Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi, Yetiştiricilik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İhsan Çelik, akvaryuma ilginin her geçen gün arttığını belirterek, "Akvaryum hobisi biraz da bütçe ve kişinin geliriyle alakalı. İnsanların gelir seviyesi yükseldikçe bu hobiye ilgi daha çok artıyor" dedi.
ÇelikTürkiye'deki akvaryum sektörünün daha çok ithal balık türlerinden oluştuğunu söyledi. Sektörün her geçen gün daha da büyüdüğüne işaret eden Çelik, "Yerli üretim de bu sektörün talebini karşılamaya çalışıyor. Akvaryuma ilgi daha da artıyor. Bunun yanı sıra 5-10 yıl önce görmeye çok alışık olmadığımız deniz akvaryumları artık gündeme gelmeye başladı. Bugün toplam akvaryum hobicilerinin yüzde 25'inin deniz akvaryum balıklarıyla uğraştığını söyleyebiliriz. Akvaryum hobisi biraz da bütçe ve kişinin geliriyle alakalı. İnsanların gelir seviyesi yükseldikçe bu hobiye ilgi daha çok artıyor. 2009-2010 yılı rakamlarına göre akvaryum balıkçılığıyla ilgili 2 milyon dolarlık ithalat yapılmış" diye konuştu.
Çelik, akvaryum hobiciliğini tercih eden yaş gruplarının çok fazla değişiklik gösterdiğini, özellikle ilkokul yaşlarında Japon balıklarının kavanozlarda beslenip bakılmasıyla başlayan hobinin, ilerleyen zamanlarda beta balıklarının büyük akvaryumlardaki sistemlerle bakılmasıyla 70 yaşına kadar sürebildiğini bildirdi.
-"Bütçesi yetmeyen memur kredi kartıyla balık alıyor"-
Yrd. Doç. Dr. İhsan Çelik, akvaryum hobisine tutkuyla sarılanların bulunduğunu, bir memurun bütçesinin yetmediği halde kredi kartıyla balık alıp bunu beslediğini söyledi. İnternetin yaygınlaşmasıyla insanların akvaryumla ilgili her türlü bilgiye ulaşabildiğini anlatan Çelik, "Yüzlerce forum ve blog sitesi oluştu. Hatta bazı cins balıklar için fun clubler bile var. Ancak akvaryum için mutlaka uzman kişilerden yardım alınmalı. Yoksa bilinçsizce kurulan akvaryumda birkaç balık öldükten sonra, çok emek harcanarak yapılan akvaryumlar depolara kaldırılıp çürümeye bırakılabiliyor" dedi.
Çelik, binlerce tür olduğunu, akvaryuma konulacak balık cinslerinin birbiriyle uyum içinde yaşaması gerektiğini ifade ederek, "Tercihten sonra bakım aşamaları geliyor. Odaklanmamız gereken bütün nokta canlı. Akvaryumda baktığımız canlıların ihtiyaçlarını bilirsek ve onların yaşam alanı olan akvaryumdaki bütün şartları ayarlarsak sıkıntı kalmaz. Yemlemede ise akvaryumun ve içinde konulan balığın cinsine göre değişiklik yapıyoruz. Etçil ve otçul balıklar rejimlerine göre beslenmeli. Bizler üreticilere günlük 2 ya da 3 kez yemleme yapmalarını öneriyoruz" diye konuştu.
-"Piranha akvaryuma girdi"-
İhsan Çelik, "piranha" denildiği zaman insanların aklına doğal olarak saldırgan balıkların geldiğini, bunun da filmlerde ve belgesellerde böyle yansıtıldığı için olduğunu söyledi.
Piranha balığının 7-8 çeşidi olduğunu dile getiren Çelik, "Bu cinslerin tümü etçil değil, saldırgan değil. Bunlardan sadece bir ya da iki tanesi saldırgan. Akvaryuma koyduğumuz piranhanın doğası gereği etle ya da balıkla beslenmesi gerekecek. Eğer siz onu böyle alıştırırsanız öyle gider. Etçil bir piranhanın yanına canlı bir balık koyamazsınız. Bu kurdun yanına kuzu koymaya benzer. Yani saldırgan balığın yanına daha pasif bir balık koyarsanız bu durum faciayla sonuçlanır" dedi.
Çelik, fakülte bünyesinde akvaryum ünitesi kurduklarını ve 6 aydır faal olarak çalıştıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Bu birimde öğrencilerimize balık yetiştiriciliği dersimizdeki uygulamalı eğitimleri yaptırıyoruz. Lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyindeki öğrencilerin tez ve uygulamalarını da burada gerçekleştiriyoruz. Ayrıca ürettiğimiz tropikal süs balıklarını satışa sunuyoruz. Ünitemizdeki 120 akvaryum 12 bin litre kapasiteye sahip. Ünitenin yüzde 80'i kapalı devre sistemle çalışıyor. Burada üretimini yaptığımız 40'a yakın tropikal türümüz var. Üretim rakamlarımız haftalık ya da aylık değişebiliyor."
