49 yıldan az sözleşmesi olan liman işletmelerinin sürelerinin ek sözleşmeyle 49 yıla çıkarılması konusunun TBMM gündeminden çıktığını belirten Antalya Sanayi ve Ticaret Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, “Şimdi yeniden gündeme alınmış. İhalesiz uzatma doğru değil. Ayrıca limanlar özel tekel olmamalı, mutlaka kamu ve yerel yönetim katılımı da olmalı. Antalya’da kıyı tahsislerini Bakanlık Ankara’dan yapıyor. Antalya’nın tanıtımı Ankara’dan yapılıyor. Havalimanımız ihaleye çıkıyor, 7 milyar Euro bütçeye gidiyor, bu gelirden şehir pay almıyor. Şimdi deniz limanı işletme süresinin uzatılması gündemde. Antalya deniz limanını Katarlı şirket 7 yıl için almıştı. Şimdi ek sözleşmeyle süre 49 yıla çıkıyor. Liman işletmesinde yerel yönetimin söz hakkı yok. Bu sistem özel tekel yaratmakta” dedi.

YEREL YÖNETİMLERİN YETKİSİ OLMALI

Bunun sadece Antalya’da değil, İstanbul’da, İzmir’de, Mersin’de de böyle olduğunu ifade eden Çetin, “Mersin odamız da orada limandaki uygulamalardan şikayetçi. Dolayısıyla bu konularda yerel yönetimlerin ve odaların söz ve karar yetkisi olmalı. Bu alanlarda reformlar yapılırsa Türkiye ekonomisi bir günde istikrar kazanır. Döviz istikrar kazanır, güven ve heyecan gelir. O zaman Türk özel sektörü olarak üretimde, yatırımda, ihracatta yeni hikayeler yazarız” dedi.

ANTİPATİK OLMAYA BAŞLADI

Antalya Ekspres’in haberine göre, konu ile ilgili görüş paylaşan Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği (ANSİAD) Başkanı Akın Akıncı, “Antalya’nın inisiyatifi elinden alındı. İhalesi 2028 yılında yapılacak olan limanın ihalesiz olarak 2047’ye kadar uzatılması daha önce torba yasadan çekilmişti, şimdi tekrar girdi, komisyondan geçti ve birkaç gün içerisinde tekrar Meclise gelecek. İşin içerisine Katar girdiği zaman soru işaretleri kafamızda büyüyor. Katar antipatik gelmeye başladı. Her taşın altından çıkar olmaya başladı. Devlet kamu yararına bir takım kararlar alabilir, kabul edilebilir ama hep aynı adrese çıktığı zaman özelleştirmenin sonucu bu kafada soru işaretleri oluşturuyor. 25 Ocak’ta Katarlı Qterminals’e satıldığı zamandan beri soru işaretleri vardı ama altından hep bir şeyler çıkabileceğini düşündük. Bu sürecin adil ve doğru gitmesini istiyorduk. Antalya limanı İzmir-Mersin arasında organize en büyük liman. Aynı zamanda bu süreçte değer artışı da söz konusu olacak. Bu değer artışları yapılsaydı uygun bir ihale ortamı gelişseydi kamuya ve devlete daha faydalı olmaz mıydı?” diyerek karşı çıktığı noktaları aktardı.

Akıncı, ihalenin herkese açık olması gerektiğini de savunarak “Buradaki olay Katar değil kim olursa olsun hangi şirket hangi ülke olursa olsun. İşletme süresi bittikten sonra değer artışları yapılıp yeni bir ihale ile herkese açık olmalıydı” dedi.

DENİZ HABER AJANSI