LÖSEMİ HASTASI ORHAN ÇIVGINOĞLU "BİR DİLEK TUTTU"
4 buçuk yaşındayken ALL hastalığı teşhisi konulan Orhan’ın en büyük hayali Bir Dilek Tut Derneği ile gerçek oldu. Tuzla’daki Deniz Harp Okulu’nda denizcilik eğitimi gören çocuğa günün sonunda diploma hediye edildi.
Deniz subayı olmak isteyen lösemi hastası 9 yaşındaki çocuğun dileği, ‘Bir Dilek Tut’ derneği ve Genelkurmay Başkanlığı’nın çalışmalarıyla gerçeğe dönüştü. Tuzla’daki Deniz Harp Okulu’nda 1 günlük denizcilik eğitimi verilen Afyonkarahisarlı Orhan, günün sonunda kılıç kuşanıp, diplomasını Deniz Harp Okulu Komutanı Tümamiral Adnan Özbal’dan aldı.
Afyonkarahisar’da sebze meyve alıp satan Mustafa Çıvgınoğlu ile ev hanımı Münevvere Çıvgınoğlu’nun çocuğu Orhan’a, 2008’de henüz 4 buçuk yaşındayken Akut Lenfoblastik Lösemi (ALL) teşhisi konuldu. Hayatları bir anda alt üst olan çift, tek çocukları Orhan’ın tedavisi için seferber oldu. Orhan, 3 yıl boyunca tedavi gördü. Hastalığın bir yıl sonra nüksetmesi üzerine tedaviye yeniden başlandı. Çıvgınoğlu çifti, hastane ve ev arasında yıllarca tedavi için adeta mekik dokuyan küçük çocuğun en büyük hayalini gerçekleştirmek için harekete geçti. Aile, küçüklüğünden bu yana televizyonda ve törenlerde gördüğü bahriyelilerden çok etkilenerek onlar gibi olmak isteyen, kılıçla korsanlarla savaşma hayali kuran küçük Orhan’ın dileğini gerçekleştirmek için Bir Dilek Tut Derneği’ne başvurdu.
Dernek, Orhan’ın dileğini Genelkurmay Başkanlığı’na iletti. Genelkurmay Başkanlığı da Orhan’ın ailesinin talebine olumlu yanıt verdi. Bunun üzerine minik Orhan, ailesiyle birlikte Afyonkarahisar’dan İstanbul Tuzla’daki Deniz Harp Okulu’na geldi.
‘9000’ numara onun oldu
Orhan, burada görevli subaylar ve dördüncü sınıf öğrencilerince karşılandı. Hazırlanan kıyafetleri giyen Orhan’a, kimsede olmayan ‘9000’ numarası verildi. Okulun Uluğ Bey Planetarium sınıfında takım yıldızlarının yerlerini ve kutup yıldızını öğrenen küçük asker, havuzda maket gemiyle yapılan eğitime katıldı. Okulun küçük öğrencisi, daha sonra yelkenli ile denize açılıp serdümenlik yaptı, eğitim gemisine kumanda etti, “denize adam düşmesi tatbikatına” katıldı.
‘Doğal bir yetenek’
‘Sınıf arkadaşları” ise, Orhan Çıvgınoğlu’na kendisinde doğal bir yetenek olduğunu ve ileride denizci olabileceğini söyledi. Deniz Harp Okulu Komutanı Tümamiral Adnan Özbal da küçük subay adayını makamında kabul etti. Okulda mühendislik eğitimi verildiğini belirten Özbal, Orhan Çıvgınoğlu’na okula girebilmesi için özellikle matematik ve fen derslerine iyi çalışmasını ve sağlığına kavuşup güçlenmesini öğütledi. Özbal, Çıvgınoğlu’na okulun amblemini taşıyan tişört, şapka, bardak, biblonun da aralarında bulunduğu hediyeler verdi.
‘Tek hayali buydu’
Baba Mustafa Çıvgınoğlu, oğlunun her zaman bahriyeli olma hayali kurduğunu kaydederek, “Her zaman ’Benim bir gemim olacak, askerlerim olacak’ diyordu. Tek hayali buydu. Deniz subayı olmak istiyordu. Bugün temsilen oldu. Bundan sonra da tek hedefimiz, çocuğumuzun deniz subayı olduğunu görmek” diye konuştu.
‘Komutan olmak istiyorum’
Orhan Çıvgınoğlu, bundan sonra fen ve matematik derslerine daha çok çalışacağını ve günün birinde deniz subayı olmak istediğini dile getirdi. Çıvgınoğlu, “Denizcilik çok güzel bir şey. Komutan olmak istiyorum. Askerlerimin olmasını istiyorum” ifadelerini kullandı.
Hayali gerçek oldu
Orhan’ın ilaç tedavisine devam edildiğini ve şu an durumunun iyiye gittiğini aktaran anne Münevvere Çıvgınoğlu, törenin, kendileri için de büyük bir moral kaynağı olduğunu anlattı. Çıvgınoğlu, “Evdeki kıyafetlerimiz hep lacivert-beyaz, bahriyeli. En büyük hayali, subay olmaktı. ‘Bir Dilek Tut Derneği’ne başvurduk. Oğlumun hayali gerçek oldu. Herkese teşekkür ederiz” dedi.
