İzmit Körfezi'ndeki deniz kirliliğinin gündeme oturmasıyla birlikte, kara tesislerinden kaynaklanan deniz kirliliğinin teminat miktarları yüksek sesle konuşulmaya başlandı.
Gemilerden kaynaklanan deniz kirliliğinin üçüncü şahıslara zararının tümü P&I sigortaları tarafından karşılanırken, kara tesislerinden deniz kirliliğine neden olan teminatların limitlerinin sınırlı olduğu ortaya çıktı. Hatta teminat rakamlarının 500 bin TL ile üst limitin 4 milyon TL arasında olduğu öğrenildi.
Deniz Haber Ajansı'nın konu ile ilgili bilgisine başvurduğu uzmanlar, Türkiye'de kara tesislerinin deniz kirliliğine sebep olmasından kaynaklanan tazminlerin kısıtlı olduğunu belirterek, teminat dışında artı zararların, sızıntının olduğu kara tesisinden karşılanması gerektiğini kaydetti.
İzmit Körfezi'ndeki deniz kirliliği temizleme çalışmalarının milyonlarca doların altında olmasının beklenmediğini kaydeden uzmanlar, bu konuda mevzuatta açıklar olduğunu dile getirerek, deniz kirliliğine neden olan kara tesislerinin değerinin bu rakamın altında olması halinde, bu tazminatı karşılayamama gibi riskler taşıdığını söyledi.
'Denizi Kirleten Öder' prensibi çerçevesinde, üçüncü şahıslara verilen zararların da kirleten tarafından karşılanacağını ifade eden uzmanlar; "İzmit Körfezi'nde meydana gelen kirlilik, kara tesislerinden kaynaklandığının tespiti halinde, mevzuattaki açıklara rağmen kara tesisine şarj edilir. Ancak kirlilik tazmininin dışında, gemilerin beklemesinden kaynaklanan zararların ise nasıl tahsil edileceği sorun oluşturabilir. Örnek vermek gerekirse, İzmit Körfezi'nde 300 tane geminin seferine, 3 gün izin verilmediğini düşünürsek, 4 bin dolardan kira bedeli belirlendiğininde bu rakam toplamda 3 milyon 600 bin dolarlık zarara yol açar. Bu zarar nasıl karşılanacak. Bu konuda mevzuatta eksiklikler bulunuyor" dedi.
Haber: Recep CANPOLAT / Deniz Haber Ajansı



































