• BIST 9079.97
  • Altın 2325.099
  • Dolar 32.3482
  • Euro 34.9469
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 12 °C
  • İzmir 16 °C
  • Antalya 15 °C
  • Muğla 13 °C
  • Çanakkale 10 °C

Sadettin Teksoy Ulla'yı yazdı

Sadettin Teksoy Ulla'yı yazdı
Star Gazetesi Yazarı Sadettin Teksoy bugünkü köşe yazısında M/V Ulla'nın batmasını mercek altına aldı.
SADETTİN TEKSOY/STARAkdeniz ciddi tehdit altında!
İskenderun Körfezi’nde, taşıdığı 2 bin 200 ton toksik atıkla birlikte sulara gömülen M/V Ulla gemisi hálá denizin dibinde bekletiliyor. Geminin batmasından önce, onu dört yıl boyunca gerekli önlemi almadan bekleten bürokrasi zihniyeti, şimdi de göz göre göre geliyorum diyen çevre felaketi karşısında seyirci kalıyor. Yapılan tek açıklama, ‘Bölgeden sık sık su örnekleri alıp inceliyoruz. Ciddi bir tehlike yok’ Geçtiğimiz haftalarda, konunun bir diğer muhatabı olan İspanya Hükümeti’nden bir heyet, inceleme yapmak üzere Türkiye’ye geldi. Ancak Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle yapılacak görüşmeleri beklemeden, apar topar ülkelerine geri döndüler. Üstelik, giderken de ‘Türk Hükümeti, yardım teklifimizi kabul etmedi’ açıklamasıyla ayrıldılar ülkemizden!.. Sanki gemideki tonlarca zehirli atık, bizim babamızın malıymış da, beyzadeler bize yardıma gelmişler de, biz de onların uzattığı yardım elini kabul etmemişiz gibi. Hem suçlu hem de güçlülermişcesine gereksiz bir çıkıştı anlayacağınız...

Ulla olayı ilk değil

Hatırlarsınız, 1987 yılında, bir geminin Samsun açıklarında denize bıraktığı kimyasal atık yüklü varillere, aradan 17 yıl geçmesine karşın hálá bir çözüm bulunabilmiş değil. Kıyıya vuran zehirli variller, alelacele denizden toplanıp iptidai koşullarda depolanmıştı. Şimdi de durum pek farklı değil. Arada bir denizin dibindeki varillerden biri sahile vuruyor, vatandaşlar bulup polise, jandarmaya bildiriyor. Yakın zamanda bu varillerle ilgili yapılan incelemeler, depolanan maddenin, böcek ilaçlarında kullanılan DDT’ye benzer zehirli türden bir madde olduğunu ortaya çıkardı.

Savaşın ‘zehirli’ faturası da bize!

Ulla’nın batmasından sonra, bir atık skandalı da, Irak’taki savaş nedeniyle ortaya çıktı. Bölgeden getirilen kamyonlar dolusu hurdaların içinde radrasyon riski taşıyan parçaların olduğu belirlendi. Bu konuda resmi bir araştırma henüz yapılmış değil. Ancak, bu işin ticaretini yapan, yani bu işten para kazanan firmalar, gelen hurdaları eritip, inşaat demiri yapmaya başladı bile. İş güvenliği konusunda, son derece ‘bilinçli ve titiz’ davranılan ülkemizde, bu sektörde çalışan işçiler için gerekli önlemler paketinin ‘acilen’ alındığına, adım gibi eminim.(!) Burası Hindistan mı ki, tersanelerde günlük 5-6 dolara çalışıp, her gün asbeste maruz kalarak, 35 yaşında hayata veda etmek zorunda kalan insanların ülkesinde olduğu gibi gariplikler burada da olsun...
HİÇ OLACAK ŞEY Mİ!!!

Vebalini kim üstlenecek?

M/V Ulla gemisinin içindeki 2 bin 200 ton zehirli toksik madde, kolayca suda çözülebilir ve hesaplamalara göre bu çözülme gerçekleşirse, 300 bin ton su kirlenecek!.. Bu kirlilikten ilk olarak da balıklar etkilenecek, sonra o balıkları yiyen insanlar, çocuklar, anneler babalar... Geminin taşıdığı sanayi külü ise, insanlar için kanser riski taşıyor... Bakın ne olacak, biliyor musunuz? Çok değil, bu olay da bir süre sonra unutulup gidecek. Belki beş belki on yıl sonra, o bölgede yaşayan insanlarda ani ya da bir hastalığa bağlı ölümlerin görülme sıklığı arttığında, herkes birbirinin yüzüne bakıp soracak. ‘Neden böyle oldu acaba?’ Babasını genç yaşta akciğer kanserinden kaybeden küçük çocuk soracak kendi kendine, çevresine... ‘Babam neden öldü?’ Cevap olarak, ‘Takdir-i ilahi yavrucuğum’ diyecekler, o da hayatının sonuna kadar öyle bilecek. Tıpkı, yıllar önce gerçekleşen Çernobil faciasının, bugün Karadeniz insanına yaşattığı acı gerçek gibi...

SİZCE DE ÖYLE DEĞİL Mİ?
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 Deniz Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim