Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Amerika ve Avrupa'da da yeni yeni uygulanmaya başlanan Stratejik Çevresel Değerlendirme'ye (SÇD) geçiyor. Artık, SÇD ile çevresel değerlendirme en başta yapılacağı için ÇED uygulamaları da rahatlayacak. Nerelere yatırım yapılacağı çok önceden belli olacağı için, yatırımcı da tedbirini alarak ÇED sürecine girecek.
Çevre koruma aracı
Zaman zaman kamuoyunda tartışmalı şekilde gündeme gelen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporlarını yakından ilgilendiren yeni bir uygulama hayata geçiyor. Stratejik Çevresel Değerlendirme adını taşıyan ve SÇD olarak bilinen yeni çalışma, sürdürülebilir kalkınma modeline hizmet edecek en önemli çevre koruma aracı olarak görülüyor. Hazırlanacak yönetmelikle de, sürdürülebilir bir çevre için "çevreye duyarlı kalkınma" hedefleniyor. SÇD, ÇED'in bir üst aşaması olarak biliniyor. ÇED gibi belli bir faaliyete değil, daha geniş bir bölgeyi kapsayacak ölçekte planlanıyor. Hazırlanan taslak yönetmelikte, şeffaf, uzlaşıya dayalı ve daha kaliteli plan ve programların hazırlanması hedefleniyor. Yani bu uygulamanın ÇED sürecini de daha sağlıklı ve etkin hale getirmesi bekleniyor.
Daha genel planlar
SÇD sayesinde bölgesel ve geniş ölçekte değerlendirme yapılacağından, hayata geçecek projelerin etkileri de çok önceden ortaya konacak ve gerekli önlemler de planlama aşamasında alınacak. Yani bir bölgenin çevresel planları ele alınırken, daha büyük ölçekten değerlendirmeler yapılarak, her türlü çevresel etki kayıt altına girecek. O bölgedeki yatırım yapılabilecek alanlar, korunması gereken alanlar daha net şekilde önceden belirlenmiş olacak. Yatırımcı da çok önceden tedbirini alarak, ÇED sürecinde olumsuz sonuç çıkacak bir nokta için girişimde bulunmayacak. Yatırımların orman, tarım ve korunan alanlara denk gelmesi durumunda tedbirler daha önceden alınmış olacak.
Deniz Haber Ajansı