“2013 hedeflerini 2007’de yakaladık”
Deniz Ticaret Odası’nın (DTO) Başbakan Erdoğan'ın da katıldığı Şubat ayı olağan meclis toplantısında kürsüye gelen Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, denizcilikte çok iyi yerlere geldiğimizi belirterek bu kadar kısa zamanda bu kadar satmanın enteresan bir şey olduğunu söyledi. Kalkavan, “Bence Türkiye’nin gücü burada. Tutturamadık, hiçbir şeyi tahmin edemedik. 2013 olarak koymuş olduğumuz hedefleri 2007 yılında yakaladık.”dedi. Kalkavan, krizden çıkmış bir ülkede böyle bir şeyin hayal bile edilemezken gerçekleştiğini söyledi.
“Gemi iskeleyi terketti”
Bir geminin saçtan, parça parça yapılmaya başlandığını ve gemi iskeleyi terk edene kadar da uğraşıldığını; sıkıntı çekildiğini belirten Kalkavan, Türkiye’de geminin iskeleyi terk ettiğini söyledi. Kalkavan, “Türkiye’de en hızlı büyüyen sektör bizde. En yüksek katma değeri getiren sektör yine bizde. Global büyümeyle karşılaştırdığınızda 32 trilyon dolar, 183’ten 380 bin 378 milyar dolara yani yüzde 107 oranında büyüdük. Neredeyse dünya büyümesinin 2,5 üstünde büyüdük. Dış ticaret hacmine baktığımızda ise toplam 82,5 milyardan 250 milyara gelmiş yüzde 155 bir büyüme oranımız var.”dedi.
“Taşımacılık ihtiyacı had safhada”
Denizciliğin bu şekilde patlamasının çok basit bir açıklaması olduğunu ifade eden Kalkavan, bunu üretimin doğuya kaymasına ve tüketimin batıda hızlanmasına bağladı. Böyle bakıldığında bulunduğumuz coğrafya itibarı ile neredeyse ikisinin ortasında olduğumuzu ama bu üretimin doğuda, tüketimin batıda olmasının gene de çok fazla yol kat edildiği için gemi ihtiyacının ve taşımacılık ihtiyacının inanılmaz olduğunu kaydetti.
“Filo girişimi arttı”
Filo girişiminin dünyada son yıllarda, özellikle 90’lı yıllardan sonra artış gösterdiğini belirten Kalkavan, burada bir şeyin dikkatimizi çekmesi gerektiğini söyledi. Kalkavan, “Hızlı konteynır piyasasında gelecekte de büyük bir büyüme öngörülüyor. Tankerde de bir büyüme gözleniyor.”dedi.
“Pastadan daha fazla pay alabiliriz”
Kalkavan, global filodan aldığımız payı arttırabileceğimizin; pastadan çok daha fazlasını alabileceğimizin altını çizdi. Dünya deniz ticaret filosunun şu anda 1 milyar tonu bir anda taşıyabilecek kapasiteye sahip olduğunu 2013 yılında da yüzde 30 öngörülecek büyüme ile 1.3 milyar ton olmasının beklendiğini, bu rakamın bile aşılacağını söyledi.
“Türkiye artık yükte ağır pahada hafif mallardan çıkıp endüstrileşiyor”
Kalkavan, “2003, 2006 yılı itibarı ile baktığımızda, 2003’te 140 milyon ton olan ve daha sonra 203 milyon tona gelen artış, bizim normal büyümemizle örtüşmüyor. Yani yüzde 107 olan büyümemizle ve dünya çarpanlarıyla da örtüşmüyor. Dünyada ekonomik olan her birim büyüme ticareti bir buçuk oranında arttırır. Ticaretin yüzde 90’ı deniz yoluyla olduğu için buna yansıması lazım ama yansımıyor.”dedi. Bunun Türkiye’nin artık yükte ağır pahada hafif mallardan çıkıp hızla endüstrileştiğini kanıtladığını kaydeden Kalkavan, taşınan malın artık bu oranda gitmemesinin ana sebebinin eskiden ham madde ve tarım ürünleri ihracatçısıyken giderek çok hızlı bir şekilde daha hafif, daha değerli mal ihraç etmemiz olduğunu söyledi.
“İthalat ve ihracatın yüzde 86’sı denizden”
Kalkavan, ülkemizin ithalat ve ihracatının yüzde 86' sı deniz yoluyla taşındığını, bunun içinde
Türk bayraklı gemilerin payının sadece yüzde 23 olduğunu ifade etti. Toplam filomuza baktığımızda ise başarısız olduğumuzu, burada oyunun bizim için son 3 yılda, ülkemiz krizden çıktıktan sonra başladığını söyledi. 2002 yılının sonunda, 2003 yılının başında 8 milyon ton olan filomuzun şu aralar 7.29 milyon ton olduğunu, yabancı bayrakta olan filomuzun ise gittikçe büyüdüğünü belirten Kalkavan, globalleşen dünyada bizlerin de yabancı ülkelerde yatırım yapan global yatırımcı konumuna hızla geldiğimizi söyledi.
Kalkavan, “Bunun toptan filoya baktığımızda 11. 29 milyon ton gibi bir rakamımız var bu yeterli mi değil. Ama bunun çok kısa bir zamanda çok yüksek bir şekilde değiştiğini hep beraber göreceğiz 7 buçuk milyon ton, Türk armatörünün bugün uzak doğu ağırlıklı olmak üzere 95 gemilik siparişi var. Bunun toplam parasal olarak değeri yaklaşık 4,5 milyar dolar bu rakam dünyada neyi ifade ediyor diye baktığımızda, dünyanın bir numarası olan komşumuz Yunanistan’ın 2006 yılında yapmış olduğu gemi alımının adedi 316 ve 9.6 milyar dolarlık bir yatırımdır. Ama oransal olarak baktığımızda bizim büyüme hızımız onlardan iyi, normalde 1'e 18 olan filo kıyaslamasında biz siparişlere baktığımızda o oranın çok daha iyisini yapmış durumdayız”dedi.
“DENİZ TAŞIMACILIĞINDA NEREYE GELİYORUZ ?”
Türk Deniz Ticaret Filosu’nun sadece tonajıyla değişmediğini belirten Kalkavan, kalite standartının yükseltilmesi ve genç gemiye gidilmesinde idaremizin başarısının yadsınamaz olduğunu,bunun ortak bir başarı olduğunu söyledi.
“Artık Kara Bayrak değiliz”
Kalkavan, “Tutulma bu kadar kısa bir zamanda 211'den 43 gemiye inmiştir. Artık biz kara bayrak değiliz. Gerçekte hiçbir zaman değildik ama şimdi, artık asıl renklerimize dönme yolunda hızlı adımlarla ilerliyoruz.”dedi.
“İç taşımacılıkta başarısızız”
İç taşımacılıkta başarısız olduğumuzu ifade eden Kalkavan, artış oranının çok az olduğunu belirtti. Kalkavan, “Kabotaj taşımacılığında yükte sadece yüzde 3'ten yüzde 4'e payımızı çıkarabildik. Bunun çeşitli sebepleri var; dökme yük bir tarafa, konteynır parçalı yük dediğimizde hala mevzuatımızı halledebilmiş değiliz. Bu çözülmesi gerekli olan bir konu.”dedi.
“Limanlarımıza istediğimiz yükü indiremiyoruz”
Limanlarımıza gümrüklü ve gümrüksüz yükü indirebilme imkanını henüz yakalayamadığımızı kaydeden Kalkavan, "Bir limana giden bir gemi Trabzon-İstanbul arası yurt dışına aktarılacak yükü de taşıyabilmeli. İstanbul’a getireceği malı da getirebilmeli. Bu bu taraftaki ticaretin artışında şu anda bizde görülen en büyük engellerden bir tanesi. Diğer bir engel, 80’li yıllarda Türk denizciliğinin temel direklerinden olan Kostel filomuz yaşlanıp küçülmesidir. Ama yine de kabotaj taşımacılığımızda bir başarımız gerçekleşti. Yükte yapamadığımızı yolcuda yaptık. Yolcuda çok ciddi büyük bir artış var ve hatta arabada da çok ciddi bir artış var.”dedi.
Kalkavan, ÖTV’si indirgenmiş yakıt boşa mı gitti, niye böyle oldu, gerçekten karşılığını alabildik mi, diye sorulan sorulara bunun en güzel cevap olduğunu söyledi. Açılan yolcu ve yük hatlarına baktığımızda da hem devlet hem de özel sektörde artış olduğunu, 7 milyon 350 bin aracın denizden taşındığını, beş, altı milyar dolarlık bir yükü denizin trafikten aldığını ifade etti. Kalkavan, “Bu kadar aracın yola çıkması maliyeti bakımından inanılmaz bir olay ÖTV’siz yakıt uygulamasının başlamasıyla yolcu taşımacılığında yüzde 42’ye varan indirim yapıldı. Bu sistem gerçekten çok büyük bir destek ama bu denizciler açısından olmayanı olur hale getiriyor. ÖTV siz yakıt uygulanmasında tek bilet (akbil) uygulamasına geçildi.”dedi.
“Özelleştirme bir an önce tamamlanmalı”
Limanlarda yükleme artışının yüzde 35 gibi görüldüğünü ama aslında transit hap limanlarında azalma olduğunu vurgulayan Kalkavan, “Özelleştirilen limanlarımızdan bazıları, Dikili Kuruçeşme Kuşadası Limanları’dır. Özelleştirme için bazısı Danıştay’da, bazısı ihalede çıkışı bekleyen İzmir, Bandırma gibi limanlarımız var. Biz bir an önce özelleştirmenin tamamlanmasını ve bitirilmesini istiyoruz.”dedi.
“Balıkçılara ve balık çiftliklerine ihtiyaç var”
Balıkçı tekne sayılarımızdan çok tekne ebatlarının büyümesinin devam ettiğini belirten Kalkavan, “2002’deki ihracat rakamımız 35 bin 600, 2002'deki ithalat rakamımız 37 bin 370 iken 2006!daki ithalat ve ihracat rakamına baktığımızda çok büyük bir artış var. Ucuz ürün ithal ediyoruz ama katma değeri yüksek ürünü ihraç ediyoruz. Onun için balık çiftliklerimize balıkçılarımıza da ciddi ölçüde ihtiyaç var.”dedi.
“Gemi İnşa’da Tuzla Bölgesi önemli”
Gemi İnşa'da Tuzla bölgesinin önemli olduğunu kaydeden Kalkavan, “2002 yılında 37 tersane varken şu anda 62 tersaneden sipariş var. Şu anda faal olarak 62 tersane çalışmakta yapım aşamasındaki tersane sayısı 61. 2002 yılından bu güne kadar ülkemizdeki tersane sayısında yüzde 62 oranında artış olsa dahi inşa halindeki tersaneler bittiğinde bu artış oranı yüzde 227 olacak. Yerli adet ihraç tonajı olarak baktığımızda toplam adet 38 iken 2006’da 98’e çıkmış. Tonaj olarak baktığımızda 2002’de 137 bin iken 2006’da 556 bine çıkmış bugün Türkiye’de gemi inşa sektöründe toplamda 436 sipariş var. Dünyada gemi inşada 8’inci sıradayız. Rakamsal olarak, sipariş olarak baktığımızda ilk 3’teyiz. 10 bin tonun altındaki kimyasal tankerlerde bir numarayız.”dedi.
“Tersanelerimiz 2010’a kadar dolu”
Tüm tersanelerde 3 senelik doluluk oranı sağlandığını ifade eden Kalkavan, “62 tersanede sipariş var. Bunun 34 tanesi mega yat, 231 tanesi kimyasal bir ürün tankeridir; 41 tanesi konteynırdır; 59 tanesi römorkördür ve 49 tanesi de hostel dediğimiz gemilerdendir. Bizim 2013 hedefi olan bakım onarımda 1 milyar dolar dediğimiz rakamı biz 2007’de yakaladık” dedi.
“Eskiden yanımıza yaklaşmayan bankalar bugün sırada”
Kalkavan, “Yanımıza yaklaşmayan bankalar bugün sırada inanın dünyada herhalde 5, 6 ülke arasına girdik. Dünyada finans konferanslarının yapıldığı 5, 6 ülkeden biriyiz. Bu finans konferansları durup dururken yapılmıyor. 28 tane yabancı finans adamı bizlerle iş yapmak için buradaydılar. Bu nereden çıkıp nereye geldiğimizi gösteriyor.”dedi.
“Dünyanın en iyi yelkenli yatı inşa edildi”
Dünyanın en iyi yelkenli yatının inşa edildiğini belirten Kalkavan, “Bu en yüksek ihracatı sağladığımız bir ürünümüz. Bunun rakam değeri 70, 80 milyon Euro . 2002 yılında dünya sıralamasında mega yatta 4. sıradayız.”dedi.
“Yat Turizmi’nde devrim yapıldı”
Çin rekabetinin dışında kalan tek alanın yat turizmi olduğunu ifade eden Kalkavan, “13 Ocak 2007 resmi gazetede yayınlanan kanuna göre, burada inanılmaz bir devrim yapıldı. Artık yat turizminin adı deniz turizmi olarak değişti. Kruvaziyer gemileri ve kruvaziyer limanları kanun kapsamına alındı. Günü birlik deniz tekneciliği kanun kapsamına girdi. Yabancı bayraklı kruvaziyer gemilerin ülkemizde kalma süresi 5 yıl oldu. Bu bir devrim.”dedi.
“Marinalarımızda başarılı değiliz”
Marinalarımızda başarılı olmadığımızı bu nedenle yuvarlak masa uygulamasına geçeceklerini belirten Kalkavan, “3 bin yolcu, 2 bin çalışanlı bu kuruvaziyer gemisinin yolcu sayısı 311 binden 1 milyon kişiye çıktı. Bu liman tarifelerinde yapılan indirimin eseri. Bu özelleştirmenin bir eseri. Burası ufacık bir iskelesi olan Kuşadası ama gördüğünüz gibi gelen gemi sayısı ne kadar artmış.”dedi.
“52 ayda 191 mevzuat”
“2003-2007 yılları arasında 18 kanun, 114 yönetmelik, 38 tebliğ toplam 191 mevzuat yani bunu 52 aya vurduğumuzda ayda 4’e yakın değişiklik olmuş.”diyen Kalkavan, bu kadar hızlı gidilince hata yapma oranın da arttığını ifade etti.
Metin Kalkavan sektörün önceliklerini ve önerilerini ise şöyle sıraladı:
1. Kıyı Master Planı. Kıyılarımızda her tesis, her yerde olmamalı. Fabrikalar koordineli olarak yürütülmeli.
2. Kaliteli gemi adamı olmalı. Örnek;Flipinler örneğinde olduğu gibi.
3. Deniz Taşımacılığı Arttırılmalı.
4. Marinalar mendirek içi deniz yüzeyi kirası. Kullanılmayan alan için kira alınmamalı,
5. Deniz araçları ve Motorlu Taşıtlar Vergisi
6. Kaçakçılık Kanun Tasarısı. Şu anda meclise gelen bir kanundur burada çok ciddi bir risk var. Bir konteynırın içinde farklı bir mal varsa hem taşıyıcı hem acente iştiraktan dolayı suçlu sayılıp içeriye girebilecek. Bu çok ciddi bir tehlike.
7. Sağlık resmi tarifesi de düzeltilmesi gereken bir konu.
8. Kıyı yapılarında ön izin bedeli, yatırımcılar teşvik edilmeli neden ön izin bedeli alınıyor? Bunun kirayla falan hiçbir alakası yok.
9. İrtifak Hakları Bedeli. Her 3 yılda bir yenilenme kaldırılmalı. Yüzde 600 artış uygulanılmaz bir şey.
10. Onay İmar Planı.
11. Tuzla tersanesinin kullanım hakkı. Yap, işlet, devrat modeli var şu an. Bunu işlet, devam ete çevirelim. Biz aynı işi yapmak suretiyle çok daha büyüklerini taahüt ediyoruz.
www.DenizHaber.com.tr (ÖZEL)