Tankerler boğazımızı sıkıyor

31.01.2005 12:12

DenizHaber Editörü ve Akşam Gazetesi yazarı Recep Canpolat; Gazetedeki bugünkü yazısında boğazdan geçen tankerleri ve tehlikeli yüklerini kaleme aldı.

TANKERLER BOĞAZIMIZI SIKIYORRecep CANPOLAT/AkşamIrak'ın istilası ve bölgenin istikrarsızlığı petrol trafiğinin terazisini değiştirdi. Dünyadaki artan petrol ihtiyacı ve Körfez'deki durum dünya petrol trafiğinin yoğunluğunu Hazar Bölgesi ve Orta Asya doğru yönlendiriyor. Bu durum günden güne Karadeniz'in açık denizlere açılan tek deniz kapısı olan Türk Boğazları'ndaki trafiğe yansıyor. Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerin limanlarından çıkan binlerce geminin dünyaya açıldığı alternatifsiz deniz yolu olan Türk Boğazları şimdi tanker tehdidiyle karşı karşıya kalıyor. İstanbul Boğazı'ndan son 6 yılda geçen petrol tankeri sayısı ve taşınan petrol miktarı yaklaşık üç kat artarken, bu artış felaket senaryolarına ilham kaynağı oluyor.

Türk Boğazları Gemi Trafik Merkezi istatistiklerine baktığımız zaman, 1997 yılında 50 milyon ton petrolün taşındığı boğazlarda bu rakam 2000 yılında 90 milyon tona 2003 yılında 135 milyon tona, 2004 yılında ise 144 milyon tona ulaştığını görüyoruz.

Tehlikeli yük taşıyan tanker sayısına baktığımızda da benzer ürkütücü rakamlar çıkıyor. 2000 yılında 6 bin civarında tankerin geçiş yaptığı boğazlarda; 2004 yılında bu rakam yüzde 55 artarak 9 bin 500 yükselmiş.

Bir boğaz üç BTC ediyor

Türk Boğazları'ndaki tehlikeyi görebilmek için şu karşılaştırmayı yapmakta yarar var. Orta Asya petrollerini Akdeniz'e indirecek olan Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı tam kapasiteyle faaliyete geçtiği zaman yılda 50 milyon ton ham petrolü Akdeniz'e indirecek.

İstanbul Boğazı'na baktığımız zaman ise geçen petrol tonajı bakımından, BTC Boru hattını üçe katladığını görüyoruz.

12 milyon insanın yaşadığı İstanbul tarihi, coğrafi ve stratejik açıdan büyük bir öneme ve eşsiz bir doğal güzelliğe sahip. Bu kentin ortasından geçen petrol yüklü tankerler kıyılara ve başka gemilere çarparak bu güzelliği kirletmemek için

90 dereceye varan keskin dönüşler yapıyor, alt ve üst akıntılarla, zaman zaman fırtınayla mücadele edip 17 millik bu dar su yolunun öbür ucuna varmaya çalışıyor. Bu şekilde her gün 6-7 büyük tankerin geçiş yaptığı İstanbul Boğazı'ndaki risk her yeni gemiyle bir kat daha artıyor. Ulaştırma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kaptan Barış Tozar, İstanbul Boğazı'ndaki yoğunluğun artık patlama noktasına geldiğini söylüyor.

Tozar, 10 gemi geçerken yüzde 40 olan riskin onbirinci geminin sıraya girmesiyle yüzde 90'lara yükseldiğine dikkat çekiyor. 'Boğazlar, kalp damarlarındaki tıkanmadan dolayı ameliyat masasına yatan kalp hastasıdır' benzetmesini yapan Tozar, Boğazlar'dan her 7-8 dakikada bir geminin, her 50-55 dakikada tehlikeli yük taşıyan bir tankerin geçtiğini açıklıyor.

Ulaştırma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kaptan Barış Tozar şöyle devam ediyor: 'Doyum noktası aşılmış, bu yük taşınmaz hale gelmiştir. Artık hastaya yeni bir damar açıp, by-pass yapmaktan başka çare yok. Yoksa kalp duracak'.

En tehlikeli su yolu

Ulaştırma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kaptan Barış Tozar'ın söylemlerini dikkate almak ve Türk boğazlarından geçen tankerlerin fotoğrafını iyi okumak lazım.

Uluslararası Deniz Savunmaları Enstitüsü'nün yaptığı bir araştırmada, 'Dar su yollarında meydana gelebilecek, orta boylu bir LPG tankerinin infilak etmesi sonucu üç kilometrelik alanda yaşam tehlike altında kalır. Bununla birlikte, 20 kilometrelik bir alanda ise 8.5 şiddetinde bir deprem etkisi yaşanır' cümleleri yeralıyor.

Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) ve Dünya Kılavuz Kaptanlar Birliği (IMPA) tarafından dünyanın en tehlikeli su yolu olarak kabul edilen Türk Boğazları çevresinde 12 milyon insanın yaşadığı düşünülürse nasıl bir tehlikenin kucağında oturduğumuzu görebiliriz.Kaynak: http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/2005/01/31/ekonomi/ekonomi5.htmlDenizHaber.com

SON EKLENEN GALERİLER

Diğer Haberler