TMMOB Gemi Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu'nun "iktisadi işletme kurmak ve borçlanma yetkisi almak" amacıyla Olağanüstü Genel Kurul kararı alması, 18 dönem Gemi Mühendisleri Odası Başkanlığı yapan 8 eski oda başkanı tarafından tepki ile karşılandı.
Şu anda hayatta olan 10 eski GMO Başkanı'ndan 8'inin imza atarak yayınladığı "Gemi Mühendisleri Odası Üyeleri ve Yöneticilerine Açık Çağrı" başlıklı açıklamada, Gemi Mühendisleri Odası'nın yönetmeliğinde yeri bile olmayan "İktisadi İşletme kurmak" ve sınırları belirlenmemiş “bütçe dışı harcama ve borçlanma” yetkisi almanın GMO'nun geleceğini ipotek altına alınma riskinin taşıdığı kaydedildi.
18 dönem TMMOB Gemi Mühendisleri Odası Başkanlığı yapan 8 eski oda başkanının imza attığı açıklama aynen şöyle;
"Gemi Mühendisleri Odası Üyeleri ve Yöneticilerine Açık Çağrı…
Bu açık mektubu ve çağrıyı, Gemi Mühendisleri Odası’nda geçmiş çeşitli dönemlerde Oda Başkanlığı yapmış meslektaşlarınız olarak, bu hafta sonu yapılacağı duyurulan ve iktisadi işletme kurulması ve kamu kurum ve kuruluşlarından taşınmaz mülk alımı ya da kiralanması konularında Yönetim Kurulu’na yetki verilmesi gündemini içeren Olağanüstü Genel Kurul ile ilgili olarak yazıyoruz.
Bu mektubun kaleme alındığı şu ana kadar Oda Yönetim Kurulumuz bu kadar kısa bir süreye sıkıştırılmaya çalışılan yetki talebinin hangi ihtiyaçtan kaynaklandığı, amacının ne olduğu, ne için ve hangi biçimde kullanılacağı gibi birçok soruya yanıt teşkil edecek bir açıklamayı henüz yapmış değildir. Konunun Genel Kurul öncesinde konuşulup tartışılacağı ortamların sağlanmamış olması bir yana, daha birkaç gün önce dağıtılan ENDAZE bülteninde bile bırakalım açıklamayı, kısa bir habere dahi yer verilmemiştir.
Bu bakımdan, konunun esası ile ilgili herhangi bir görüş bildirme, öneri ileri sürme durumunda olamayız, olamıyoruz.
İşte tam da bu neden başta olmak üzere, bu kadar önemli bir konunun bu kadar kısa bir süre içinde sonuçlandırılmaya çalışılmasını doğru bulmadığımızı öncelikle bilgilerinize sunmak istiyoruz.
Genel Kurul öncesinde konuşulup tartışılacak yeterli zaman ve imkan verilmemiş olduğu gibi, öngörülen 4 saatlik toplantı süresinin, muhtemelen konunun anlaşılmasına bile yetmeyeceği aşikardır. Yazın en sıcak günlerinin yaşandığı ve önemli çoğunluğun tatilde olduğu bir dönemde katılımın düşük olma ihtimali de bir diğer çekinceyi doğurmaktadır. Kısacası, gerçekleşecek toplantının alacağı, bağlayıcı ve Odamızın geleceğini etkileyici her kararın, ne kadar doğru, gerekli ve sağlıklı olduğu her zaman tartışma konusu olacaktır.
Diğer taraftan, Ana Yönetmeliğimizde yeri olmayan bir “iktisadi işletme” için her şeyden önce Oda Ana Yönetmeliğine bu hususun eklenmesi gerektiği de başka bir gerçektir. Ana Yönetmeliğimizin, olağanüstü genel kurul için önceden ilan edilen gündeme madde eklenmesine imkan vermemesi nedeni ile Yönetmelik değişikliğinin bu Genel Kurul’da görüşülmesi de mümkün olamayacaktır. Buradan çıkan sonuç ise, bu konuda alınacak bağlayıcı her karar ve verilecek yetkinin hukuken de tartışmaya açık olacağıdır. Üstelik burada söz konusu olan yetki, henüz adı konmamış ya da açıklanmamış ve daha önemlisi sınırları belirlenmemiş “bütçe dışı harcama ve borçlanma” yetkisidir. Şurası muhakkaktır ki, Gemi Mühendisleri Odası sadece şu anki üyelerinin değil, hatta onlardan da daha çok, gelecekte üye olacak meslektaşlarımızın örgütüdür. Yönetimlerin görevi de gelecek kuşaklara tüketilmiş kaynaklar ve ödenmesi mümkün olmayan borçlar ve bu nedenle vesayet altına girmiş değil; saygın, onurlu, inanılır, güvenilir ve sözüne itibar edilir bir Oda bırakmaktır.
Yönetim Kurulumuzun; duyurusu önceden yapılmış olduğu için iptali söz konusu olmayan bu Olağanüstü Genel Kurul toplantısını, konu hakkında en şeffaf biçimde ihtiyacın ve gerekçelerinin ortaya konacağı; başta kurulmak istenen “işletme”nin yönetmelik/sözleşme taslağı olmak üzere kapsamlı ve ayrıntılı bilgilerin üyelerle paylaşılacağı ve bu sayede konunun bütün yönleri ile ele alınarak tartışılabilmesi için gerekli imkan ve ortamların sağlanacağı bir sürecin başlangıcı olarak ele alıp değerlendirmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda alınabilecek örnekler olarak da 1962’de kuruluşu gerçekleşen Türk Loydu’nun, 1955’de Oda Tüzüğü’ne yapılan ekleme ile başlatılan kuruluş sürecini ve yakın dönemde Kabataş’taki binamızın satışında ve şu anki binamızın alınışında izlenen yolu hatırlatmak istiyoruz.
Biz aşağıda imzası bulunan eski Başkanlar olarak; Olağanüstü Genel Kurulun “iktisadi işletme kurulması” ve sınırları belirsiz, ucu açık bir “harcama ve borçlanma yetkisi” kararları değil, bunun gerekli, doğru ve uygun olup olmadığının nasıl, hangi biçim ve ortamlarda konuşulacağı, sürece en geniş katılımın ve bunun için şeffaflığın ve paylaşımın nasıl gerçekleştirilebileceği gibi konularda kararlar alması gerektiğini söylüyor ve tüm meslektaşlarımız ile birlikte Odamız yöneticilerini de bu doğrultuda hareket etmeye çağırıyoruz.
Saygı ile duyururuz."
DENİZ HABER AJANSI
