Aras Dağları üzerindeki 2 bin 241 rakımlı lav set gölü olan Balık Gölü, kırmızı benekli alabalıkları ve eşsiz doğa manzarasıyla turizmden pay almak istiyor.
Ağrı Kültür ve Turizm Müdürü Bulut: "Göl, hem yaz hem de kış turizmi açısından önemli bir potansiyele sahip. Gölde yazın yayla turizmi, sportif balık avcılığı, tekneyle gezinti, kışın da kayak ve buz pateni sporları yapılabilmektedir".
Ağrı'nın Taşlıçay ilçesine 26, Doğubayazıt ilçesine ise 60 kilometre uzaklıkta bulunan ve çevresindeki dağlardan gelen küçük dereler, kıyısındaki pınarlar ve yeraltı sularıyla beslenen Balık Gölü'nün kenarlarında sazlıklar, çevresinde ise geniş tarım alanları ve otlaklar dikkat çekiyor.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Muhsin Bulut, volkanik bir lav set gölü olan Balık Gölü'nün turizm potansiyeli açısından önemli olduğunu ifade ederek, gölün Türkiye'nin deniz seviyesinden en yüksekte yer alan tatlı su gölü olması nedeniyle de dikkat çektiğini belirtti.
Bulut, gölün etrafında kıyı imar planlarının yapılması ve birtakım alt yapı sıkıntılarının giderilip turizme kazandırılması için gerekli çalışmaların yapılacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Buranın tabiat parkı veya doğal sit alanı ilan edilmesi için Devlet Su İşleri ve Orman Su İşleri müdürlüklerimizle ortak çalışmalar yapmamız lazım. Öncelikle yolla ilgili olarak gerek İl Özel İdaresi gerek Kaymakamlık tarafından çalışmaların yapıldığını biliyoruz. Bu sezon alt yapıyla ilgili sıkıntılar giderilirse ilerleyen süreçlerde çeşitli birimlerce kamp alanları da burada yapılabilir. Göl ve çevresinde muhteşem manzaralar var. Kaynak suları, temiz havası, yayla iklimi, piknik alanıyla yıllardır çevre illerden gelen misafirlerimizin görmeden gidemedikleri Ağrı'nın en görkemli yerlerinden biridir."
Yazın tekneyle gezinti, kışın buz pateni
Göl ve çevresinin, turizm potansiyeli bakımından oldukça zengin olduğunu, dinlenme, doğa turizmi, tırmanış ve klimatizm potansiyeline sahip olan Balık Gölü'nü her gün yüzlerce kişinin ziyaret ettiğini belirten Bulut, şöyle devam etti:
"Göl, hem yaz hem de kış turizmi açısından önemli bir potansiyele sahip. Gölde yazın yayla turizmi, sportif balık avcılığı, tekneyle gezinti, kışın da kayak ve buz pateni sporları yapılabilmektedir. Gölün güney kesiminde sazlıklar ve bataklıklar yer alıyor. Kuzeyinde ise üzerinde tarihi kalıntılar da bulunan 4 dekar büyüklüğünde bir ada var. Bu adaya tekneyle gidiliyor. Adada kuluçkaya yatan kadife ördek türü ve daha birçok kuş türü bulunuyor. Bu nedenle ada, Türkiye'nin en önemli 100 kuş türü yaşama-koruma alanından biri olarak kabul ediliyor. Ayrıca yaz aylarında gölde, martı, kuğu ve karabataklara da çok sayıda rastlanır."
Bulut, yıllardır güvenlik endişesiyle gölün ihmal edildiğini anlatarak, bunun ortadan kaldırılması ve ulaşımı kolaylaştıracak vasıflı yolların yapılmasının bu alandaki turizm potansiyelini harekete geçireceğini ifade etti.
Ağrı Dağı'na gelen dağcıların memleketlerine dönmeden önce mutlaka göl kenarında balık keyfi yaptıklarını söyleyen Bulut, "Burası yayla konseptinde bir göl. Ülkemizdeki göllerden farkı, yayla kültürünün de burada var olması. Dolayısıyla burada yenilen yemeklerdeki o lezzet hem de burada yetişen kırmızı pullu alabalığın doğal lezzetini hiçbir yerde bulamazsınız. Bütün doğa severleri Ağrı'ya ve kentimizin nazar boncuğu olan Balık Gölü'müze bekliyoruz" şeklinde konuştu.
Gölün kenarında 30 yıldır lokanta işletmecisi olarak çalışan Mehmet Birlik ise "Ben 30 yıldır buradayım. Her yıl buraya binlerce yerli ve yabancı turist geliyor. Balık gölü gerçekten muhteşem bir görünüme sahip ama keşfedilmemiş doğa harikalarından biri ne yazık ki. Gölde, aynalı sazan, kırmızı pullu alabalık ve birçok balık türü yetişiyor. Barış süreciyle bölgede turizm anlamında canlanma bekliyoruz. Başta Ağrılılar olmak üzere herkesi buraya davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.