• BIST 9530.47
  • Altın 2473.305
  • Dolar 32.4969
  • Euro 34.7695
  • İstanbul 17 °C
  • Ankara 16 °C
  • İzmir 17 °C
  • Antalya 17 °C
  • Muğla 14 °C
  • Çanakkale 19 °C

Tonlarca yakıt sızdıran M/V Lady Tuna'nın bilirkişi raporu açıklandı

Tonlarca yakıt sızdıran M/V Lady Tuna'nın bilirkişi raporu açıklandı
İzmir’in Çeşme ilçesinde, 18 Aralık 2016 tarihinde M/V Lady Tuna adlı geminin karaya oturarak denize sızdırdığı yakıtın oluşturduğu kirlilik nedeniyle açılan ’zarar tespiti’ davasında bilirkişi raporu açıklandı

Ana Yaşam Vakfı (AYVA) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Refik Soyer, AYVA kurucuları Avukat Senih Özay ve Avukat Murat Fatih Ülkü’ye vekalet vererek Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı ’zarar tespiti’ davasında mahkeme tarafından atanan bilirkişi heyetinin raporu açıklandı.

'TEHLİKELİ VE ZARARLI BİR MADDE'

Bilirkişi raporu ile ilgili bilgi veren Avukat Senih Özay, bilirkişinin uzun bir çalışma sonucu oluşturduğu bilimsel raporu mahkemeye verdiğini belirterek, "Raporda, gemilerde kullanılan fueloilin, çevresel ortamlarda bulunması istenmeyen tehlikeli ve zararlı bir madde olduğu, ekosistem açısından kalıcı organik kirleticiler olarak adlandırılan en önemli kirleticilerden birisi olduğu belirtiliyor.

YAKITIN İÇERĞİNDE NELER VAR?

Bilirkişi raporunda, M/V Lady Tuna gemi kayıtlarında, yakıt niteliği olarak IFO 180 bildirildiği, bunun da 6 numaralı fuelo ile tekabül ettiği ve en kirli yakıtlardan biri olduğu ifade ediliyor. Bu yakıtın içeriğinde toksik, kanserojen ağır metallerin yanı sıra yüzde 3,5 oranında kükürt içermesi nedeniyle gerek dökülme, gerekse yakıt olarak kullanımı sonrası ekosistemin tüm bileşenleri için zarar vericidir" dedi.

Avukat Özay, bilirkişi raporunda, M/V Lady Tuna gemisinden 75 bin 484 kg fueloilin Ildır Körfezi’ne döküldüğünün 3 Ocak 2017 tarih ve 2380/2017-İZM/MAR raporu ile yazılı olarak bildirildiğini de açıkladı.

'ÇEVRE ZARARININ ETKİLERİ ONLARCA YIL DEVAM EDECEK'

Avukat Senih Özay, bilirkişi raporunda böylesi muhtemel olayda alınmış-alınmamış tedbirlerin de irdelendiğini vurgulayarak, "Raporda, kazanın bir seri ihmal ve yetersizlik sonucu olduğu belirtilerek, kazanın etkilerini durdurma veya azaltma hususunda, gemi personeli ile yardıma çağırdığı şirketler ve temizleme çalışmalarına katılan firmaların yetersiz kaldığı bunun da etkinin olumsuz yönde artmasına neden olduğu da ifade ediliyor. Zararın etkilerinin onlarca yıl devam edeceği de raporda vurgulanıyor. Raporda bir önemli husus da, The Standard Club Europe Ltd. tarafından Ulaştırma Bakanlığı-Çeşme Liman Başkanlığı nezdine yazılan referans belgesinde 4 milyon 160 bin Amerikan Doları teminatı garanti ettikleri belirtilmiş. ’Raporda, ’Bu meblağ tazminatlara karşı ödenen bir tutar olmayıp, bu kazanın çevreye verdiği zararlar, bu tutarın on binlerce katından daha fazladır’ denilerek, çevreye verilen zararın büyüklüğüne dikkat çekilmiş" dedi.

EKONOMİSTLERDEN OLUŞAN BİLİRKİŞİ HEYETİ ÖNERDİLER

Avukat Özay, bilirkişi raporunda denizde, kıyılarda, deniz bitkileri ve canlılarına dökülen fueloilin nasıl etki edeceği hususlarının ayrıntılı olarak yazıldığını belirterek, ayrıca deniz dokusundaki kalıcı zararlar, balıkçılık sektörüne olan etkilerinin de ayrıntıları ile yazıldığını ifade etti. Özay, kazanın yöredeki yatırımlara etkisi, işletmelerin uğrayacağı zararın kendi uzmanlık alanlarının dışında olduğunu, ekonomistlerden oluşan bir bilirkişi heyeti oluşturulması gerektiğinin raporda belirtildiğini de söyledi.

'BENİM ÇEVREM ZARAR GÖRDÜ'

Uluslararası petrol taşımacılığı yapan dev şirketlerin bir fon oluşturduğunu ifade eden Özay, "’Bu fondan 1 milyar 15 milyon dolar ödeyebiliriz, yeter ki kanıtlayın’ demişler. Bu fon hükmü gereğince, Çeşme halkından, ’Benim otelim’, ’Benim evim’, ’Benim balığım’, ’Benim çevrem zarar gördü’ diyerek bir talep olursa bir sonuç alınır diye düşünmekteyim. Şunu da belirtmek istiyorum, Türkiye’de Arabuluculuk Kanunu yürürlüğe girdi. Arabuluculuk Kanunundan faydalanıp, arabulucuların devreye girmesi için başvuruda bulundum" diyerek sözlerini tamamladı.

'UNUTULSUN DİYE UĞRAŞILAN BİR GEMİ KAZASI' 

Avukat Murat Fatih Ülkü de, yaptığı açıklamada, kazadan bu yana 4 ay 8 gün geçtiğini belirterek, "Geminin karaya oturmasıyla bu güzide tatil beldemize fueloiller tonlarca akmış. Biz duyduğumuzda, basit bir gemi kazasına benzemediğini, Çeşme’nin de önemli bir yer olduğunu göz önüne alarak, ne olup ne bittiğini belirlemek için zarar tespiti isteyelim dedik. 75 bin 484 metrik ton fueloil, bu denize aktı. 4 ay gibi kısa bir süre geçmesine rağmen olay neredeyse unutulmuş, unutulmaya yüz tutmuş, unutulsun diye uğraşılmış bir gemi kazası.

'PARAYLA GERİ GETİRİLMESİ İMKANSIZ'

Bilirkişi raporu diyor ki, ’ekosistemin tüm unsurlarında telafi edilemeyecek zararlar meydana gelmiş ve etkileri önümüzdeki onlarca yıl devam edecektir.’ Bu ciddi bir konu. Parayla geri getirilmesi imkansız bir şeyden söz ediyoruz. Çeşme’nin ismi, Çeşme’nin marka değeri, Çeşme’de yaşayanlar, turizm işletmesi olanlar, restoranlar, balıkçılar ve tüm duyarlı kişiler bu olaydan olumsuz etkilenecek. Ama ne yazık ki, unutulmasından memnun olunan bir süreç yaşadık. Bilirkişi raporunu açıklıyoruz. Bunun unutulmaması gerekir.

Hem ödenecek tazminatların Çeşme’ye katkısı anlamında, hem de ekosistemdeki tahribatın en azından bir bölümünün giderilmesi anlamında. Kimsenin Çeşme’nin turizm değerine zarar vermek istediği yok. Tek istediğimiz, gerçek tam anlamıyla ortaya çıksın ve ekosistemdeki tahribat olabildiği oranda giderilsin. Çağrımız hem Çeşme’de yaşayanlara, hem de bu sorunun unutulmasını isteyenlere. Bu sorun, unutulacak bir sorun değil" diye konuştu.

'VİCDANI OLAN HERKES HAREKETE GEÇMELİ'

Avukat Ahu Tahmilci de yaptığı açıklamada, zararın deniz dibindeki yaşamı da etkilediğini vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Deniz dibinde yaşayan canlıların yaşam alanlarını oldukça olumsuz etkilediği, denizin üzerinde bir petrol tabakası oluşturduğu için oksijen alış verişini etkilemesi nedeniyle, alt dokudaki bitki örtüsü ve canlıların zarar gördüğü ortada. Raporu incelediğinizde, insan sağlığına olan zararları da görebilirsiniz. Bu nedenle, sorunun örtülmemesi, tam aksine açığa çıkarılması gerekiyor. Zararın boyutları uzun vadede ortaya çıkacak. Bunun için sorunu örtmeyip, gereken yapılmalı. Vicdanı olan herkesin harekete geçmesi gerektiğine inanıyorum."

12-016.jpg13-014.jpgDENİZ HABER AJANSI

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar
Mustafa Uygar
27 Nisan 2017 Perşembe 23:12
23:12
IOPC'nin buradaki çevre kirliliği için 1 milyar 15 milyon dolar ödeyeceğini düşünmek, en hafif tabiriyle iyi niyetliliktir. Kaldı ki bu gemi bir tanker değil, balık gemisi. IOPC'ye gidene kadar geminin kendi sigortacısı ne güne duruyor?

Bu işler sadece avukatların kendilerine iş çıkarma çabasıdır.
176.33.3.154
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 Deniz Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim