• BIST 9092.43
  • Altın 2324.208
  • Dolar 32.3599
  • Euro 34.9287
  • İstanbul 15 °C
  • Ankara 14 °C
  • İzmir 15 °C
  • Antalya 17 °C
  • Muğla 11 °C
  • Çanakkale 13 °C

Putin Ziyaretinin Sonuçları Bulanık...

Putin Ziyaretinin Sonuçları Bulanık...
Ankara, Bakü-Ceyhan'ı Boğazların bir alternatifi olarak değerlendiriyor. Moskovaya göre bu hat Rusya'nın çıkarlarına zararlı.
ANKARA, 13/12(BYE)--- Rus haber ajansı Regnum'un 11 Aralık 2004 tarihli İnternet sayfasında, İlya Zaslavskiy imzasıyla ve yukarıdaki başlık altında bir yazı yer almıştır. Rusça yazının özet çevirisi şöyledir:
Üç yüz yıl sonra gerçekleştirilen, Putin'in Türkiye ziyareti tarihi bir ziyaret olmasına oldu, ancak Rusya'ya önemli bir kâr getirmedi. Ziyaret sonuçları da, SSCB'nin dağılmasından sonra Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkiler gibi bulanık.
 
90'lı yılların başında, Rus-Türk ilişkileri kuruntulardan uzaktı. SSCB'nin dağılmasından ve bölgede bağımsız ülkelerin oluşmasından sonra Türkiye'de, BDT'nin Müslüman ülkeleri ve Rusya'nın bazı bölgelerinde Pantürkizm etkisinin yayılması düşüncesi çok popülerdi. Bu, Moskova'da pek alkışlanmıyordu. Ancak Pantürkizm'in BDT'de parlak bir geleceğinin olmadığı belli oldu.
 
Bunun yanı sıra, siyasetçiler son on yıldır Rusya ve Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilere karışmadılar. Kendi kendine gelişen ticari bağlantılar hiç de fena sonuç vermedi. Bavul ticareti yapanlar, kendilerini baş müzakereci rolünde buldular. Rus pazarlarını ucuz Türk işporta mallarıyla doldurdular. Uzmanların değerlendirmelerine göre, bavul ticaretinin yıllık hacminin beş milyar dolara ulaştığı oluyordu. Bugün bu rakam biraz daha düşük -yılda yaklaşık üç milyar dolar- ve bavul ticaretiyle uğraşanların ciddi miktarlarda vergi ödemelerini gerektirecek yeni gümrük yönetmeliği Rusya'da yürürlüğe girince daha da azalacak. Bugün, Rus-Türk ticaret hacmi 10 milyar dolar civarında seyrediyor. Bunun önemli kısmını Türkiye'ye taşınan Rus doğalgazı oluşturuyor.
 
Ankara'da yapılan görüşmelerin sonunda, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, dostluğun ve çok taraflı işbirliğinin derinleştirilmesine yönelik ortak bir deklarasyon imzaladılar. Ayrıca Putin'in Ankara ziyareti çerçevesinde yedi ayrı anlaşma imzalandı.
 
İmzalanan tüm belgeler, Rus lobicilerin ısrarlı olduklarını gösterdi. Vladimir Putin, Ankara'ya gelerek, Rus şirketlerinin Türk pazarında tutunma çabalarına Rus Hükümeti'nin kayıtsız kalmayacağını anlatmış oldu. Çünkü onların çıkarları, büyük ölçüde Rusya'nın ulusal çıkarlarıyla örtüşmektedir.
 
Ziyaretin yapıldığı sırada, Türk şirketleri Rus girişimcilerle 12 milyar dolarlık bağlantılar kurmuşlardı bile. Gerçi Türkler, Rusları kendi pazarlarına isteksiz kabul ediyorlar. Rus girişimciler, sadece 300 milyon dolarlık anlaşmalar yaptı. Türkiye'de şu anda Rusya'dan bir tek enerji taşıyıcılarına kucak açılıyor. Ne de olsa Türkiye'ye yapılan Rus ihracatının yaklaşık yüzde 70'ni milyarlarca metre küp doğalgaz ve milyonlarca ton varil petrol oluşturuyor.
 
Rusya, doğal kaynaklarını pahalıya satarken, Türkler, bunu turizmle telafi ediyorlar. Her sene yaklaşık bir milyon Rus, ülkeye bir milyar dolardan fazla bırakarak Türk ekonomisine katkıda bulunuyor. Türk işçileri, Rusya'da kazandıkları yaklaşık 100 milyon doları her sene vatanlarına gönderiyorlar.
 
Rus şirketi "Tatneft", Türk Holdingi "Zorlu" ile birlikte "TÜPRAŞ"ın özelleştirilmesine katılmaya çalıştı. Hatta ihaleyi bile kazandı. Ancak anlaşmanın yapıldığı sırada bazı hukuki problemlerin bulunduğu ileri sürüldü. Konu şu anda Yargıtay'da görüşülüyor. "Gazprom" da Türk partnerleriyle çalışmak isterdi. Ancak birkaç yıl süren görüşmeler sonunda iki ülke devlet başkanları arasında konuyla ilgili sadece bir niyet memorandumu imzalandı.
 
Rus şirketleri, Türk silah pazarından da umutsuz. Bu pazarda yıllık ticaret hacmi üç ile beş milyar dolar arasında seyrediyor. Ancak son 10 yıl içerisinde Türk Silahlı Kuvvetleri için satın alınan silahlar arasında Rus silahlarının payı sadece yüzde 1'dir. Daha önceleri Rusya, Türkiye'ye askeri helikopter ve tanksavar füze satıyordu. Moskova, meşhur "Siyah Köpekbalığı" (Ka-50) helikopterlerini önermişti. Ancak bundan önceki Ankara Hükümeti, NATO partnerlerinden çekindi ve girişimde bulunmadı.
 
Fakat bu durum önümüzdeki yıllarda değişebilir. Ulusal savunma sanayisinin gelişiminde Türk Hükümeti'nin genel çizgisi çerçevesinde Türkler, Rusya'yı, geleneksel partnerlerinden temin edemeyecekleri özel teknoloji kaynağı olarak değerlendiriyorlar.
 
Rus askeri helikopterlerin monte edileceği fabrikanın Türkiye'de kurulması ile ilgili görüşmeler başladı bile. Eğer anlaşma imzalanırsa, bu, NATO üyesi ülke topraklarında çağdaş Rus silahlarının ortak yapımı alanında Rusya'nın ilk deneyimi olacak. Nihai kararın ne zaman alınacağı konusunda yorum yapılmıyor. Putin'in Ankara ziyaretinde kendisine refakat eden Savunma Bakanı Sergey İvanov, "Görüşmeler devam ederken ve belgeler imzalanmadan bir şey söylemeyiz" dedi.
 
Başta doğalgaz ve "Mavi Akım" doğalgaz boru hattı olmak üzere enerjilerin taşınması alanında iki ülke arasındaki ilişkiler, Ankara ziyaretinin önemli konularından oldu. Bu doğalgaz boru hattı, Rusya'dan Ukrayna, Moldavya, Romanya ve Bulgaristan üzerinden Türkiye'ye uzanan mevcut doğalgaz ulaştırma koridorunu tamamlıyor. "Mavi Akım" üzerinden doğalgaz taşımacılığı, Türkiye'ye taşınan doğalgazın güvenliğini arttırıyor ve bu ülkenin doğalgaz pazarı ve doğalgaz altyapısının gelişmesi için ek koşullar sağlıyor.
 
Bugün Rusya, "Mavi Akım" sayesinde Türkiye'ye yıllık ilaveten üç milyar metre küp civarında doğalgaz sağlayabiliyor. Oysa, "Mavi Akım"ın kapasitesi 16 milyar metre küp. Ancak, Türkiye'nin daha yeni yeni çıktığı ciddi ekonomik krizden sonra Türk girişimcilerinin bu sene içerisinde denizin dibinden taşınacak bu üç milyar metre küp doğalgazın üstesinden gelebilmeleri zor geliyor. Anlaşmaya göre bu hacim yılda iki milyar metre küp kadar artırılacak. Türkler, bunlara "hayır" diyemiyor -anlaşmalar izin vermiyor-. Halbuki, bahsedilen hacmin yüzde 80'inin akıtıldığı "Balkan güzergahı" da çalışıyor. Çıkış yolu birlikte arandı ve görünüşe göre de bulundu. Şu anda Türkiye üzerinden İsrail'e yılda dört-altı milyar metre küp Rus doğalgazının taşınmasına ilişkin görüşmeler yapılıyor.
 
Rus-Türk diyaloğunda, Türk boğazları konusu da ele alındı. Ankara, İstanbul ve Çanakkale boğazları üzerinden petrol tankerlerinin geçişini sınırlama çabasında. İnşa edilmekte olan Bakü-Ceyhan petrol boru hattının geleceği de bu konuya doğrudan bağlıdır. Ankara, bu hattı, Boğazlar üzerinden çevreye yönelik olarak tehlikeli geçişin bir alternatifi olarak değerlendiriyor. Moskova ise, söz konusu projenin Rusya'nın çıkarlarına zarar verdiğini düşünüyor.
 
Enerji ile ilgili tüm bu görüşmeler, doğalgaz ulaşım alanında Türkiye ve Yunanistan yakınlaşması yaşanırken gerçekleşiyor. Putin'in Ankara ziyaretinden bir hafta önce, Türkiye'nin Yunanistan'a uzanacak bir doğalgaz boru hattının yapımına başladığı belli oldu. Türk şirketi "BOTAŞ", doğalgaz boru hattının Karacabey-Komotini kısmının yapımını ihaleye verdi. Şu anda Türkiye, bu güzergah üzerinden üç milyar metre küp doğalgazı Yunanistan'a ve sekiz milyar metre küp doğalgazı da İtalya'ya taşımak istediğini ilan etti. Bu planların gerçekleşmesi durumunda Türkiye, Avrupa'nın doğalgaz sağlayıcısı konumuna ulaşmış olacak. Rus "Gazprom"un çıkarlarına gelince, bu çıkarlar tüm cephelerde gözardı ediliyor. Türkiye üzerinden taşınan doğalgaz, Orta ve Doğu Avrupa'nın geleneksel pazarlarında Rusya'yı sıkıştıracak gibi görünüyor.(Kaynak: başbakanlık Basın, yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü)
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 Deniz Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim