teğet, özelde bodosladı

Son 8,5 senede Türkiye’de denizcilik konusunda güzel şeyler oldu. Küresel kriz, dünyayı yoğun etkilemesine rağmen, Başbakan Erdoğan’ın dediği gibi bizi genel olarak teğet geçti. Ancak denizcilik sektörü için bunu söylemek zor olsa gerek. Çünkü gemi inşada tersanelerin büyük çoğunluğu kapılarına kilit vurmaya başladı bile… “Bu süreç nasıl idare edilir?” sorusuna genel olarak dünyadaki emsallerini iyi analiz etmekle geçeceğini düşünüyorum.

Gemi inşada dünya devi olan Çin, devlet desteği ile bu işi çözüyor. Güney Kore, Japonya ve diğer Uzakdoğu ülkeleri, tersanelerine süspanse ederek yumuşak geçişler sağlıyor. Karadeniz çanağında öne çıkan Rusya başta olmak üzere Romanya ve Bulgaristan’da, gemi inşa sektörüne özel teşvikler sunulmaya başlandı. Türkiye, eğer gemi inşada rekabet gücünü oluşturmak istiyorsa, devletin süspanse ve özel teşvikler gibi enstrümanları göz ardı etmemesi gerekir.

Gelelim yeni hükümetin Ulaştırma Bakanı’na…

62. Hükümetin Ulaştırma Bakanlığı görevini üslenecek ismin büyük bir ihtimalle, yine Binali Yıldırım olacağını tahmin ediyorum. Çünkü Ak Parti Hükümetlerinin başarı trendi Binali Yıldırım’ın performansı ile eşdeğer desek, abartmış olmayız. Eğer Yıldırım, Başbakan Erdoğan tarafından Yatırımlardan Sorumlu Başbakan Yardımcılığına kaydırılırsa, yeni Ulaştırma Bakanı görevine Ahmet Arslan veya İsmet Yılmaz’ın üslenmesinin büyük bir olasılık.

Ak Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’ın önce bürokrasiye daha sonra siyasete kazandırdığı Ahmet Arslan ve İsmet Yılmaz’ın yeni Ulaştırma Bakanı adayları arasında görünmesi sektör için ümit kaynağı. Çünkü bu iki ismin denizci olması ve camianın sorunlarını yakından bilmesi, çözüm için önem arz ediyor.

Yeni Ulaştırma Bakanı görevini üslenecek ismin, başta Ulaştırma Bakanlığı ve Denizcilik Müsteşarlığı bürokrasisinde büyük bir revizyon yapacağını tahmin etmek, müneccimlik olmasa gerek. Çünkü yeni isimler, yeni heyecanları ve yeni projeleri beraberinde getirir. En azından son dönemde ölü toprağı serpilmiş Ulaştırma bürokrasisindeki hantal yapı ortadan kalmış olur.

Yeni isimlere, görevlerinde başarılar dilerken, 2023 hedefleri konusunda, Allah yar ve yardımcıları olsun.

Sevgi ile Kalın…

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar
Müh.Kaptan Refik Akdoğan
19 Ağustos 2011 Cuma 12:23
On parmağında on kara
Kaptan rumuzunu kullanarak on parmağında on kara herkese kara çalmaya gayret eden ve kaptan ismini de lekeleyen kişi. Sayın Rektör İTÜ DF'e yardım isterken yani görevini yaparken başta Sn Recep Canpaolat "önce tehdit,sonra el avuç açan rektör" diyerek Sn rektöre yakışmayacak şekilde hitap etmesinin ardından sizin de on parmağında on kara herkese kara çalan kişi olarak bu mesleğe ne kazandıracaksınız ki?! Burada bu değerli sütunlarda mesleğimizin yücelmesi ve personelin birbirini seven birlişmiş ve beraberlik içinde yorumlar yapılması gerekirken bu şekilde yazılar düşmanlarımızın ekmeğine yağ sürer. Lütfen düşünmeden yazı yazmayalım. Allah selamet versin. www.refikakdogan.com
78.172.216.45
Kaptan
15 Ağustos 2011 Pazartesi 15:06
Analiz
Şimdi biraz somut deliller ortaya koyalım ve bir analiz yapalım. Bir tarafta 120 yıllık tarihi ile övünen ve her fırsatta “ötekileri” küçümseyen tabirlerle, kendi kalitesini ön plana çıkaran bir fakülte; ITU DF ve bu 120 yılda denizcilikte bir arpa boyu ilerleyememiş, Suriye ile birlikte kara listelerin en diplerinde bulunun ülkemiz. Diğer tarafta son 25 yılda; açılmış olan Meslek Liseleri, MYO’lar, ve diğer fakülteler. Bununla birlikte mevcut hükümetin de doğru kararları ile Paris MoU’da en dipten, en üstlere çıkan, denizcilikte yeni ve gururlu yüzüyle Dünya denizlerin de dolaşan Türk Bayrağı. Konumuz eğitim ve personel olduğu için, olayın armatör ve devlet katkılarını bir kenara bırakacağım. Ne değişmiştir ? Fark nerededir ? Tabi ki fark, çeşitlilikte ve farklı seviyeler de, birden çok okul olması ve rekabetçi çalışma şartlarının kendiliğinden oluşmasındadır. 20 yıllık bir denizci olarak, denize ilk çıktığım yıllar da, portakalı beğenmediği için gemisini 2 gün limanda tutan, İngiltere’den kalkışında yeterli su ikmali yapmadığı için Cebelitarık’a girip sadece su ikmali yapan ve bunu gururla anlatan kaptanlar gördüm. Şimdi başka bir tarafa daha bakalım, devlete ait kılavuzluk hizmetleri, IDO, birkaç armatör v.b. birçok kurum ve şirkette istisnalar hariç ağırlıklıklı olarak yerleşmiş ITU DF mezunları ve çeşitli bahanelerle bu işyerlerine alınmayan “ötekiler”. Devam edelim; takip ettiğim denizcilikle ilgili internet siteleri ve gazetelere yapılan açıklamalardan ve yorumlardan bilim adamı ve eğitimciden ziyade, mezunlar derneği başkanı edasıyla düşünen bir dekan. Sayın Rektör’ün fakültesi için destek talep etmesi gayet doğaldır. Ancak daha önemlisi destek talep edilen fakülteden maaş alan tüm görevlilerin sayısı ve verimlilikleri nedir ? Tabiri cayiz ise özel diyebilecğimiz Piri Reis Üniversitesi ile devlete ait ITU DF gider, verimlilik oranı eşit olabilir mi ? Galiba birileri kaliteden, eğitimden, ve bu ülkeye hizmet etmekten bahsetmek için biraz geç kaldı. Şimdilik elinizde kalan son keleleriniz ile idare edin, sizin “ötekiler”den fazlanız yok, eksiğiniz ve suçunuz çok.
14.99.145.34
Ercan Hacifettahoğlu
06 Ağustos 2011 Cumartesi 23:23
Destek
nedense Deniz Ticaret Odalarının Piri Reis Ünüversitesine karşı inanılmaz bir sempatileri var. Bırakın yardımı tabiri caizse parayı bu ünüversiteye AKITIYORLAR. Hatta kendi bölgemden bahsetmek gerekirse, İzmir Deniz Ticaret Odası, üyelerinden topladığı gelirin büyük kısmını alakasız olmasına rağmen Piri Reis Ünüversitesine aktarıyor. Aslında dikkatlice araştırılması gerken bir konudur. Ama nedense hamasi nutuklara konu olmaktan öteye geçemiyor. Nedense üye oylarıyla seçilen insanlar zamanla krallıklarını ilan ettiklerinden hesap ta sorulamıyor. Ama diğer ünüversitelerinde neden sadece Piri Reis Ünüversitesi diye sorma haklarının olduğunu ve bizden toplanan paraların nereye harcandığının hesabını vermelerinin gerektiğini düşünüyorum.
178.245.249.157
tunca çakır.
01 Ağustos 2011 Pazartesi 22:45
etme bulma
80 senelerinde kumkapıda demirli türk gemilerinin sebebi nedir? derslikleri arttırmazsanız,sıkıntıyı yaşayan armatörlerimizde çözüm üretme peşine düşmeye başladılar.muhatap bile olunmadığı dönemden bu günlere geldik.başarılı olundu.kendilerini tebrik ederim.şimdi dünya denizlerindeki hem kapital hem emek payımızı artırmaya geldi,o alandada çalışmalarını dilerim.inanıyorumki armatörlerimiz isterse her alanda kaliteyi yükseltebilecek kapasitededir,saygılar T.ÇAKIR
188.56.25.40
Yazarın Diğer Yazıları
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 Deniz Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim