Kocaeli Su Ürünleri Kooperatifler Bölge Birliği Başkanı Şükrü İlikhan, Marmara Denizi'ndeki 11 çeşit balıkta ağır metal bulunduğu iddialarıyla ilgili olarak, konunun arkasında çıkarcı güçlerin olduğunu ve vatandaşların böyle şeylere kanmaması gerektiğini söyledi.
Kocaeli Su Ürünleri Kooperatifler Bölge Birliği ve Karamürsel Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Şükrü İlikhan, Marmara Denizi'ndeki 11 balıkta kanserojen içeren ağır metal bulunduğu iddiaları üzerine bir açıklama yaptı. Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın konunun üzerine titizlikle gittiğini söyleyen İlikhan, Tarım İl Müdürlüğü ile daha dün yaptığı görüşmelerde balıklarda herhangi bir ağır metale rastlanmadığını öğrendiğini belirtti. İlikhan, "Bakanlığımız bu konunun üzerine titizlikle gitmektedir. Daha dün bu konu ile ilgili Bakanlığımızın il müdürlüğünde yaptığımız görüşmelerde, devamlı olarak denizden tahlillerin alındığı ve en ufak bir kötü metale rastlanmadığı bildirildi. Biz yine de Körfez'deki balıklardan numuneler vermek suretiyle neticeleri kendileriyle takip ediyoruz. Ama maalesef bazı art niyetli kimseler Türkiye'yi, denizlerimizi ve balıkçılığımızı kötülemek için çeşitli yalan yanlış haberler yayınlamakta ve bu şekilde bizim balığımızı kötülemektedirler" dedi.
Konunun arkasında çıkarcı dış güçlerin olduğunu söyleyen İlikhan, kuş gribi vakalarını hatırlatarak, "Bu konu ile ilgili 6-7 sene öncesinden çok güzel bir örnek var. 2005 yılında büyük bir parti tavuk ihracatı gelmişken Manyas'ta bir kuş gribi vakası oluşturuldu. Bunu herkes bilir, bunun arkasında tamamen dışarıdan çıkarcı gruplar var. Aynı şekilde balıkçılığımızın üzerinde de senelerden beri oyunlar oynanmaktadır" diye konuştu.
Karadeniz'deki hamsinin yok olmasının en büyük sebebinin bazı çıkarcı çevrelerin Türk balıkçıları kötü niyetlerine alet ederek balık unu ve balık yağı fabrikalarını fazlalaştırmak suretiyle balıkları 15 kuruşa alıp, 4 tanesi bir kibrit kutusuna girecek şekilde un ve yağ yapması olduğunu savunan İlikhan, "Karadeniz insanımızı hamsi balığından mahrum bırakmışlardır. Bizim balıklarımız dünyanın en güzel balıklarıdır. Türkiye olarak 1 milyon tona yakın balık rezervimiz vardı, ama bakıyoruz ki bu durum son senelerde 450 bin tona kadar düşmüştür. Bakanlığımız şuanda bunun kontrolünü eline almış durumda. Genel müdürlüğümüz kuruldu, çok iyi çalışanlarımız var" şeklinde konuştu.
Vatandaşları bu tarz konulara kanmamaları konusunda uyaran İlikhan, şöyle devam etti: "İnanıyorum ki senelerdir bazı ihmal edilmiş durumlar çok kısa bir süre içerisinde Bakanlığımız tarafından giderilmek suretiyle halkımıza doğal olarak dünyanın en güzel balığını yedireceklerdir. Fakat vatandaşlarımız da böyle şeylere kanmasınlar. Dışarıdan gelen balıkların ne olduğunu bilmiyoruz. Biliyorsunuz DNA üzerinde mısırda ve balıkta çok kötü oyunlar oynanmakta, insanların DNA yapıları bozulmakta. Bizim en büyük dileğimiz halkımızın bu konularda uyanık olması ve bu şekildeki sansasyonel sözlere kanmamalarıdır. Muhakkak tahlil yaptırmak için 'Alo Gıda' ve Tarım Bakanlığı'na müracaat etsinler. İnanıyorum ki gerçekler çok kısa bir zamanda meydana çıkar."
