Muğla Milas’a bağlı Güllük Körfezi kıyısında Iasos Antik Kenti’nin bulunduğu Kıyıkışlacık’ta Pencereli mevkiinde özel bir şirket tarafından yapılması planlanan Yat Limanı ve Çekek Yeri Projesi için Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Olumlu kararı verildi.
Nihai ÇED Raporunda yer alan bilgilere göre, Yakamoz Yat Limanı ve Çekek Yeri Projesi ile ortaya çıkacak tesiste, ortalama uzunluğu 15 metre olan 410 yat, ortalama uzunluğu 35 metre olan 90 yat olmak üzere toplam 500 tekneye ve tekne sahibine bir yat limanından beklenen ulusal ve uluslararası standart ve mevzuat ile belirlenmiş bütün hizmetler sunulacak, altyapı ve üstyapı ile insan faktörüne dayalı yapılar oluşturulacak.
Ayrıca, Yakamoz Yat Limanı ve Çekek Yeri Projesi kapsamında oluşturulacak çekek yerinin kapasitesi 100 yata göre planlandı. Yapılacak olan, Yat Limanı büyüklüğü 13.75 hektardan oluşuyor. Hektar başına yaklaşık olarak 36 yat bağlama kapasitesi bulunuyor.
Yapılması planlanan proje için ÇED sürecinde imar planı değişikliği yapıldığını ve imar değişikliği nedeniyle dava açıldığını ifade eden Kıyıkışlacıklı bölge halkının Avukatı Bora Sarıca süreçle ilgili gazetemize açıklamalarda bulundu.
“13 EKİM’DE KEŞİF VAR”
ÇED Olumlu kararına dava açılacağını dile getiren Kıyıkışlacıklı bölge halkının Avukatı Bora Sarıca, “Milas ilçesi Kıyıkışlacık Mahallesi Pencereli mevkiinde yapılması planlanan Yat Limanı ve Çekek Yeri Projesi için daha önceden ÇED süreci başlamıştı. ÇED sürecinden haberdardık. Ancak süreç devam ettiği için hukuki aksiyon alınamamıştı. Bu süreç zarfında imar planı değişikliği yaptılar. İmar planı değişikliğini dava konusu yaptık. Dava konusu yaptığımız bu dosyada 13 Ekim’de keşif var” dedi.
“ENDÜSTRİYEL FAALİYETLERE İZİN VERİLMEMELİ”
Projenin Güllük Limanı için ekstra bir yük olacağını söyleyen Sarıca, “Bu projenin Güllük Limanı için ekstra bir yük oluşturacağını, hali hazırda mevcut bir liman olduğunu, başka bir liman projesinin planlandığı, balık çiftliklerinin olduğu bölgede sulak alanların bu proje nedeniyle tahrip edileceğini ifade etmiştik. Güllük Limanı için daha korunabilir projeler yapılması gerekirken daha ağır yük getirecek endüstriyel faaliyetlere izin verilmemesi gerektiğini söylemiştik. Ana çıkış noktamız hali hazırdaki Güllük Limanı’nın şuan ki mevcut durumunun kötüye gittiğiydi olumlu adımlar atılması gerektiğiydi. Ama mevcut ekonomik politikalar çerçevesinde de artık Güllük Limanı’nın geri dönülmez şekilde zarara uğratacak projelerden taşıma kapasitesini arttıracak şekilde işletmelere izin verilmemesi gerektiğini iddia ediyoruz” diye konuştu.
DENİZ HABER AJANSI
