Toplantıda söz alan Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği Başkanı Ali Deniz Eraydın, kürsüde yaptığı konuşmada bunker sektörünün son 5 yıldaki gelişiminden bahsetti.
‘Son 5 yılda yakıt ikmal miktarı yüzde 100 arttı’
Son 5 yılda boğazlarımızdan geçen gemi sayısının yüzde 10 azaldığını fakat yakıt ikmal miktarının arttığını vurgulayan Eraydın sözlerini şöyle sürdürdü; ‘‘İstanbul’un pazar payını artıracak şekle 25 yılda gelmişiz. Bu işi tersine çevirmemiz aşağı yukarı 23 senemizi almış. Pire’de yakıt ikmallerine katıldım. Olay müşteri değil, ikmalci memnuniyeti üzerine kurulduğu için bir terslik var. Tabi biz bunu müşteri memnuniyeti odaklı olacak ve İstanbul’un pazara payını artırtacak şekle 23 sende getirmişiz. Son 5 yılın rakamlarına bakarsanız daha iyi anlayacağınızı düşünüyorum; 2013’de boğazlarımızdan 47 bin gemi geçti, 1.4 ton yakıt ikmali yapıldı. 2014’te 46 bin gemi geçti, 1.8 milyon ton ikmal yapıldı. 2015 43 bin gemi geçti, 2 milyon tonun biraz üzerinde ikmal yapıldı. 2016 yılında 42 bin 500 gemi geçti, biz 2.3 milyon tonun biraz altında yakıt ikmali yaptık. 2017 yılında ise 43 bin gemi geçti ve 2.8 milyon civarında yakıt ikmali yapıldı.’
‘Bu sadece sektörümüzün değil, Türk denizciliğinin başarısı’
Bunker sektörünün özellikle son 5 yıldaki başarısının, yurtiçi ve yurtdışında yapılan organize çalışmalara dayandığını aktaran Deniz Eraydın; ‘3 senedir krizden geçiyoruz, ona rağmen iyi durumdayız. Bunun arkasında yurtiçinde ve yurtdışında yaptığımız organize çalışmalar yatıyor. Bu sadece bunker sektörümüzün değil, Türk denizciliğimizin başarısı. Bu başarının başlangıç noktası yaklaşık 5 yıl önce 2013 yılında bu salonda yapılan bir toplantıya dayanıyor. Bunker başlığını yenilemek istemeyenler eski başlığını cidarlı kullanılması için baskı yapıyorlar. Sektör ne isterse onu yaparız ama önce beni dinleyin dedim. Bunker başlığımızı yenilemenin operasyonel faydalarını anlattığım bir sunum yaptım. O toplantıda birtakım tahminlerde bulunmuşum. Denizcilik krizinin önümüzdeki 5-6 sene durulmasını beklemeyiniz. Önümüzdeki fırsatları inceleyip yatırım yapmamız gerek eğer bunları yaparsak 2017 yılı itibariyle 2 milyon ton ikmale ulaşabiliriz demiştim. Arkadaşlar tepki gösterdiler. Daha sonra toplantıya katılan herkes süreyi uzatmak yerine başlıkları yenileme kararı aldı.’ dedi.
Çalışmalarımızda bizi destekleyen bir sektöre sahibiz diyen Eraydın; ‘Komitelerimizde ve derneklerimizde birlikte çalıştığımız arkadaşlarımız çok şanslı. 2013 sonlarında limancılarla yakıtçılar arasında tartışma çıkmıştı. Limanlarda yakıt ikmali yapamaz hale gelmiştik. Suat Hayri Aka’nın ve Altan Köseoğlu’nun desteğiyle bu sorunu çözdük.’ şeklinde konuştu.
‘Yurt dışında sektörümüzü kötülemekten vazgeçmeliler’
Yurtdışında ve yurtiçinde sunumlar yaparak, bunker sektörünü anlattıklarını aktaran Eraydın; ‘Bazı arkadaşlarımızın yurtdışında sektörümüzü kötülemekten vazgeçmesi lazım. Yurtiçinde birkaç sunum verdik hem sektörümüzü hem devletimizi bilgilendirdik. Gemi adamlarımızı eğittik, bunker başlıklarımızı modifiye ettik. Sektörümüzle ilgili yurtdışı basınına günbegün bilgi verdik. Dubai, Atina gibi şehirlerde sunumlar verdik. Bu sunumlarda özellikle son 3 senede Deniz Ticaret Odamızın Türk denizciliğine desteğini anlattık. Bunun aksini iddia edenleri gerektiği yerlerde afişe ettik.’ şeklinde konuştu.
‘Bölgesel süper güç olacağımızı düşünüyorum’
Son zamanlarda gündemde olan Koster Yenileme Projesi’nin bunker sektörü için çok önemli olduğunu belirten Eraydın, ikmal unsurlarını bu proje ile yenileyeceklerini ve bu projeyle beraber 30’a yakın tanker inşa edebileceklerini dile getirdi.
Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği Başkanı Ali Deniz Eraydın; ülkemizin bölgesel süper güç olacağını düşündüğünü aktararak; ‘Bölgesel süper güç olacağımızı düşünüyorum. Bunun için güçlü ekonomi gerek, güçlü ekonomi için uluslar arası ticarette güç şart. Ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği; uluslararası ticarette rekabet ederken, yatırım yapar halde kalan sektörlerimize bağlıdır görüşündeyiz.’ dedi.
Uluslararası ticarette, denizcilik sektörümüz için DTO’nun ve ilgili Sivil Toplum Kuruluşları’nın belirleyici rol oynadığını düşünüyorum diye sözlerini sürdüren Eraydın; 'STK’lar kendilerini DTO’ya eşdeğer veya rakip görmemeli, işbirliği içinde olmalıdır. Ancak bu kendi kişisel çıkarları için, bedeli ödenmiş deneyimle kazanılmış kazançlarımızı devam ettirir.' şeklinde konuştu.
‘Sektörümüzü yurt dışında kötüleyenler, bu sektörde çalışmasın’
Eraydın konuşmasını şu şekilde sonlardırdı; ‘Seçim zamanı tepki gösterenler, ülkemizi yurtdışında kötüleyenler kendi işlerine baksın, sektörde çalışmasınlar! Zaten sektör temsilcileri oldukları zaman da sektöre değil, kendilerine çalışıyorlar. Çalışma şekli, çıkar anlayışı; şahıs-sektör-ülke olarak gitmemeli.’
Buse ÜRGİR / DENİZ HABER AJANSI