İzmir'in Menderes İlçesi'ne bağlı Ahmetbeyli sahilinde, kaçak yollardan lüks tekneyle Yunanistan'a götürmek istekleri 36'sı çocuk 63 kişinin ölümlerine neden oldukları öne sürülen 2'si tutuklu 6 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması yapıldı. Mahkemeye gönderilen bilirkişi raporunda, kaptan Burhan Yılmaz'ın tekneye aşırı yolcu aldığı ve yeterince cankurtaran yeleği ile can simidinin olmaması nedeniyle tam kusurlu olduğu belirtildi.
Olay geçen yıl 6 Eylül'de 'Umut yolculuğuna' çıkan kaçakların bulunduğu teknenin Zilli Burun Mevkii'nde, karadan 25-35 metre açıkta batmasıyla meydana geldi. Tekne kaptanı Burhan Yılmaz, yardımcıları Mustafa Mucuk ve Hacı Çoban, Suriye uyruklu organizatörler Sezar İbrahim, Milat Korkis ve Muhammet Mardini, 15 metre boyundaki "Sailor' adlı tekneyle tamamı Suriye uyruklu 36'sı çocuk 63 kişiyi Yunanistan'a kaçırmak için koya geldi. Suriyeli kaçaklarla dolu olan tekne, koydan hareketinden yaklaşık 35 metre sonra aşırı yük nedeniyle su almaya başladı, bir süre sonra da battı. Olayla ilgili soruşturma başlatan jandarma, teknenin kaptanı Burhan Yılmaz, yardımcıları Mustafa Mucuk ve Hacı Çoban ile Suriye uyruklu organizatörler Sezar İbrahim, Milat Korkis ve Muhammet Mardini'yi yakaladı. Adliyeye sevk edilen 6 kişi tutuklandı. Olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı Kazım Yıldız, tutuklu sanıklar; tekne kaptanı Burhan Yılmaz, yardımcıları Mustafa Mucuk ve Hacı Çoban, Suriye uyruklu organizatörler Sezar İbrahim, Milat Korkis ve Muhammet Mardini hakkında "Göçmen kaçakçılığı yapmak', "sahte belge düzenlemek', "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak', "olası kasıt ile adam öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüs' suçlarından 63'er kez ömür boyu ve 15 ile 18'er yıl hapis cezası istemiyle yargılanmaları için ağır ceza mahkemesinde dava açtı. Davanın ilk duruşmasında Burhan Yılmaz ve Mustafa Mucuk, dışındaki 4 sanık tahliye edildi.
KAPTAN KUSURLU BULUNDU
İzmir 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın bugün yapılan ikinci duruşmasına tutuklu sanıklar Burhan Yılmaz, Mustafa Mucuk ile tutuksuz sanık Hacı Çoban ve avukatları katıldı. Mahkeme Başkanı Hakim Kemal Göker, olay yerinde yapılan keşif sonucu bilirkişiler Gemi İnşa ve Makina Mühendisi Dr. Kerim Ertan Gülgeze, kaptan Ömer Faruk Oktar ve kurbağa adam polis memuru Mustafa Nazlıer tarafından hazırlanan 5 sayfalık raporu okudu. Raporda, şöyle denildi:
"Kaptanın teknesini, büyük ölçekli haritası olmayan bir koya karanlıkta girerek, uygun olmayan bir yere yanaştırmak suretiyle yasadışı göçmenleri transefer edip, seyir emniyetine uymayarak, kayalara çarpmak suretiyle batırmıştır. Ayrıca batan tekne kapasitesinden fazla kişiyle doldurulmuştur. Eğer kaptan isteseydi hareketten önce alınan yolcuların her birine birer can yeleği verebilirdi. Daha önceden bunun temin edilmesi gerekirdi. Olası bir tehlike durumunda yapılacaklar, hatta gemiyi terkte uygulanacak kurallarla ilgili bir bilgilendirme veya açıklama yapmamıştır. Yeterli can yeleği ile can simidinin olmaması yine kaptanın tam kusurlu olduğunu göstermektedir."
"TEKNEYE NASIL GELDİLER BİLMİYORUM"
Sanık Burhan Yılmaz, ifadesinde İstanbul'dan kiraladığı tekneyi Mordoğan'a getirdiğinde bir arkadaşı vasıtasıyla ulaştığı sanık Mustafa Mucuk'un kendisine katıldığını ve Çeşme'ye gittiklerini, ardından Turan isimli bir arkadaşının kendisini arayarak Baradan Koyu'na gitmesini istediğini, gittiklerinde kıyıya yanaştığı sırada teknenin altından darbe ve su aldığını, tamir etmeye uğraştığını, ancak yapamadığını anlattı. Bu aşamaya kadar ölenlerin hiçbirisini teknede görmediğini ileri süren Yılmaz, makine dairesinden döndüğünde teknenin tanımadığı şahıslarla dolduğunu söyledi. Yılmaz, şöyle konuştu:
"Tekneye gelen içeriye atlıyordu. Ben kendimi kıça attım. Makinist Mustafa baş altındaydı, neden çıkmadı bilmiyorum, çok şaşırdım. Bir tek kişi benim kaptan olduğumu söyleyemez. Şahısları tekneye ben yerleştirmedim. Tekne insanlarla dolunca bir şey yapamadım, olayda kusurum yoktur. Tekneden 34 kişi indi, daha sonra 15-20 kişi daha atladı. Teknenin batmasında, insanların tekneye binmesinde, teknenin kullanamında benim kusurum yoktur. Böyle olasını istemezdim. Çok üzgünüm."
Sanık Mustafa Mucuk'un avukatı Murat Yıldız, yeniden bilirkişi raporu aldırılmasını talep ettiklerini, müvekkilinin tekneyi tamir için gittiğini, suç kastıyla hareket etmediğini, tahliyesini talep ettiklerini söyledi.
YENİ RAPOR ALINACAK
Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluklarının devamına, kendileri ve avukatlarına, bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunmak üzere süre verilmesine, dosyanın İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilerek İstanbul Teknik Üniversitesi'nden (İTÜ) bilirkişi raporunun istenmesine, sanık ve ölenlerin kusur durumlarının belirlenmesine karar vererek duruşmayı erletedi.
