Akdeniz'de, 'Finike Deniz Altı Dağları Özel Çevre Koruma Bölgesinde Setase Çeşitliliği Durum Tespiti Projesi' kapsamında çalışma başlatıldı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü ile İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi iş birliğinde 16 kişilik ekiple bu ay başlatılan çalışma, 2 yıl devam edecek.
Çalışmaları yerinde incelemek için bölgeye gelen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdür Yardımcısı Nuri Kunt, Türkiye'de 18 'özel çevre koruma bölgesi' olduğunu, 'Finike deniz altı dağları özel çevre koruma bölgesi'nin de tek deniz yeri olarak büyük önem arz ettiğini kaydetti.
'ÇALIŞMA ÜLKEDE İLK'
Proje hakkında bilgi veren Nuri Kunt, "Buradaki balinalar ve yunus gibi memelilerin yanı sıra biyoçeşitlilik tespitiyle ilgili İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nin değerli hocalarıyla araştırma gemisindeyiz. 18 tane özel çevre koruma bölgemiz var. 'Finike deniz altı dağları özel çevre koruma bölgesi' de denizler olarak tek yerimiz olduğu için büyük önem arz etmekte. 2013 yılında 'özel çevre koruma alanı ilan' edildi. Memeliler ve biyoçeşitliliğin izlenmesine başlamış olduk. Mayıs ayı itibarıyla başlayan çalışma 2 yıl devam edecek" dedi.
Biyoçeşitlilikle ilgili çalışma tamamlandıktan sonra sosyoekonomik çalışmalara başlanacağını belirten Kunt, "Nihai olarak burada bir yönetim planı yapılacak. Yönetim planına göre, diğer kamu kuruluşları ve yerel paydaşların ne yapması gerekiyorsa onlar vazifelendirilmiş olacak. Bu şekilde sürdürülebilir bir korumayı hedefliyoruz. Araştırma gemimiz yaklaşık 70 mil kadar açıklara çıkıp 1,52 yıl boyunca biyoçeşitliliğin tablosunu ortaya koyacak. Bu tabloya göre nerelerde hassas koruma, nerelerde mutlak zonlar yapacağız bunları tespit çalışmaları gerçekleştirmiş olacağız. Böyle bir çalışma ülkemizde ilk. 'Finike deniz altı dağları özel koruma bölgesi' ilan edilmesi ülkemizde denizler alanında bir ilk zaten. Dolayısıyla ilk çalışma bu. Bu çalışmada değerli hocamız ve ekibine ayrıca teşekkür ediyoruz. Ayrıca bu konuya yönelik yapılan sunum toplantısında yerel yöneticilerimizin de yoğun ilgisiyle karşılaştık. Bunun içinde çok memnun olduk" diye konuştu.
ARAŞTIRMA GEMİSİ; İLK VE TEK
İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi'nden Prof. Dr. Bayram Öztürk de proje ve İstanbul Üniversitesi'ne ait 'Yunus-S' isimli araştırma gemisinin teknik özellikleri hakkında bilgi aktardı. Prof. Dr. Öztürk, "33 metre boyunda ve teknik özellikleriyle her türlü donanıma sahip. Denizden örnek alabilecek nitelikteki araştırma gemimizde balıkçılık araştırmaları için hidrolikler ve akustik cihazlarımız var. Ses dinleme, özellikle yunus, balina sesi dinleme gibi cihazları var. Daha birçok değişik aletlerimiz var. Gemimiz 4 bin metreye kadar derin denizlerden örnekleme yapabilecek nitelikte. O nedenle geminin sancak tarafında 'İlk ve tek' yazıyor" dedi.
'TÜRKİYE AKDENİZ'E SAHİP ÇIKIYOR'
İlk etap çalışmaların 3'te 2'sini bitirdiklerini söyleyen Prof. Dr. Öztürk, "16 personelimiz var. 8 araştırmacımız var. 5 doçent, 1 profesör, 2 doktora öğrencisi olarak buradayız. 21 Eylül'de tekrar geleceğiz. Araştırmanın ikinci boyutu için açık denizlerde olacağız. 50 mil, 60 mil açık denizlerde. Amacımız; Türkiye, Akdeniz'de bir inisiyatif geliştirdi. Biyolojik çeşitliliğin korunması inisiyatifi bu. Türkiye Akdeniz'de en uzun kıyıya sahip ülke dolayısıyla Akdeniz'e sahip çıkıyor. Denizin korunmasına katkıda bulunuyor. Akdeniz'in sürdürülebilirliğine katkıda bulunuyor. Biz, fona sağladığı katkı için bakanlığımıza teşekkür ediyoruz. Şu ana kadar yaptığımız çalışmalarda işin 3'te 2'sini bitirdik. Hem balina hem yunus gözlemi hem örnekleme, kirlenme ve çevresel parametrelerle ilgili veri topluyoruz" diye konuştu.
Finike Kaymakamı Zafer Sağ ve yerel yöneticilerle de bir araya gelen ekip, projenin kapsamı hakkında sunum yaptı.
DENİZ HABER AJANSI
