Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu yaptığı açıklamada, hidroelektrik santralleri Türkiye'de elektriğin sigortası olarak nitelendirdi. Dünyada teşvik edilen HES'lerin diğer santraller gibi karbondioksit salınımı yapmadığını ve temiz enerji kaynağı olarak değerlendirildiğini ifade eden Eroğlu, HES'lerin tabiatı tahrip etmediğini, dereleri kurutmadığını, aksine kurak dönemlerde derelere can suyu olduğunu vurguladı.
Enerji üreten barajların insanların su ihtiyacını da karşıladığına dikkati çeken Bakan Veysel Eroğlu, şöyle devam etti: 'Bu barajlar taşkın zararlarının önüne geçiyor ve zirai alanlara sulama suyu temin ediyor. Enerji anlamında dışa bağımlılıktan kurtulmak için hidroelektrik potansiyelimizin tamamını devreye almak zorundayız. Türkiye'de şu anda kurulu gücün yüzde 33'ü yani üçte biri HES'lerden oluşuyor. Türkiye olarak mevcut durumda enerjimizin yüzde 70'ini dışarıdan doğalgaz ve petrol olarak ithal ediyoruz. Bu sebepten Orman ve Su İşleri Bakanlığı olarak ülkemizi enerjide dışa bağımlı olmaktan kurtarmak için yerli enerji kaynaklarına çok büyük önem veriyoruz ve kullanılabilir HES potansiyelimizi işletmeye almak için çaba sarf ediyoruz' diye konuştu.
'Dünya yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneliyor'
Bakan Veysel Eroğlu, gelecekte büyük problemlerin yaşanacağı alanlardan birinin de enerji sektörü olacağına dikkati çekti.
Fosil yakıtların, sürekli artan enerji ihtiyacını karşılamakta yetersiz kaldığı gibi çevre kirliliğine de sebep olduğunu aktaran Bakan Veysel Eroğlu, şunları kaydetti: 'Fosil kaynakların tükenişi, bütün dünyayı yenilenebilir enerji kaynaklarına yönlendiriyor. Ülkemizde de manzara farklı değil. Fosil kaynaklar bakımından zengin olmayan ülkemiz, enerji ihtiyacının büyük kısmını ithalat yoluyla karşılıyor. Bu durum ise altyapı yatırımlarına aktarılacak kaynaklarımızın yurt dışına çıkmasına sebep oluyor. Bu sebeple tıpkı dünyada olduğu gibi ülkemizde de yerli ve yenilenebilir kaynakların devreye sokulması konusunda farkındalık oluştu ve bu yönde çalışmalar devam ediyor' dedi.
Koşullar göz önünde bulundurulduğunda, hidroelektriğin Türkiye'ye en uygun enerji türü olduğunu söyleyen Bakan Veysel Eroğlu, 'Türkiye'de teknik ve ekonomik olarak değerlendirilebilir hidroelektrik potansiyeli 157 milyar kilovatsaat olarak hesaplanmıştır. Günümüz itibarıyla Türkiye'de 575 hidroelektrik santral işletmede bulunmaktadır ve 26 bin 230 megavat kurulu güce sahip bu santraller yıllık yaklaşık 92 milyar kilovatsaat ortalama üretim kapasitesine sahiptir' diye konuştu.
Kamu özel sektör ortaklığı devreye alındı
Enerji potansiyelinin işletmeye alınması için kamu-özel sektör ortaklığını başlattıklarını dile getiren Bakan Veysel Eroğlu, 'Bu sebeple 2003 yılında yürürlüğe giren 'Su Kullanım Hakkı Anlaşması Yönetmeliği' ile özel sektörün hidroelektrik enerji yatırımlarında önü açıldı ve böylece 2003'te 26 milyar kilovatsaat olan üretimimiz, 92 milyar kilovatsaat yükseldi. HES projelerinin özel sektöre açılmasıyla, kamudan takriben 60 milyar dolar yatırım yükü kalktı' bilgisini verdi.
Türkiye'nin dünyada enerji talebi en çok artan ülkeler arasında bulunduğuna değinen Bakan Veysel Eroğlu, 'Ülkemizin, sürdürülebilir kalkınma hamlelerini yetersiz enerji kaynaklarıyla beslemesi mümkün değildir. Bu oranı gelişmiş ülke seviyesine çıkarmak ve ülkemizin kullanılmayan hidroelektrik potansiyelini daha kısa sürede devreye sokabilmek için Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü ile özel sektör birlikte bu alana yatırım yapıyor. HES'ler elektriğin sigortasıdır ve dolayısıyla enerjide arz güvenliği bu şekilde sağlanabilecektir' dedi.
DENİZ HABER AJANSI
