Türkiye’de göçmen kuşların göç yolu üzerinde bulunan ve 124 bin metrekarelik havzası suların çekilmesiyle 95 bin metrekareye düşen Eber Gölü, sazlık alanlarıyla birçok kuş türüne üreme ve yaşam alanı olarak ev sahipliği yapıyor.
Biyolojik çeşitliliği ile dikkati çeken gölde, kuş türlerinin yanında su yılanı, domuz, saz vaşağı, kurbağa ve balık türlerini görmek mümkün. Dünya genelinde sadece Eber Gölü havzasında yetişen ve baklagillerin kraliçesi olarak adlandırılan Eber Sarısı da bölgeye ayrı bir renk katıyor. Gölde "Beyşehir Kurbağası" olarak bilinen bir endemik kurbağa türü de yaşıyor.
Fotoğraf tutkunlarının özellikle hafta sonları yoğun ilgi gösterdiği Eber Gölü'nde, nilüfer çiçekleri de görsel zenginlik sunuyor. Özellikle gün batımında ortaya çıkan manzara, birçok doğaseveri göl çevresine çekiyor.
146 kuş türü tesit edildi
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi, Doğa Koruma ve Biyoizlem Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Uğur Cengiz Erişmiş, Eber'in eşi az bulunur zengin bir çeşitliliği barındırdığını söyledi.
Eber Gölü’nün, AKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğrencileri için de çok önemli bir çalışma alanı olduğunu belirten Erişmiş, şöyle devam etti:
“Eber Gölü'nde 146 kuş türü var. Bunların bir kısmı su kuşu. Bir kısmı hem sucul hem kıyı kuşu. Gölde endemik bir tür olan Eber Sarısı bitkimiz var. Bu, dünya genelinde sadece Afyonkarahisar’da ve Eber Gölü'nde belli bir bölgede bulunuyor. Bir de endemik kurbağamız var. Beyşehir Kurbağası olarak adlandırılan bu tür de sadece burada bulunuyor. Bu bakımdan oldukça zengin. Üç coğrafik bölge içerisindeki hemen hemen tüm bitki ve hayvan türlerini taşıyor."
Erişmiş, Eber'e gelen doğaseverlerin, pelikan, flamingo, saz delicesi, balıkçıllar ve sumru gibi kuş türlerini görme imkanı olduğuna işaret ederek, "Bunun yanında bekleyerek, domuzları, çakalları -ki çakalları sulak alanlarda görmek çok mümkün değildir- çok şanslılarsa saz vaşağını, yılanları görebilirler. Ayrıca nilüfer tarlası var. Mayıs ayı içinde bu çiçeği görme ve fotoğraflama şansları bulunuyor." diye konuştu.
Su derinliği 2-3 metreye kadar düştü
Eber Gölü Alan Kılavuzu Kadir Ateş ise 124 bin metrekarelik alanın suların çekilmesiyle 95 bin metrekareye düştüğünü anlattı.
Eber'in milattan önce 10 bin yılına kadar tarihlenen tektonik bir göl olduğu bilgisini veren Ateş, şunları kaydetti:
"Suyun çok olduğu dönemlerde 21 metre derinliğe kadar çıkıyor. Ama suyun çekilmesinden dolayı şu anda en derin yeri 2-3 metre civarında. Göl içinde nilüfer bahçesi var. Güzellik açısından dünyada eşi benzeri olmayan yüzen ada sistemine sahiptir. Suyun azalmasından dolayı da bu adalar oturmuş durumda. 20 metrekare ile 2 bin metrekareye kadar büyüklükte adalar var. Bunlar suyun yüksek olduğu dönemlerde rüzgarın yönüne göre hareket ediyor. Göl içinde balık çeşitliliği var. Eskiden turna ve sazan balıkları vardı. Ama kirliliğe bağlı olarak popülasyonu azaldı, nadiren görülüyor. Gölü İsrail Sazanı denilen bir tür istila etmiş durumda. Eber Gölü'ne çok sayıda fotoğraf grupları geliyor. Fotoğraf çekip, göl çevresini geziyorlar."
DENİZ HABER AJANSI