Deniz kaplumbağalarının en önemli üreme merkezlerinden biri olan Mersin sahillerine bu yıl da anaç kaplumbağalar yumurtalarını bırakmaya başladı. Mayıs ayının ortasından itibaren yumurta bırakmaya başlayan kaplumbağaları, şu ana kadar 12 yuva oluşturdu.

Deniz kaplumbağalarının üremesiyle ilgili açıklamalarda bulunan Mersin Üniversitesi (MEÜ) Deniz Kaplumbağaları Uygulama Araştırma Merkezi (DEKUYAM) Müdürü Prof. Dr. Serap Ergene, Mayıs ayının sonu itibariyle çalışmalara başladıklarını söyledi. Şu anda Davultepe’de 12 tane yuva tespit ettiklerini vurgulayan Ergene, "Bunların bir kısmı geçen hafta yapıldı, bir kısmı bu hafta yapıldı. Alata’da da yuvalamalar başladı. Mayıs ayının 2. haftasından itibaren başlayan bu yumurtlama davranışları Temmuz’un sonu, Ağustos’un başına kadar devam ediyor. Yumurta bırakılan yuvalardan yavruların çıkışı 2 aylık bir süreç. Bugün yumurtlayan bir kaplumbağanın yumurtasından yavru 2 ay sonra çıkıyor ve denizle buluşuyor. Deniz kaplumbağalarında 2 yılda bir dalgalanmalar söz konusu olur. 2 yıl çok iyi gider, 1 yıl düşüşe geçer. Sezonu yaşayarak göreceğiz. Geçen sezonumuz iyi geçti, ondan önceki sene de iyi geçti, bu sezondaki durum o dalgalanmanın olup olmadığını göreceğiz. Yapmış olduğumuz 20 yıllık çalışmanın sonucunda deniz kaplumbağaları nispeten biraz daha güvenli şekilde kumsala çıkıp, yuvalarını yapıyorlar. Bundan dolayı da her sene sayılarda olumlu gelişmeler oluyor" dedi.

"BU DÖNEMDE SAHİLLERİ DİKKATLİ KULLANALIM"

Kumsalı kullanan insanlara çağrıda bulunan Ergene şöyle devam etti:

"Bu kumsallar deniz kaplumbağalarıyla ortak kullandığımız kumsallar. Dolayısıyla birbirimize saygılı bir yaşam için yapmamız gereken birkaç tane ufak önlem var. Kumul alanı dikkatli kullanmamız gerekiyor. Deniz kaplumbağaları genellikle kıyıdan 80 metreye olan bölgede yuvalarını yapıyorlar. Bu bölgedeki aktivitelerinizi mümkün olduğu kadar kısıtlamak. Tabi kısıtlama derken kullanmamak değil. Kullanırken dikkatli kullanmak. Evcil hayvanların bu dönemde buralara girmemesi gerekiyor. Özellikle plastik atıkları bu hayvanları mahvediyor. Sahillerimizi ve denizlerimizi kirletmemeyi öğrenmeliyiz. Balıkçılara da bir görev düşüyor. Bazen onların ağlarına takılabiliyorlar. Bu gibi durumlarda ağlardan kurtararak, bu hayvanları yeniden nazikçe denize bıraksınlar. Kıyıya yakın bir bölgeye ağ atmamaları gerekiyor. Bunların dışında doğal düşmanları ve bunlara yapacak bir şey yok. Kumsala çıkan anaç kaplumbağayı vatandaşlar uzaktan izleyebilir ama ışık tutmadan, ses yapmadan."

"HALEN BU HAYVANLAR NESLİ TÜKENME TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA"

Bu hayvanların halen nesli tükenmek üzere olan canlılar olduğunu belirten Ergene, “Her yıl belirlenen kriterler var. Verilere göre CarettaCarettanın sayısında olumlu anlamda bir artış var. Bu nedenle tehlike oranı biraz daha azalmış gibi duruyor. Tabi halen geçmiş değil ve bu yüzden halen koruma altında. Yeşil deniz kaplumbağası için halen tehlike geçmiş değil. Bu kaplumbağanın ilginç bir özelliği var. Bu canlılar Doğu Akdeniz’de yumurtasını yapıyor ve Akdeniz’e özgü popülasyon var. Önceden kritik sevideydi yani bitti bitecek durumdaydı. Şimdi bir tık iyi durama geldi ama halen nesli tehlike altında gözüküyor. Buda benim gibi birçok kaplumbağa çalışanının emeği nedeniyle gerçekleşti. Tehlike bitmedi. Halen büyük sıkıntılar var. Çünkü kumsallar artık birçok amaç için kullanılıyor ve yok ediliyor. Var olan kumsallarımızı mümkün olduğu kadar korumamız gerekiyor" şeklinde konuştu.

DENİZ HABER AJANSI