Denizin ortasında yarı batık bir yapı olarak yükselen restoran, dışarıdan bakıldığında adeta dalgaların arasında kaybolmuş devasa bir kaya kütlesini andırıyor. İçeriye adım attığınızda ise sizi zarif ahşap ve çelik detaylarla tasarlanmış bir merdiven karşılıyor. Bu merdiven sizi yavaş yavaş suyun altına, restoranın kalbine götürüyor. Büyük panoramik camlardan içeri süzülen ışık, dalgaların dansını ve yanınızda yüzen balıkları gözler önüne seriyor.

Yaklaşık 40 kişilik kapasitesiyle dünyanın en büyük denizaltı restoranı olan Under, aynı zamanda bir deniz araştırma laboratuvarı. Yani sadece damaklara değil, bilime de katkı sağlıyor.

Mutfakta ise şef Nicolai Ellitsgaard ve ekibinin imzası var. Michelin yıldızlı mutfak ekibi, Norveç’in güneyinden elde edilen deniz ve kara ürünlerini yaratıcı dokunuşlarla buluşturuyor. Restoranın tadım menüsü 18 ila 22 farklı yemekten oluşuyor. Her tabak, kullanılan malzemenin doğal lezzetini ön plana çıkaracak şekilde özenle hazırlanıyor. Deniz ürünlerinden mevsimsel sebzelere kadar her bir malzeme, tabakta bir sanat eseri gibi sunuluyor.

Under’ı özel kılan sadece yemekler değil. Deniz canlılarıyla iç içe geçirilen bu eşsiz atmosfer, yemeğin her lokmasını çok daha anlamlı hale getiriyor. Bir yandan denizin gizemli sessizliğini dinlerken bir yandan da doğanın sunduğu en taze tatları keşfetmek, ziyaretçilere hem ruhsal hem de gastronomik bir şölen yaşatıyor.

Norveç’in fırtınalı kıyılarında yer alan bu sıra dışı restoran, yalnızca bir yemek mekânı değil, aynı zamanda doğa ile insan arasındaki sınırların nasıl zarif bir şekilde ortadan kalkabileceğini gösteren bir simge. 

DENİZ HABER AJANSI