Bu yeni kampanya ile MSC Cruises, günlük aktivitelerinin ve uzun vadeli büyüme stratejisinin merkezinde sürdürülebilirlik çalışmalarının olduğunu vurgulayacak.
2022 yılı sonlarında hizmete giren MSC Cruises'ın LNG ile çalışan ilk ve bugüne kadarki çevre açısından en gelişmiş gemisi MSC World Europa çerçevesinde gelişen kampanya, geminin bazı benzersiz çevresel teknolojilerine ve çözümlerine odaklanırken, markanın 21 gemilik filosu ve MSC Group'un Gemi Yolculuğu Bölümü genelinde devam eden kapsamlı ve uzun süreli sürdürülebilirlik taahhüdünün gelişimini de gösteriyor. Aynı zamanda, MSC Cruises’ın sürdürülebilirlik taahhüdüne de odaklanmaktadır.
Sürdürülebilir cruise yolculuğunda sektöre yön veriyor
300 yılı aşkın denizcilik geçmişiyle, bir aile şirketi olan MSC Grubu ve Gemi Yolculuğu Bölümü, mavi gezegenimizle uzun süredir özel bir ilişki içinde olmakla beraber, okyanusları ve çevreyi koruma, muhafaza etme konusunda temel bir taahhüde sahiptir. MSC Group Gemi Yolculuğu Bölümü İcra Kurulu Başkanı Pierfrancesco Vago "Gemi gezileri, bugün tüketiciler için sunulan en iyi tatil seçeneklerinden biri zaten, ancak misafirlerimizin çoğu bunun sürdürülebilirlik açısından da önemli olduğunun farkında değil. Uzun süredir sürdürülebilir ve çevreye duyarlı iş uygulamalarına ve hizmet ettiğimiz konukları, çalışanları ve toplulukları kararlılıkla korumaya odaklanıyoruz. Bugün MSC Cruises gibi markalar, çevrenin ve sağlıklı ve yaşanabilir bir gezegenin hayati önemini her zamankinden daha fazla anlıyor. Bu nedenle liderlik rolü üstlenmenin ve sürdürülebilirlik taahhütlerimizi temel bir unsur haline getirmenin bizim için önemli olduğunu düşünüyoruz. MSC Cruises'ta sürdürülebilirlik, markanın DNA'sının ve bir işletme olarak faaliyet gösterme biçimimizin merkezinde yer almaktadr.” diyerek sürdürülebilirliğe verdikleri önemin altını çizdi.
Net sıfır emisyona geçiş, kaynak kullanımı ve israfı inceleme, insanları destekleme, sürdürülebilir turizme yatırım yapma, daha yeşil terminaller inşa etme ve sürdürülebilir satın almadan oluşan altı ana başlığı kapsayan Sürdürülebilir Eylem Planı, MSC Cruises'ın tüm iş akışına yansıtıldı. Tüm bu plan içindeki eylemlere, ölçülebilir hedefler de eşlik etmektedir.
“Çevresel ayak izimizi sürekli ve aşamalı olarak azaltan çözümlere ve teknolojilere yıllardır büyük yatırımlar yapıyoruz. 2017'den 2023'e kadar, her biri bir öncekinden kademeli olarak daha çevre dostu hale getirilmiş 10 yeni gemi ile daha modern ve verimli bir filo için 8 milyar Euro’dan fazla yatırım yaptık. MSC Cruises için yeni marka kampanyası, tüketicilerimize ve diğer paydaşlarımıza sürdürülebilirliğe olan bağlılığımızın gemilerimizde ve işletmemizde nasıl ifade edildiğini açıklamak için hayati bir araçtır ve tüm faaliyetlerimiz için ne kadar önemli olduğunu göstermektedir" diye ekliyor Pierfrancesco Vago. Gemi Yolculuğu Bölümü'nün bugüne kadarki çabaları, 2008'den bu yana karbon yoğunluğunun %35 oranında azaltılmasına katkıda bulundu ve bu da onu, endüstri çapında Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün 2030 yılına kadar %40 yoğunluk azaltma hedefini karşılamak için iyi bir konuma getirdi.
2050 yılına kadar net sıfır operasyonlar için iddialı bir yol haritası
MSC Group'un Cruise Yolculuğu Bölümü, 2050 yılına kadar sıfır etkili gemi yolculuğu operasyonlarına yönelik uzun vadeli hedefine ulaşmaya sıkı sıkıya bağlı ve bu yolculukta oldukça ilerlemiştir. “Operasyonlarımızdan kükürt oksit ve nitrojen oksit gibi emisyonları neredeyse tamamen ortadan kaldırdık ve şimdi LNG ile karbon emisyonlarını azaltmaya odaklandık. LNG, ihtiyaç duyduğumuz ölçekte mevcut olan en düşük karbon salınımına sahip yakıt. Halihazırda LNG kullanan bir gemimiz ve yapım aşamasında olan iki gemimiz var. Üçüncüsünde metan kaymasını en aza indirgemeyi ve böylece LNG kullanırken genel sera gazı emisyonlarını daha da azaltmak için yeni teknolojiyi dahil etmeyi planlıyoruz.” diyor Sürdürülebilirlik ve ESG Başkan Yardımcısı Linden Coppell. “Kısa vadede LNG'ye, orta vadede düşük karbona, uzun vadede ise sentetik ve bio LNG, sentetik ve bio metanol dahil olmak üzere net sıfır karbonlu yakıtlara geçiş yolculuğumuzun ilk adımı bu. Düşük karbonlu yakıtlar henüz anlamlı miktarlarda bulunmadığından, her zamankinden daha gelişmiş gemilere ve ilgili çevre teknolojilerine yaptığımız yatırımlar yoluyla gelişimlerini hızlandırmaya ve ölçeklendirmeye yardımcı oluyoruz. İnşa edilen her yeni yolcu gemisinde, MSC Cruises, bu yakıtları kullanabilecek yeni teknik çözümler sunuyor ve test ediyor. Böylece onlara düşük ve net sıfır karbonlu yakıtlara hazır olduğumuzu göstererek, tedarikten sorumlu yakıt tedarikçileri ve hükümetler için gereken teşviki sağlıyor.” diye ekliyor Linden Coppell.
Ekim 2022'de teslim edilen MSC World Europa, MSC Cruises'ın LNG ile çalışan ilk gemisidir. Standart deniz yakıtlarıyla karşılaştırıldığında LNG, kükürt oksitler ve ince parçacıklar dahil olmak üzere havayı kirletici parçacık emisyonlarını neredeyse tamamen ortadan kaldırır, nitrojen oksitleri büyük ölçüde azaltır ve şimdiden %25'e varan bir CO2 azaltımı sağlar. LNG, biyo ve sentetik-LNG gibi düşük ve net sıfır karbonlu yakıtların ve nihayetinde yeşil hidrojenin benimsenmesinin önünü açar ve yakıt hücreleri gibi yenilikçi teknolojilerin geliştirilmesini sağlar. MSC Group'un Gemi Yolculuğu Bölümü, bu gemiyle, geleneksel içten yanmalı motorlara kıyasla sera gazı emisyonlarını azaltma potansiyeli sunan bir katı oksit yakıt hücresi teknolojisini test ediyor. Cruise Yolculuğu Bölümü, gelecekteki yeni yapılarda bu teknolojiyle daha fazla ilerleme kaydetmeyi ve yakıt hücrelerinin kullanımını artırmayı amaçlıyor.
MSC Cruises'ın ikinci LNG gemisi MSC Euribia, Haziran 2023'te teslim edilecek, üçüncü gemisi MSC World America ise şu anda inşa ediliyor ve 2025'te teslim edilecek.
Birçok alanda tutarlı ilerleme
Bu büyük değişimler gerçekleşirken MSC Cruises, dijitalleşme, rota optimizasyonu ve çok çeşitli enerji tasarrufu teknolojilerinin tanıtılması dahil olmak üzere enerji ihtiyaçlarını azaltmak için önemli adımlar atıyor.
“Akıllı havalandırma sistemleri ve gelişmiş iklimlendirme sistemleri ile ısının etkili bir şekilde dağıtılmasına izin veren enerji geri kazanım devreleri dahil olmak üzere özel ve son derece yenilikçi çözümler aracılığıyla gemide enerji kullanımını sürekli olarak optimize ediyoruz. Gemilerimiz binlerce farklı veri setini topluyor ve kıyıdaki özel uzman ekiplere iletiyor. Bu veriler, gemilerin nasıl çalıştığını daha iyi anlamak, enerji kullanımını sürekli olarak optimize etmek ve tüm operasyon alanlarında verimliliği artırmak için kullanılıyor" diyor Linden Coppell.
Yeni gemilerin aydınlatması, enerji tasarruflu LED ile sağlanırken, ısıtma, havalandırma ve iklimlendirme sistemi, hava durumuna ve gemideki yolcu sayısına göre kendini ayarlıyor. Ek olarak, hidrodinamik performans, pervanenin yeniden kanatlanması ve sürüklenme azaltma önlemleriyle optimize edilmiştir. Gemi gövdeleri ayrıca deniz organizmalarının büyümesini yavaşlatan, böylece sürtünmeyi azaltan ve enerji verimliliğini artıran özel boyalarla kaplanmıştır.
Shore power teknolojisi, MSC Cruises'ın tüm yeni gemilerine 2017'den beri standart donanım olarak eklenmiş ve güçlendirmelerle birlikte 2022'nin sonunda filonun toplam kapasitesinin %65'ini karşılamıştır. Eklenen gemiler, güzergahlarındaki limanlarda kıyıya yanaştıkça güçlendirilecektir. MSC Cruises, mümkün olan her yerde kıyı gücünü kullanmaya kararlıdır.
Filodaki gemilerin çoğunda Hibrit Egzoz Gazı Temizleme Sistemleri (EGCS) kurulu olup, kükürt oksit (SOX) emisyonlarını %98 oranında azaltır. Seçici Katalitik İndirgeme Sistemleri (SCRS), en yeni gemilere kurulur ve nitrojen oksit (NOX) emisyonlarını %90'a kadar azaltır. Buna ek olarak, LNG ile çalışan tüm gemiler, NOX emisyonları sorununu SCR ile ulaşılanla aynı seviyede hızlıca çözecektir, bu da geleneksel fosil deniz yakıtına kıyasla LNG'nin bir başka önemli avantajını oluşturmaktadır.
Yerleşik Çevresel Uyumluluk Görevlileri, plastik, kağıt ve karton, cam, alüminyum ve diğer hurda metaller dahil olmak üzere atıkların ve geri dönüştürülebilir malzemelerin toplanmasından, ayrılmasından ve güvenli bir şekilde depolanmasından sorumlu olan özel bir atık yönetim ekibini yönetir. Gemide bertaraf edilen malzemeler sıkıştırılır, ayrılır veya yakılır; ayrılan ve kalan malzeme, geri dönüşüm veya bertaraf için özel liman kabul tesislerine dikkatlice teslim edilir. MSC Cruises, tedarikçileriyle işbirliği yaparak, daha yenilikçi ambalaj tasarımı sayesinde ambalaj atıklarını önemli ölçüde azalttı.
Su tasarrufu yapmak ve sudan bağımsız hale gelmek de önemli odak alanlarıdır. MSC Cruises gemileri, modern su üretim tesisleri ile donatılmıştır. Gemide kullanılan suyun neredeyse tamamı, deniz suyundan temiz tatlı su üreten yüksek verimli ters osmoz ve/veya buharlaştırma sistemleriyle kendi kendine üretilir. Her gemi, günde 3 milyon litreden fazla musluk suyu üretme kapasitesine sahip.
MSC Cruises'ın en yeni gemileri, gelişmiş atık su arıtma sistemleriyle donatılmıştır ve gemideki atık suyun, karada bulunan birçok atık su arıtma tesisinden daha yüksek bir standartta arıtılmasını sağlar.
Şirket, Uluslararası Gemi Balast Sularının ve Sedimentlerinin Kontrolü ve Yönetimi Sözleşmesi ile tamamen uyumludur. Gemiler, onaylanmış ve sertifikalı balast suyu arıtma sistemleri ile donatılmıştır. Tüm balast suyu filtrelenir ve zararlı su organizmaları ve patojenler içermediğinden emin olmak için denize deşarj edilmeden önce UV işlemine tabi tutulur.
Biyolojik çeşitliliği koruyor ve sürdürülebilir turizmi teşvik ediyor
MSC Cruises'ın gemileri, deniz yaşamı üzerindeki etkiyi en aza indirecek şekilde tasarlanıp ve üretiliyor. Bu, örneğin su altı gürültüsünü azaltmaya izin veren teknolojilerde yansıtılmaktadır. Ayrıca MSC Cruises, Doğu Akdeniz'de nesli tükenmekte olan ispermeçet balinası popülasyonunu koruma çabalarını da destekliyor. Bu, Peloponnese'nin batısı ve güneyinde ve Girit'in güneybatısındaki bölgede gemilerin yeniden yönlendirilmesiyle yapılıyor. Bu bölgede deniz yolculuklarının yapıldığı Nisan ve Ekim ayları arasında rota değişiklikleri, risk altındaki balinaların hayatta kalmasına katkıda bulunuyor. MSC Cruises ayrıca, Marsilya'daki Mavi Denizcilik Zirvesi'nde Sürdürülebilir Gemi Kiralama Sözleşmesi'ni imzalayarak Akdeniz'deki faaliyetlerinin sürdürülebilir gelişimine olan bağlılığının altını çizdi. Bu gönüllü anlaşma, imzacıları 13 eylem alanında mevcut düzenlemelerden daha yüksek bir standarda ulaşma taahhüdünde bulunarak çevre koruma çabalarını yeniden teyit ediyor ve güçlendiriyor.
Cruise Yolculuğu Bölümü ayrıca yaban hayatı koruma ve habitat yenilenmesini destekleme rolü oynamaya kararlıdır ve böylece korumayı genel sürdürülebilirlik taahhüdünün bir başka mihenk taşı haline getirir. Bu nedenle, amiral gemisi deniz koruma programı, Miami'nin 105 mil doğusunda, Bahamalar'da bulunan şirketin kendi özel adası Ocean Cay çevresindeki sulara odaklanmaktadır. Bir zamanlar endüstriyel bir kum kazı alanı olan Ocean Cay, Gemi Yolculuğu Bölümü tarafından önemli deniz türlerine ve mercan habitatlarına ev sahipliği yapan kristal mavisi sularla çevrili özel bir ada destinasyonuna dönüştürüldü. 2021'de, MSC Vakfı'nın Ocean Cay'deki yeni Deniz Koruma Merkezi'nin tasarımı ve geliştirilmesi duyurulmuştu. Merkezin odak noktası, yükselen okyanus sıcaklıklarında hayatta kalabilen dayanıklı mercan türleri ve genotiplerini belirlemek için bir akademisyenler ve çevre uzmanları ekibiyle işbirliği içinde çalışmayı içeriyor.
MSC Cruises, sürdürülebilir turizm uygulamalarını desteklemek ve teşvik etmek için tur operatörleri ve endüstri ortaklarıyla yakın işbirliği içinde çalışıyor. Marka, kendini sürdürülebilirliğe ulaşmaya adamış turizm şirketleri için lider bir eğitim, yönetim ve sertifikasyon girişimi olan Travelife ile ortaklık kurdu.
MSC Cruises'ın kıyı gezileri ekibi, güçlü sürdürülebilirlik ilkelerine dayanan gezileri belirlemek için dünyanın dört bir yanındaki tur operatörleriyle birlikte çalışıyor. "Protectours" olarak bilinen bu geziler, konukları eğitmek için özel olarak tasarlanmıştır. Koruyucularımızın yaklaşık %70'i artık yürüyüş, bisiklet veya kano dahil olmak üzere düşük etkili ulaşımı içeriyor ve birçoğu türleri veya habitat korumayı destekleyerek çevreye doğrudan katkıda bulunuyor. Örneğin, gelecekte yeşil kara taşımacılığı kullanımını artırmayı hedefleyen MSC Cruises ile Danimarka, Finlandiya, Norveç, İspanya ve İsveç'teki limanlardan ilgi çekici yerlere giden yolcular için daha fazla elektrikli ve hibrit servis otobüsü kullanılıyor.
DENİZ HABER AJANSI
