Türk Boğazlarından geçen tehlikeli yük taşıyan gemi trafiğindeki artış, gözleri İstanbul Boğazına çevirdi. Çevresinde 12 milyon insanın yaşadığı Türk Boğazlarından yılda 55 bin gemi geçiş yaparken, 2005 rakamlarıyla geçen gemilerin 10 bin 494’ü tehlikeli yük taşıyor.Türk Boğazları’nı kullanarak Avrupa rafinerilerine ham petrol taşıyan, dev şirketler İstanbul Boğazı’ndaki gemi trafiğini dikkatle izliyorlar. Geçen hafta içerisinde İstanbul’a gelen dünya petrol devi BP’nin Başkan Yardımcısı ve BP Gemicilik İcra Kurulu Başkanı  Robert A. Malone, Recep Canpolat’a Türk Boğazları ve petrol trafiği konusunda ilginç açıklamalarda bulundu.Recep Canpolat: Sayın Malone, Dünyanın en prestijli projelerinden biri olan Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) boru hattı 2015 yılında tam kapasiteye ulaştığı zaman yılda yaklaşık 50 milyon ton ham petrolü Akdeniz’e indirecek. Ancak Türk Boğazları’nda yılda 150 milyon ton ham petrol, yani bir anlamda üç tane BTC’nin İstanbul’dan geçmesi hakkında BP’nin düşüncesi nedir?Robert A. Malone: BP boğazdaki petrol trafiğinin ve bunun Türk Boğazları’na getirdiği yükün farkındadır. Çevresel zararları ve potansiyel tehlikeleri göz önüne alarak Türk Boğazları’ndan geçen petrol tankerlerinin ve kapasitelerinin miktarını BP olarak çok yakından takip ediyoruz. Bu noktada boru hatlarının önemi bir kez daha ortaya çıkıyor ve alternatif hatların taşıma potansiyeli çok önemli bir duruma geliyor. BTC boru hattı son derece kritik önem taşıyan ve BP tarafından en üst seviyede ehemmiyet taşıyan bir hat konumuna gelmiş bulunmaktadır. Recep Canpolat: Geçen hafta İstanbul büyük bir facianın eşiğinden döndü. Genmar’a ait 243 metre boyunda 86 bin ton uçak benzini yüklü tanker, eskort römorkör almadan geçiş yaparken boğazın içinde dümen arızası yaptı. Kılavuz Kaptan’ın marifeti sayesinde, büyük bir çevre felaketi önlenmiş oldu. BP 250 metrenin altındaki gemilere römorkör almıyor. Bu konuda bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz? Robert A. Malone: Bu tür olayları asla görmek istemiyoruz. BP Türk Boğazlarından geçen bütün gemilerine kılavuz kaptan almaktadır. Bizim şu anda Türkiye’de olma amaçlarımızdan  biri de Türk otoriteleri ile bu konuları görüşüp fikirlerini almak ve ortak bir paylaşım gerçekleştirmektir. Boğazdan geçen her gemi maksimum güvenlik önlemi alarak geçmek zorundadır. Şu anda ne yapıyoruz ve ne yapmamız gerekiyor noktasında durup düşünmeliyiz. Güvenlik önlemleri yalnızca gemi personeli ve Boğaz için değil bütün bölge insanları için son derece önemlidir. Geçen bütün gemiler kılavuz bulundurmalıdır. Geminin yükü arttıkça taşıdığı risk de artmaktadır. Ve bu riski minimize etmek kesinlikle şarttır. Recep Canpolat: BP Boğazlardan geçen bütün gemilerine kılavuz kaptan alıyor ama 250 metrenin altındaki tankerlere eskort römorkör almıyor. Geçen hafta meydana gelen kazada 243 metre boyundaki tanker dümen arızası sonucu tehlike oluşturdu. BP 250 metrenin üstündeki tankerlerine aldığı kılavuz kaptan ve eskort römorkörü, diğer boydaki gemiler için de düşünüyor mu? Robert A. Malone: 250 metrenin altındaki bir geminin yükünün diğer bir gemiye göre azlığı tartışılabilir. Bu gemilerin römorkör bulundurup bulundurmaması noktasında henüz şirketimizin kesin bir kararı yoktur. Konuyu gözlemleyip tartıştıktan sonra bir karar aşamasına geleceğiz. Bu kazanın bizim kararımıza etkisi olması noktasında değil, ama bu olayı da masaya yatıracağız.Recep Canpolat: Sayın Malone AB Ulaştırma ve Enerji Komisyonu eski Başkan Yardımcısı Loyala De Palacio yaptığı bir açıklamada “Kuzey denizinde geçen Rus petrollerinin tehlike oluşturacak boyutlara geldiğini” ifade etti. Araştırdım Kuzey Denizinde geçen Rus petrolleri yılda yaklaşık 3 milyon ton. 3 Milyon ton petrol tehlike arz ettiğine göre, Türk Boğazları’ndan geçen 150 milyon ton petrol ne arz ediyor?Robert A. Malone: Petrolün nerden çıktığını belirleme şansımız maalesef ki yoktur. Ancak hangi yollarla nerelere taşınacağı konusunda alternatifler bulunabilir. Fakat şu unutulmamalıdır ki bu noktada da kısıtlayıcı faktörler var. Ruslara petrolünüzü ihraç etmeyin diyemeyiz tabi ki bu petrolü ihraç edecekler. Kuzey denizinde bir risk var. Bunu biliyoruz. Ancak Türk Boğazlarındaki tehlike tabi ki daha büyüktür. Bunu azaltmak için boru hatlarının yapımı kritik öneme haizdir. Bir şeyi daha vurgulamak istiyorum, Boru hatları şu anda petrol transferinin sadece yüzde 20’sini gerçekleştirme kapasitesine sahip. Petrol taşımacılığında yüzde 80 oranında deniz taşımacılığı yapma zorunluluğu var. bu zorunluluk İstanbul Boğazı’nın ve kuzey denizinin bu taşımacılıkta kullanılmasından başka yol bırakmıyor. 12 milyon insanın yaşadığı İstanbul şehri dünyanın en güzel şehirlerinden biridir. Ve umarız hiçbir sorun yaşanmadan bu transfer yapılmaya devam edecektir. Bu bölgenin yüksek risk seviyesi taşıdığını asla unutmadan hareket edip ortak akıl kullanarak sorunlara çözüm getirmeliyiz.DenizHaber.Com-Özel