Türkiye'nin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü'nde bulunan 33 ada, doğa tutkunlarının adeta çekim merkezi oldu.
Türkiye'nin birçok ilinden Beyşehir Gölü'ne gelen doğa tutkunları, katıldıkları yat gezileri ile tanıtım eksikliğinden dolayı henüz keşfedilmeyen adaları keşfetmeye başladı. Kısa adı TODOSK olan Toroslar Doğa Sporları Kulübü'ne üye doğa tutkunları, Antalya'dan geldikleri Beyşehir Gölü gezisinde adalardan bazılarını da yakından görme ve tanıma fırsatı buldu. 45 kişiden oluşan doğa tutkunları, gezinti yatı ile ulaştıkları bazılarında kuş cıvıltılarının yükseldiği, bazılarında ise beslenmek için bahar döneminde salınan ve özgürce adalarda dolaşan büyük ve küçükbaş hayvanların, dağ keçilerinin de yer aldığı mekanları görme şansı buldu. Adalar gezisinde Tavşanlı Adası'nda verilen molada adaya da çıkıp daha yakından görme imkanı bulan doğa tutkunlarından bazıları, kıyıda kendini gölün serin sularına bıraktı. Doğa tutkunları gezip dolaştıkları adaya hayran kalırken, gördükleri bitki türlerini de inceledi.
Toroslar Doğa Sporları Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi ve doğa rehberi Sıtkı Erdoğan, yaptığı açıklamada, Antalyalı doğa tutkunlarını Beyşehir Gölü'nün eşsiz doğası ve adalarıyla buluşturduklarını söyledi. Adaların adeta keşfedilmemiş bir cennet olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Dedegöl dağının eteğinde bir tarafta kar, bir tarafta göl ve adalar, meşe ormanları her şey çok güzeldi. Burası keşfedilmemiş bir cennet ve bakir bir yer. Buraların keşfedilmesi ve çok daha iyi tanıtılması gerektiğini düşünüyorum. Doğayı seven herkesin buraları gelip görmesini ve gezmesi gerektiğini söylemek istiyorum" dedi. Erdoğan, göldeki ada gezisinde kuş cıvıltılarının yükseldiği adaları gördüklerini belirterek, aralarında doktor, mühendis, öğretmenlerin de olduğu her meslek grubundan insanların yer aldığını söyledi. Erdoğan, düzenlenen bu gezide kendilerine katkıda bulunan Beyşehir Kültür ve Turizm Derneği'ne de teşekkür etti.
Geziye katılan doğa tutkunları da ilk defa gördükleri Beyşehir Gölü ve adalarından ve doğadan çok etkilendiklerini, buranın keşfedilerek daha çok tanıtılması halinde doğa turizminin gözde bir mekanı haline gelebileceğine vurgu yaptılar.
