Trajik olayın yaşandığı Beyrut Limanı yakınında düzenlenen anma törenine büyük patlamada hayatını kaybedenlerin yakınları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve çok sayıda Lübnanlının olduğu binlerce kişi katıldı.
Gösteriyi düzenleyen sivil platform, halkın olası tepkisine karşı yetkililerin, siyasi parti temsilcilerinin ve milletvekillerinin anma törenine katılmasına izin vermedi.
Binlerce kişi "adalet" istedi
Ellerinde "kanlı büyük Lübnan bayrağı" ve patlamada yaşamını yitirenlerin resimlerini taşıyan binlerce kişi sık sık "adalet" sloganları attı.
Kalabalık, daha sonra Beyrut'un büyük bir kısmını harabeye çeviren 235 kişinin yaşamını yitirdiği patlamanın yaşandığı saat 18.06'da bir dakikalık saygı duruşunda bulundu.
Anma töreni büyük liman patlamasında hayatını kaybedenlerin isimlerinin tek tek okunması ile son buldu.
Lübnan'daki mahkemelere güvenmiyorlar
AA muhabirine konuşan Lübnan'ın önde gelen aktivistlerinden Muna Fayyad, "Lübnan, tarihsel olarak suikast zinciriyle bilinen bir ülke. En büyük suikast 2005'te Başbakan Rafik Hariri'ye karşı düzenlendi. Uluslararası mahkeme kurulup faillerin ortaya çıkarılmasına rağmen kimse yargılanmadı." dedi.
Hariri suikastından sonra ülkenin Hizbullah ve arkasındaki İran'ın hakimiyetine geçtiğini savunan Fayyad, 2016'dan sonra da siyasi olarak bu cephenin güçlendiğini ileri sürdü.
Liman patlamasından sonra Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Beyrut'a geldiğini hatırlatan Fayyad, Macron'un patlamanın sorumlularının ortaya çıkarılması hususunda verdiği sözleri tutmadığını ve siyasi menfaatleri öncelediğini söyledi.
Patlamada kardeşini kaybeden Hayek Reşa, hafızalarından hiçbir şekilde silinmeyecek olan büyük patlamanın üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen kimsenin suçlu bulunarak hüküm giymediğini vurguladı.
Elinde kardeşinin fotoğrafını taşıyan Reşa, Lübnan'daki mahkemelere yönelik herhangi bir güven ve ümidi olmadığını ancak patlamanın Avrupa gözetiminde uluslararası bir mahkeme nezdinde soruşturulabileceğini ifade etti.
Beyrut Liman'ında meydana gelen büyük patlama
Beyrut Limanı'nda 4 Ağustos 2020'de patlayıcı maddelerin bulunduğu bir depoda önce yangın çıkmış, ardından tüm kenti sarsan çok güçlü bir patlama meydana gelmişti.
Patlama 235'ten fazla kişinin ölümüne, yaklaşık 6 bin kişinin yaralanmasına yol açmıştı. Patlama nedeniyle 300 bin kişinin de yerinden olduğu belirtilmişti.
Lübnan Temyiz Mahkemesi Başsavcısı Gassan Uvaydat, 25 Ocak'ta, liman patlamasında daha önce yargılanan tüm tutukluların "istisnasız bir şekilde" serbest bırakılması kararı vermişti.
İngiltere Yüksek Adalet Divanı ise 13 Haziran'da Londra merkezli bir şirketi liman patlamasında sorumlu bularak ölenlerin bazılarının yakınlarına ve yaralılara tazminat ödenmesine hükmetmişti.
Uluslararası Af Örgütü tarafından yapılan açıklamada, liman patlamasına ilişkin henüz bir kişinin dahi suçlu bulunmadığı bildirilmişti.
DENİZ HABER AJANSI
