• BIST 11311.31
  • Altın 5897.703
  • Dolar 42.6861
  • Euro 50.1507
  • İstanbul 9 °C
  • Ankara 4 °C
  • İzmir 4 °C
  • Antalya 8 °C
  • Muğla 2 °C
  • Çanakkale 6 °C

"Gösteririm size dedim, armatör oldum"

"Gösteririm size dedim, armatör oldum"
"Babam, dedemin 1902'de kurduğu ithalatçı firmayı işletiyordu, 8 yaşımda beni de gemilere götürüyordu. Ürkerdim gemilerin büyüklüğünden. Derin ve karanlıktı."

O bir denizci. 53 şirketli bir holdingi yönetiyor. Ama denizle yetinmemiş; iki yıldır şarapçılık da yapıyor. Gözlükleri nedeniyle içinde ukde kalan voleybol aşkını, perşembe akşamı Şampiyonlar Ligi'nin en iyi dört takımı arasına giren Arkasspor Erkek Voleybol Takımı'nın başarılarıyla gideriyor.

Bugünlerde yeni bir heyecan yaşıyor: Dünya denizcilik tarihinde önemli rol oynamış 330 geminin maketini yaptırdı. Nisan ayında görücüye çıkacak Türkiye'nin ilk Denizcilik Evi'ni hazırlıyorİzmir'de, Bornova'da üç katlı bir bina. 1850'li yıllarda inşa edilmiş İngiliz mimarisi. İşadamı Lucien Arkas'ın bir zamanlar ailesiyle yaşadığı evin üst kattaki yatak odalarına 18-19 ve 20'nci yüzyıla ait gemilerin küçük ölçekli maketleri konuşlanmış. İşte dünya denizcilik tarihinde ilklerden biri: Kristof Kolomb'un Amerika kıtasını keşfettiği gemisi Santa Maria. Biraz ileride Fransız kaşif Kaptan Cousteau'nun gemisi Calypso. Başka bir odada 1912'de 2 bin 223 yolcusu ve mürettebatıyla batan Titanik transatlantiği... Rus Çarları ve Osmanlı İmparatorları'nın gemileri yan yana. Osmanlı Devleti'ni 1. Dünya Savaşı'na sokan Midilli Kruvazörü ileride. Aralara o yıllardan kalma gemi parçaları serpiştirilmiş: Şimdilerde esamesi okunmayan gemi düdükleri, dümenler, dalgıç kıyafetleri...

"30 yıldır topluyorum bunları" diye anlatmaya başlıyor Lucien Arkas. 1980'de bir sergide beğendiği ve almak istediği gemi maketini satın alamayınca, modelci Engin Alsan'a ilk maketini sipariş etmiş: İngiliz Amiral Nelson'un Fransızları yendiği Trafalgar Savaşı'nın sembol gemisi Victory'yi gösteriyor ve gülerek, "Fransız kökenlerime rağmen ayrımcılık yapmıyorum" diyor. Arkas, o gün bugündür gemi maketi yaptırıyor. Zevk için başladığı uğraş, evde koyacak yer bırakmayınca aklına bunları sergilemek geliyor. Denizcilik evi fikri de böyle çıkıyor: "Burada geminin gelişimini göstermek istedim. Konteyner gemisinin yaratıcısı Amerikalı Malcom McLean 4 bin konteynerlik gemi yapmıştı, limanlara girmez dediler. Şimdi 18 bin konteynerlik gemi inşa ediyorlar. 18 bin konteyner 9 bin tır demek. 370 metre boyu var."

DÜNYANIN 34'ÜNCÜ FİLOSUYUZ

Maketlerin arasında kendi denizcilik macerasını dinliyoruz: "Babam, dedemin 1902'de kurduğu ithalatçı firmayı işletiyordu, 8 yaşımda beni de gemilere götürüyordu. Ürkerdim gemilerin büyüklüğünden. Derin ve karanlıktı. 10 yaşımdayken komşumuzun kümesinden aldığım tahtalar ve o zamanlar daha yeni yeni çıkan kola ve bira tenekelerini birbirine bağlayarak, üstüne çıkabileceğim bir sal yaptım. Narlıdere sahilinde birkaç gün yüzdürdüm. Ahşap su alınca, keyfim uzun sürmedi tabii. Denizle muhabbetim öyle başladı. Gençliğim denizde geçti. Balık avlar ve dalardım."

İzmir Saint Joseph Lisesi'ni bitiren Arkas 19 yaşında konteyner taşımacılığı yapan şirketin patron koltuğuna oturuyor. İşleri başkalarının yüzünden aksamaya başlayınca kendi gemi filosunu oluşturmaya karar veriyor ve 32 yıl sonra 1996'da ilk gemisini alıyor: "Her şey bir iddiayla başladı. Bazı işler bana ters gelince 'Sadece siz mi gemi işleteceksiniz, gösteririm size' dedim ve gösterdim. Şimdi dünyanın 34'üncü büyük filosuna sahibiz."

Arkas Holding bugün Türk bayraklı 25 gemisiyle Türkiye'nin en büyük konteyner gemi filosuna sahip. Filoda ayrıca beş de yakıt ikmal tankeri bulunuyor. Türkiye'nin en büyük konteyner limanı İstanbul'daki Arkas Marport'un kuruluşunda da yine böyle bir iddia yatıyor.

HER ŞEY HAYAL ETMEKLE BAŞLAR

Türkiyenin sayılı zenginlerindensiniz...

- Öyle diyorlar. Yemin ederim zenginim diye ortaya çıkmadım.

Peki nasıl bir ruh hali bu?

- Zenginlik para değil benim için. Sevilmek, takdir edilmek daha önemli. Resim, müzik, maket; benim zenginliğim bu. Tabii bunlar parasız yapılmıyor. Para bir vasıta, o bakımdan parayı kazanacaksın. Ama sırf para için çalışırsan yanlış. Ne iş yapacaksan yap, iyi yaptıktan ve sebat ettikten sonra para getirir. En az beş yıllık hedefler koyacaksın. Şirketin parasını şirket adam olana kadar içeride bırakacaksın. Yoksa yumurtlayan tavuğu yemsiz bırakırsın. 19 yaşında patron oldum. İlk evimi 15 yıl sonra aldım. O parayla iş yaptım.

Geriye dönüp baktığınızda pişmanlıklarınız var mı?

- Şimdiki aklımla bazı işlere girmezdim. Zamanında tavukçuluğa girmiştim, bizzat ilgilenemedim, başarı gelmedi mesela. Tutmayınca çıkmayı da bilmek lazım. İngilizler diyor ki: Zarar eden bir işi kâra geçireceğim diye emek sarf edeceğine zararını öde, sıfırdan kâr getiren bir işle uğraş, daha rantabl olur.

Ya içinizde ukde kalan, yapamadıklarınız...

- Hayatta istediklerini yapmış biriyim. Kafaya taktım mı benden kurtuluş yok. Bir şey yaptırmak istiyorsanız benimle iddiaya girin.

Hâlâ hayal kurar mısınız?

- Her şeyin temeli hayal. Benim mottom bu: Her şey hayal etmekle başlar. Şimdi en büyük hayalim; Türkiye'nin denizcilik sektöründeki itibar eksiğini tamamlamak.

Çocukluğunuzda orkestra şefi olmak istiyormuşsunuz. Şimdi 53 şirketiniz var. Kendinizi bir şef gibi hissediyor musunuz?

- Tüm orkestra şefleri gibi ters bir adamım. Onlar nasıl ellerinde çomak, 'Yanlış çaldın' diyorsa, ben de işteki yanlışı buluyorum. Olan biteni bileceğim ki ahenk çıkacak ortaya.

 ARKAS SANAT AŞ

"Pusulamı belirleyen etken sevgi ve güzellik" diyen Arkas, güzelliği sanatta bulduğunu söylüyor. Zengin bir resim koleksiyonu var. 1000'e yakın eserden oluşan Arkas Resim Koleksiyonu Türkiye'nin sayılı koleksiyonlarından. Bu koleksiyonu sergilemek için İzmir'de Arkas Sanat Merkezi'ni kurdu. Post empresyonistlerin resimlerinden oluşan ilk sergi hâlâ açık. Nisanda oryantalistler sergilenmeye başlanacak. Lucien Arkas resim merakını, "Bende sınır olmadığı için bazen ayarım kaçıveriyor. 'Yeter' ibrem bozuk. O kadar çok toplamışım ki... 20 yıl önce başladığımda fiyatlar makuldü. Şimdi abartılıyor, ama arz talep bu" sözleriyle anlatıyor.

Sanata merakı resimle sınırlı değil. Çocukluğundan beri klasik müzik dinliyor. Geçen eylülde üç virtüözü bir araya getirerek  Arkas Trio'yu kurdu. "Sizin resim yapmak, enstrüman çalmak gibi beceriniz var mı?" sorusuna şöyle yanıt veriyor: "Resme yeteneğim yok, kayınpederim yapardı. Küçük kızım ona çekmiş, şimdi ressam. Küçükken piyano çalmayı öğrendim, sonra bıraktım. Lisedeyken akordeona geçtim. Evlendim, akordeon sesi çocukların gürültüsüne uyum sağlayamadı... Çocukları da susturamadığıma göre... İki yıl önce tekrar piyanoya döndüm. Haftada üç saat çalışıyorum. Beni dinlendiriyor. Kitap okurken bile o kadar çok dinlenemiyorum."

VOLEYBOL TAKIMI AVRUPA'DA

Okulda voleybol oynardım ama o zaman lens yoktu, gözlüğüm vardı. İyi oynamak mümkün değildi. İçimde kaldı. Laf olsun diye ikinci ligden bir takımı devraldık ama bende rahat duramama huyu var ya, illa ki en iyi olacak. Uğraştık, lig şampiyonu olduk. Şimdi Avrupa şampiyonluğu için oynuyoruz. (Biz röportajı yaparken, takım o akşam çeyrek final maçına hazırlanıyordu, o akşam Rus takımı yenip yarı finale çıktılar) Onları seyrederken adrenalinim çok yükseliyor. Ya öpeceğim ya döveceğim geliyor onları (gülüyor). Öpeceğim zaman gidiyorum, döveceğim zaman uğramıyorum. Bir gün dediler ki "Git şunları azarla". Ben de o hışımla gittim. Çocuklar 2 metre küsur, ben 1.69. Ormandaymışım gibi... Bağırıyorum ama doğaya ters. Bu iş böyle olmaz dedim, vazgeçtim. Arkas spor okulunda 700 sporcu var.

EN GÜZEL ŞARABI YAPACAĞIM

Bir gün Torbalı'da bir bağ gördüm. 1200 dönüme yakın koca bir yer. Aldım, şarapçılığa başladım. İnsanlar güzel şarap için aşırı yüksek fiyat ödüyor. Onun için tüketim olmuyor. Tersini yapacağım. İdol ismini tuttum. Şimdi ona ilaveler yapıyorum ama marka yaratmak kolay olmuyor.

Kaynak: Hürriyet Gazetesi

www.DenizHaber.Com.tr

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar
Veysel Daldaban(Kılavuz Kaptan)
11 Mart 2012 Pazar 17:19
Lucien Arkas
İlgili Röportajı ve yorumları okudum.
Lucien Arkas'ı tanımıyorum.Gerek de duymuyorum.Ancak,Türkiyede bir Lucien Arkas olmasını çok ama çok önemsiyorum.Arkas yalnız Türkiyede değil;avrupa,amerika ve hatta dünyada önemli bir şahsiyettir.Önemli bir ailenin üyesidir.Türkiyede Arkaslar gibi,sanırım 10-15 yahudi ailesi vardır.Bunların ülkemizde bulunmasından memnuniyet duymak bile bir gelişmişlik sayılmalıdır.
Dünyanın her yerinde yaşayan bütün yahudi aileler genelde -İsrael kökenli ise- şehirlidir.Şehirli ve sosyetik oluşları 3-5 kuşaktan daha ileriye dayanmaktadır.Akıllı ve tüccar zihniyetli veya bilimadamı-sanatcı nitelikli yahudi aileler bulundukları ülkelere bağlılıkta sorun yaşamazlar.O ülkenin en sadık vatandaşı olurlar.
Lucien Arkas'a mail atan devlet memuru vatandaşımıza da teşekkür etmek isterim.
Denizcilik bir ticari faaliyettir.Sağlıklı bir toplumda ticaret(ve de sanayii)ibadet,siyaset,imaret(şehircilik-mimari)eğitim ve adalet ne kadar çok şehirlileşmiş insanlar tarafından yapılıyor ve yönetiliyorsa,o toplumda yaşam kalitesi ve keyfi yüksek olacaktır.
Biz Türkler,çok iyi nitelikleri olan bir milletiz.Ancak,bazı hallerimiz işlenmemiş pırlanta gibidir.
Türkiye cumhuriyeti vatandaşı ve Türk olarak temenni ederim ki,ülkemize daha çok farklı insanlar gelsin.Onları bağrımıza basarız.Arkas ailesinin Türkiyeye gelişi sanırım,1800lü yıllardır.Çok geçmişlerini bilmemekle beraber,kuzey akdeniz limanlarının büyük tüccarları idiler.İzmire de ticaret için gelmiş ve çeşitli siyasi sebeplerden yerleşip, bizden birileri olmuşlardır.İyi niyetli,diğer etnik kökenli yatırımcıların,işadamı,sanaatcı ve akademisyenlerin de başımız üstünde yerleri olduğunu zaten ispatlamış durumdayız.Bu sebeple Türklerin yönettiği hiç bir toplulukta etnik ve dini bir ayrımcılıktan söz edilmemesi gerekir.
Lucien Arkas'a ben de teşekkürlerimi sunarak daha yüksek başarılar diliyorum.Saygılarımla.
95.14.233.203
Müh.Kaptn Refik Akdoğan
08 Mart 2012 Perşembe 17:41
Sayın Lucien Arkas
Sayın Lucien Arkas'ın başarısı gerçekten kitaplık. Örnek bir armatör olarak başarılarının devamını dilerken ondan en azından Arkas'ta çalışmış olan denizcilerin ilerde yaşlanmalarında kullanmak üzere
bir ARKAS DENİZCİLER HUZUR EVİ'ni kurmasını dilerim.Sayın Lucien Arkas Bey için sorun olacağını sanmıyorum. Allah selamet versin. www.refikakdogan.com
94.54.102.101
Ali Surullah Turgut
07 Mart 2012 Çarşamba 14:44
"Gösteririm size dedim, armatör oldum" a cevap.
Sayın,
Lucian Arkas; 07.03.2012 tarihinde Denizhaber.com.tr sitesinde sizinle ilgili bir haber gördüm ve bu nedenle size mesaj çekmem icap etmiştir. Sürçü lisan edersem veya yanlış anlaşılırsam şimdiden af ola.
Haberde; “Gösteririm size dedim, armatör oldum” deyince, haberin tamamını okumak zorunda kaldım.
Halen devlet memuruyum, bu çerçevede size seçici cümleler kullanarak bu mail’ i yazıyorum.
Şahsımın devletimize hizmeti 30 yılı aşmıştır. İsmimden çok lakabım “AST” ön plana çıkmıştır. Mersin’deki denizle ilgili departmanlarda çalışan personellerinizin tamamı şahsımı dürüst, süper iyi niyetli olmamla tanırlar. Bizlerin görevi, tüm hizmet alan kesime eşit davranmak ve onların taleplerini yasalar çerçevesinde önü açık tutmaktır diye düşüyor ve uygulamalarımı buna göre düzenliyorum. O nedenle her zaman bir özel sektör zihniyeti ve devlet memuru anlayışı ile sizin çalışanlarınızdan 4-5 adım önde olmayı yeğ tutmuşumdur. Çünkü kanımca böyle olmak zorundayız, inanın çok zeki çalışanlarınız var, insanı bazen utandırıyorlar. (Ancak, 2 yıldır Mersin limanındaki işleyişten haberim yok, çünkü başka departmanda görevliyim)
Bizler GKRY (Güney Kıbrıs Rum Yönetimi) Genelgesi ile gözlerimizi açtık ve kendimizi bu yönde geliştirdik. Bilirsiniz, sizlerin ilk gemisine Mersin’ de Türk bayrağını çektirenler de bizleriz. Ülkemizin çıkardığı ambargo genelgesi nedeniyle, yabancı bayraklı ülke gemilerinin kamaralarında birkaç ülke bayrağına göre düzenlenmiş gemi evrakları nedeniyle yabancı gemilerin çoğu limanlarımızda yakalanıyor ve işlem yapılmak zorunda kalınıyordu. Bu konularla ilgili birçok olumsuzlukların yaşandığına hepimiz şahidiz.
Ancak, 1996 yılına gelindiğinde bizler, bu GKRY Genelgesini birazcık yumuşattık. Çünkü dünya gelişiyor ve ticarette sınır olmayacağını bizler de biliyorduk ve entegrasyonu gerçekleştirmez isek geç kalacağımızın bilincindeydik. O nedenle GKRY Genelgesi; İnsani amaçla yük taşıyan gemiler, turist gemileri ve yatlar açısından birazcık yumuşatıldı.
Hatta 2003-2004’lü yıllara gelindiğinde birileri tarafından (bilmiyorum) zorla liman ağzına fedai gemiler getirilip, içerideki idarecilerde zafiyet varmışçasına GKRY bağlantılı gemilerin limanı sokulması için işlem yapılmak istenmiştir. O da yetmezmiş gibi limanlar kiraya verilip, özel limanlar yapılmasına müsaade edilerek bire bir piyesler uygulanmaya çalışılmış ve uygulanmıştır. Ancak bir şeyler hep gözden kaçırılmıştır. Bir yeri kim veya kimler kirletmeye çalışırsa çalışsın, mutlaka kendisine de bu kirlilikten sıçrama olabilecektir. Bir başka deyişle bazı kesimler ekmek yediği ağacı kurutmak veya kesmekle meşgul olduğu için Denizcilik Müsteşarlığının yıpranmasına ve sonunda 01.11.2011 tarihinde mülga olmasına neden olmuşlardır. Uğraş ki, tekrar kurasın.
2003’ün Ağustos ayında Deniz Ticareti Genel Müdürlüğünün çıkarttığı bir genelge ile Türk Bayraklı gemilerin yurt dışında tutulmamaları koşuluyla birinci yılda %10, ikinci yılda %15, üçüncü yılda ve devamında %20 olmak üzere limanlarımızda bazı hizmetlerde indirimler sağlanarak ülkemizin Paris MoU kapsamında beyaz listede kalması sağlanmış ve bu durum halen devam etmektedir. Elbette bu hususla ilgili armatörlerimiz limanlarımızda epey sıkıntılar yaşamışlardır. Ancak sonucunun pozitif olduğunu hep beraber yaşayıp görüyoruz.
Burada vurgulamak istediğim, Arkas, MCS vb. çalışanlarınızın; şirket menfaatlerini, kendi menfaatlerinin üzerinde tutup yukarıdaki indirimlerden her seferinde ısrarla faydalanmaları olmuştur. Dolayısı ile şirketin gemi sayısında azımsanmayacak bir artışta olagelmiştir. Kaldı ki, bir geminizin yılda limanlarımıza yüz’e yakın seferi olduğu düşünüldüğünde, şu anda gemilerin çoğunun %20 indirimde olması da getiri anlamında sizler açısından sevindirici olmalıdır.
Mülga Denizcilik Müsteşarlığı Projeleri kapsamında liman ve gemi harçlarının kişilerle ilişiği kesilip, bankalarla irtibatlandırılmış, gemiler ve gemi adamlarınız ile ilgili de değişik değişik projeler uygulamaya konulmuştur. Göreceksiniz daha ne yenilikler yapacağız. Sizler bile tahmin edemezsiniz. Çünkü her şey insan için olmalıdır mantığı hep bizlerde hâkimdir.
Aslında şunu söylemek istiyorum, bu topraklara iyi tohumlar ekildiğinde, topraklarımız kesinlikle bunu inkâr etmemektedir. Dolayısı ile bizler (şahsım) şahsınızda size ve tüm fedakâr çalışanlarınıza teşekkürler ediyorum/ruz.
Ayrıca haberde adı geçen “Gösteririm size dedim, armatör oldum” sözünü de iyi niyetle sarf edilmiş bir söz olarak algılıyorum/ruz. Görüyorum ki sizdeki “Hayal Etmeyi” personelinize de aşılamış bulunuyorsunuz.
Size bir sual sormak isterim ve benim hayalimden, sizin hayalinize şunu gönderiyorum ve sizinle bahis edelim; “SİZ, TÜRK BAYRAKLI GEMİ SAYINIZI 50’ YE ÇIKARAMIZSINIZ VE TÜRKİYE’DE …………..DALGIÇ VE BALIKADAM ÜNİVERSİDESİNİN AÇILMASINA ÖNCÜLÜK YAPAMAZSINIZ.” Ben devlet memuruyum. Sizin bahsinize karşılık herhangi bir maddi gücüm yok. Ancak siz kazanırsanız, ben emekli olduğumda size, ancak sizlerin başarabileceği proje/ler sunacağım. Ben kazanırsam, bir kahvenizi içerim.
Sizin inadınızı tahmin ettiğim için ta uzaklardan bu mesajı size çekiyorum. Sizi hiç şahsen görmesem, telefonla bile, bire bir konuşmasam da yaptığınız işleri anlamak o kadar da zor olması gerekir diye düşündüm. Sizin 53 şirketiniz var, benim ise yaşım 53. Eğer hayalinize Çomak soktuğumu düşünüyorsanız, benim adım AST, ahenk olsun şarabınızın yıllanmış adıda bu olsun derim.
Size bu ülke için yaptığınız her yatırım ve ödediğiniz her kuruş vergi için binlerce defa teşekkürler eder, nice sağlıklı uzun ömürler diler, SELAM VE SAYGILARIMI SUNARIM.
07 MART 2012 ÇARŞAMBA/MERSİN Saat; 14:40

A.S.T.
Tlf; İş-(0324) 341 58 11-76’dan (dahili-207)
Faks; İş-(0324) 341 58 77
Cep ; (0532) 262 92 10 Vodafon
(0505) 481 43 48 Vodafon

e-mail: a.s.turgut@denizcilik.gov.tr
88.249.71.223
MihoEge
06 Mart 2012 Salı 10:07
Kutlama
Sn.Lucien Arkası yapmış olduğu tün güzel işlerden dolayı kutluyor,bu güzel işelerin devamı için kendisine sağlıklı ve uzun bir yaşam diliyorum.

Saygılarımla.
MihoEge
82.222.61.195
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 Deniz Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim