TÜRK LOYDU 50. YIL ARAMA KONFERANSI YAPILDI
Can, mal ve çevre güvenliği alanlarında ulusal ve uluslararası uygunluk değerlendirme hizmeti veren Türkiye’nin tek milli klas kuruluşu Türk Loydu, “50. Yıl Arama Konferansı”yla 2023 hedeflerine dönük beyin fırtınası gerçekleştirdi.
Ulusal Klaslama, Belgelendirme ve Uygunluk Değerlendirme Kuruluşu olan Türk Loydu, 3 gün 2 gece boyunca çalışanları ve paydaşlarıyla gelecek rotasını belirleyecek bir çalışmaya imza attı. Vakfın kuruluşunun 50. Yılı’ndaki Arama Konferansı’yla Şile Garden Hotel’de biraraya gelen Türk Loydu’nun yöneticileri, birim başkanları, sektör temsilcileri, Bakanlık temsilcileri ve akademisyenlerden oluşan yaklaşık 60 kişilik grup 2023 hedefleri için neler yapılabileceğini tartıştı.
Türk Loydu 50. Yıl Arama Konferansına; Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Suat Hayri Aka, Savunma Sanayi Müsteşar Yardımcısı Serdal Demirel, İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkan Vekili Halim Mete, UDH Bakanlığı Kaza Araştırmaları İnceleme Kurulu Başkanı ve Denizcilik eski Müsteşarı Hasan Naiboğlu, Deniz ve İç Sular Düzenleme Genel Müdürü Cemalettin Şevli, Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürü Hızır Reis Deniz, Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılığı Düzenleme Genel Müdürü Mehdi Gönülalçak, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müşaviri Yaşar Duran Aytaş, SSM Deniz Araçları Daire Başkanı Mustafa Şeker, İstanbul Liman Başkanı Gani Aygün, İstanbul Şehir Hatları Genel Müdürü Süleyman Genç, Deniz Haber Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Recep Canpolat, Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği Genel Sekreteri Erhan Tunçay, Gemi Mühendisleri Odası Başkanı Osman Kolay, BADER Başkanı Mustafa Dülgar, GİSBİR Başkan Yardımcısı Orhan Torlak, Celal Çiçek, Prof. Dr. Oral Erdoğan, Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, Prof. Dr. Mesut Güner, Prof. Dr. Ahmet Ergin, Prof. Dr. Reşat Baykal, Tayf Ajans Yönetim Kurulu Başkanı Hakkı Şen ve diğer sektör temsilcileri katıldı.
8 Şubat – 10 Şubat tarihleri arasında gerçekleşen konferansın açılışında Türk Loydu Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Yılmaz son dönemde yapılan bazı çalışmalardan, denetimlerden ve hedeflerden bahsetti. IACS üyeliğini çok önemsediklerini özellikle vurgulayan Yılmaz şöyle konuştu: “Ar-Ge altyapısını muhakkak oluşturmak istiyoruz. Gemi sayısı ve tonajını artırmak istiyoruz. Endüstri ve vergilendirme faaliyetlerinde bölgesel güç olmak istiyoruz. Havacılık sektöründe yer almak istiyoruz. Nükleer enerji gibi çok özel bir sektör var. Orada da bulunmak üzere yatırımlarımızı yapıyoruz. Hızlı tren hatları imalat, kontrol ve sertifikalandırmasında olmak istiyoruz. Bursiyer ve öğrenci sayısını iki katına çıkarmak gibi bir hedefimiz var. Bunların hepsini de yapabilecek güçteyiz.”
“BU ÖNÜMÜZÜ GÖRME KONFERANSI”
Arama konferansında, akademik kanadın temsilcilerinden olan Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz N. Babüroğlu konferansın amacının, Türkiye’de ve dünyada gelecekteki akımların neler olacağını tartışarak önlerini görmek olduğunu belirtti. Babüroğlu şunları söyledi: “Burada, bundan sonraki 50 yılın nasıl olması gerektiğini, nelere ağırlık vermemiz gerektiğini kurgulayacağız. Belki de ileride denizcilikten çok daha ağır basacak alanlar, sektörler olacak. Bunlarla ilgili de beyin fırtınası yapmak zorundayız. Bu bir dilek ve temenniler konferansı değil. Her biri kendi alanında yetkin isimlerden oluşan bir çalışmada en azından önümüzdeki 5-10 yılı net bir şekilde görüp ona göre plan program yapmalıyız. Aylar süren stratejik planlama çalışmasını birkaç güne indirerek özünü çıkarmak ve daha sonra da bu özü plana dökmek istiyoruz.”
156 MADDELİK BEYİN FIRTINASI
Babüroğlu’nun konuşmasının ardından, katılımcılardan Loyd’un çalışmalarına ve hedeflerine doğrudan ya da dolaylı olarak etki edebilecek akımlar üzerine görüşlerini belirtmeleri istendi. Yapılan beyin fırtınası sonucu Türkiye’nin endüstriyel alandaki gelişiminden sosyal medya fırtınasına, savunma sanayindeki yerlileşme hamlelerinden Arap Baharı’na, off shore (açık deniz) teknolojisindeki gelişimden kültür sanat faaliyetleri ve müzeciliğe kadar çok geniş bir yelpazede yaklaşık 156 maddelik faktör listesi ortaya çıkarıldı.
Konferansın ikinci günüde de katılımcılardan bu liste içinden sektör adına fırsat ve tehdit olarak gördükleri dörder maddeyi çıkarmaları istendi. 6 gruba ayrılan katılımcıların aralarında yaptıkları yoğun münazaralar neticesinde 2023 hedeflerini gerçekleştirmek için fırsatların tehditlerden daha ağır bastığı sonucuna ulaşıldı.
ENBÜYÜK FIRSAT EKONOMİDEKİ GELİŞİM
Grup çalışmaları neticesinde her grupta ortak olarak vurgulanan fırsatlar şöyle sıralandı:
- Türkiye’nin 2023 hedefleri ve sanayileşme ile deniz dışı sektörlerde yeni fırsatların doğması,
- İnşaat, enerji, ulaştırma sektörleri ve savunma sanayindeki olumlu gelişimler,
- Türkiye’de teknolojinin değişimi ve Ar-Ge yatırımlarının artması,
- Türkiye’nin jeopolitik durumu ve yeni pazarların doğması,
- Özel amaçlı gemilerin üretiminde yaşanan artış,
- Risk değerlendirme,
- Klaslar arası birleşme.
Bu maddelerden klaslar arası birleşmenin doğru okunmaması durumunda tehdide de dönüşebileceği vurgulandı. Son yıllarda dev firmalar arasında yaşanan evlilikleri ifade eden böyle bir birleşmeyi Türkiye’nin yapması durumunda fırsat olabileceğini söyleyen katılımcılar, dünya yaparken sadece seyirci kalınması durumunda ise tehdit olacağını belirttiler.
UCUZ UZAKDOĞU PAZARI OLUMSUZ ETKİLİYOR
Katılımcıların hazırladığı tehditler listesinde de dünyada yaşanan gelişmelerin Türkiye’deki sektörlere olan olumsuz etkileri öne çıktı. Tehditler şöyle sıralandı:
- Global gemi inşa krizi, gemi tonajındaki arz fazlası,
- Uzakdoğu’daki ucuz ve kalitesiz gemi üretiminin artması,
- Avrupa’daki ekonomik kriz, rekabetin artması ve klaslar arası birleşme,
- Ticari kaygılar dolayısıyla etkin denetim, gözetim yapmayan kuruluşların sayısının artması,
- Gelişen teknoloji ile değişen standart ve kuralları yakalayamamak,
- Uluslar arası klas kuruluşlar arasında söz sahibi olamama,
- Sektördeki kalifiye eleman ihtiyacının artması.
Bu çalışmaların ardından yine 6 gruba bölünen katılımcılar bu sefer Loyd’un sahip olduğu artıları ve eksileri tartıştılar.
TEK ULUSAL KLAS KURULUŞ
Türk Loydu için belirlenen artılar şöyle oldu:
- Ülke içindeki bağımsız, güvenilir, tarafsızlık marka değerinin yüksek olması,
- Türkiye’deki tek ulusal klas kuruluş olması, devlet ve kamudan destek alması,
- Loydun yurt dışına açılarak yakın coğrafyada tercih edilirliğinin artırması,
- Nitelikli iş gücü kapasitesi, çeşitli kurumlarla yapılan işbirlikleri,
- Fiyat politikası,
- Sosyal sorumluluk ve burs gibi çalışmalar yapması.
AR-GE YETERSİZLİĞİ
Loyd için eksiler de şu şekilde belirlendi:
- Ar-Ge yetersizliği ve bunun için yeterli kaynakların olmaması,
- Pazarlama ve tanıtım konularında yetersiz kalınması,
- Yönetimsel anlamda kurumsallaşamama,
- İnsan kaynağı yetersizliği,
- Yetki alanı eksikliği, (Loyd’un IACS dışı olması ve endüstri-akreditasyon yetkilerinin sınırlı olması)
- Hizmet çeşitliliği ve hizmet ağındaki azlık.
Katılımcıların en çok ön plana çıkardıkları eksi ise pazarlama/tanıtım yetersizliği oldu.
HEDEF 2 MİLYAR TL’LİK CİRO
Türk Loydu’nun bütünleştirilmiş gelecek tasarımında mevcut vizyonunda belirtilen klaslama ve sertifikalandırma alanında ilk tercih edilen kuruluş olmasına belgelendirme de eklendi. Ayrıca dünya loydları arasında ilk beşte yer almak da edinilen hedeflerden biri oldu.
2023’e dönük ana hedeflerde de 10 yıl sonra 2 milyar TL’lik yıllık cironun elde edilmesi ve tüm çalışmaların bu doğrultuda gerçekleşmesi gerektiği vurgulandı. Aynı süre içerisinde Gemi klasının da 1 milyon GT’den 25 milyon GT’ye çıkarılması hedefi ortaya kondu. Vakfın sayman üyesi Halim Mete, vakıfla iktisadi kuruluşun ayrılarak yetkilendirmeye dönük faaliyetlerin tek bir Anonim Şirketi çatısı altında yürütülmesi gerekliliğinin özellikle üzerinde durdu. Türk Loydu Arama Konferansı’nın yöngörü, stratejik kurgu ve yönetim yaklaşımı başlıkları altında belirlediği gelecek tasarımında öne çıkan hedefler şunlar oldu:
- En az 30 bayrak devleti yetkisine sahip olmak,
- Yurt dışı survey ofis sayısını 100’e çıkarmak,
- Şu anda 150 olan toplam çalışan sayısını 2 bin 500’e çıkarmak,
- Türk Loydu klası altında inşa edilen gemi sayısını 160’a çıkarmak,
- 2014’e kadar IACS üyeliğini tamamlamış olmak,
- Deniz ve deniz dışındaki hizmet ve ürün yelpazesini % 50 artırmak,
- Kendi elemanlarını yetiştirmek üzere Türk Loydu Akademi’yi kurmak,
- Komşu ülkeler ve Orta Asya pazar payının en az % 50’sini almak,
- Ar-Ge çalışmalarına toplam cironun % 5’ini ayırmak,
- Ar-Ge laboratuvarı oluşturmak,
- Bütçenin % 5’ini bilişim çalışmalarına ayırmak,
- Pazarlama ve satış faaliyetlerine cironun % 2’sini ayırmak,
- Özelde, kamuda ve yurt dışındaki tüm projeleri takip etmek,
- Yüksek lisans ve doktora burslarını Türk Loydu kural geliştirmeye destek temelinde seçerek vermek,
- Vakfı ve iktisadi işletmeyi birbirinden ayırarak klaslama ve benzer diğer faaliyetleri Türk Loydu Vakfı’nın tek ortaklı olarak kuracağı A.Ş. ile yürütmek,
- İş kollarında branşlama sağlamak,
- Türk Loydu Akademi’yi, Sürekli Eğitim Merkezi’ni ve üniversiteyi kurarak kuruma ve sektöre eleman yetiştirmek,
- Sektörel işbirliği ile Londra’da Türk Denizcilik Strateji Merkezi’ni kurmak,
- Toplam 1.000 öğrenciye burs vermek,
- Yılda en az iki sosyal sorumluluk projesine destek vermek,
- Pazar payını büyütmek için uluslar arası lobi kuruluşları ile anlaşma yapmak.
Haber ve Fotoğraflar: Ulaş KIROĞLU
