Gemi Mühendisleri Odası tarafından 1962 yılında kurulan Türk Loydu; ülkenin güzide kuruluşu TSE ile güçlerini birleştirdi.
Can, mal ve çevre güvenliğinin sağlanmasını teminen uygunluk değerlendirmesi (klaslama, test, muayene, belgelendirme) faaliyetlerinden elde edilen gelir fazlasının ülkenin sanayisinin gelişimi için teknolojik gelişmelerin izlenerek sektöre aktarılması, bu amaçla araştırma geliştirme ve eğitim alanında gerekli kaynaklarm ayrılması amacıyla Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birligi'nin desteği ve sektörün çeşitli temsilcileri ile Gemi Mühendisleri Odası tarafından 1962 yılında kurulan Türk Loydu; ülkenin güzide kuruluşu TSE ile güçlerini birleştirdi.
Dünya Ekonomik Forumu -WEF- 2012 raporuna göre ülkenin; rekabet sıralamasında 59.sıradan 43.sıraya yükselen bir sıcrama gercekleştirmiş, aynı yıl yüzde 3'lük büyüme ile krizde büyüyen ülkeler arasında yer alma başarısını gösterdi. Dünyada 200 milyar dolar civarında olan uygunluk değerlendirmesi pazarında ülkemiz payının yüzde 1 civarında olduğu tahmin ediliyor. 2023 hedefleri dikkate alındığında Türkiye ekonomisinin 1.5 kat daha büyümesi gerekiyor.
Türkiye'nin ekonomik büyüme hedefi dikkate alındığında gönüllü ve mevzuatla düzenlenmiş zorunlu alanda gerçekleştirilmekte olan test, belgelendirme ve muayene alanında pazarın artan tüketici bilinci ile ivmelenerek büyüyeceği bir gerçektir. Ekonomik büyüme ve ihracata yönelik hedefler TSE ve Türk Loydu gibi uygunluk değerlendirme kuruluşlarının önemini daha da artıyor.. Söz konusu büyüme paralel olarak uygunluk değerlendirmesi pazarına da yansıyor.
Ülkenin yegane ulusal kuruluşları TSE ve Türk Loydu; ürün, sistem, personel belgelendirme, laboratuar ve muayene hizmetlerinden oluşan uygunluk değerlendirmesi alanında kaynaklarını birleştirmek suretiyle ulusal ve global pazarda güç birligi yaparak ülke kaynaklarının yurtdısına aktarılmasını önlemeyi, aynı zamanda yabancı kuruluşlar tarafından know how gerektirdigi gerekçesi ile fahiş fiyatlara sunulan hizmetlerin yerlileştirilerek, ülkemiz sanayisinin hizmetine sunmayı hedefliyor.
Türk Standardları Enstitüsü Başkanı Hulusi Şentürk imzalar atılmadan önce kürsüye çıkarak şunları dile getirdi;
"Bugün kendi pazarımızın 2 milyar doların yüzde ellisi milli kuruluşlarımıza kalsa, bu yaklaşık sekiz on bin civarında daimi kadro ve on beş bin kadar da dış uzman gerektiren yani yirmi yirmi beş bin mühendisimize istihdam sağlayabileceğimiz, bir hizmet alanı. Olaya sadece yurtdışına giden milyar dolar olarak bakmayın, aynı zamanda on binlerce istihdamında Türkiye’nin açılamamasına yol açıyor. Dolayısıyla bu iş birliğimiz cari açığın kapanmasına katkı sağlayacak, hem de çok nitelikli bir, işbirliği istihdamını da hep beraber sağlamış olacağız. Hatta benim ümidim, bu işbirliğinin sayesinde, Türkiye’nin Güneyde ve Suriye sınırından başlayıp, Akdeniz’in Cebelitarık Boğazı’na kadar o kıyı şeridindeki tüm ülkelerin alt yapısı sıfır noktadadır" diye ifade etti.
“Her şey bir hayal ile başlıyor”
"Bu ülkelerin tamamına çok güçlü olarak girebiliriz" diyen Şentürk; "belkide denizcilikte işbirliği yaptığımızda çok daha kolay olabilir işimiz. Buda Türkiye’ye ciddi anlamda yurt dışından döviz getirme imkânı var olduğu anlamına gelir. Belki hayal gibi görünebilir ama her şey bir hayal ile başlıyor. Ben herkese bu anlaşmanın hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Ama önemli olan imzaları atmak değil, imzalar atıldıktan sonra mürekkep kurumadan, icrata girebilmektir" dedi.
