• BIST 9668.36
  • Altın 3992.738
  • Dolar 38.8091
  • Euro 43.294
  • İstanbul 17 °C
  • Ankara 19 °C
  • İzmir 22 °C
  • Antalya 18 °C
  • Muğla 14 °C
  • Çanakkale 18 °C

Statü’nün gemilerinde hep “O” var

Statü’nün gemilerinde hep “O” var
Armatör Bülent Dandin'in filosunda kirada 4, kendi sahipliğinde ise 7 gemi bulunuyor. 7 geminin adları da, ulusal kahramanımızdan izler taşıyor.

Armatör Bülent Dandin'in filosunda kirada 4, kendi sahipliğinde ise 7 gemi bulunuyor. 7 geminin adları da, ulusal kahramanımızdan izler taşıyor

O, alışılmışın dışında, denizci kökenli değil. “Ailemin ilk denizcisi benim” diyor, armatör Bülent Dandin. Filosunda kirada 4, kendi sahipliğinde ise 7 gemi bulunuyor. 7 geminin adları da, ulusal kahramanımızdan izler taşıyor. Kocatepe, Adatepe, Tınaztepe, Yeditepe, Duatepe ile Kurtuluş Savaşı’ndaki tepeleri; Sarı Paşa, Sarı Zeybek ile de, onun lakaplarını taşımış gemilerinin adlarına. Bunu da, “Ona özlemimi böyle gidermeye çalışıyorum” diye açıklıyor.

Sahibi olduğu Statü Denizcilik’in adında ise, İngiltere’de gördüğü bir sözcükten esinlenmiş.

Orada, ‘Planımızı değiştiririz, ama konumumuzu asla’ diyormuş. “Biz de oradan yola çıkarak seçtik bu adı. Daha sonra da, o ada hizmet kalitemiz ve servisimiz değişmez. Anlamını yükledik” şeklinde konuşuyor.

Statü Denizcilik; hem armatörlük, hem de operatörlük yapıyor. Kiradaki 4 gemisinin tonajı 15 bin dwt ve üstünde. Kendi işlettikleri 7 gemi ise, daha küçük tonajlı koster tipi gemiler. Tamamen kuru yük piyasasına yönelik çalışıyor.

“Kuru yük navlunlarındaki artış sanal”

Kendi ihtisas alanları olan ve yüksek navlunlar nedeniyle işlerin tıkırında gittiğini düşündüğümüz kuru yük piyasasını, birinci elden yaşayan biri olan Bülent Dandin’e soruyoruz: Savımıza katılmadığını belirten Dandin, gerekçesini de şöyle açıklıyor: “İşler yolunda deniyor. Ama, bütün emtia fiyatları arttı. Yakıt 250 dolardı, 1250 doları buldu. 1.7’ler seviyesindeki dolar, 1.2’ler seviyesinde dolaşıyor. Dolar karşısında Euro çok değer kazandı. Dolar, artık gider kalemi olmaktan çıktığı için giderlerimizi de Euro’ya göre hesaplıyoruz.

Navlunlar arttı ama, varolan değerlerinizi yenilemek revize etmek istediğinizde onların da aynı oranda arttığını görüyorsunuz. 500 bin dolarlık gemi 4 sene sonra 1.5 milyon dolar oldu. Satsanız 1.5 milyon dolara, kar ettim zannedersiniz; ama yatırım için bu işi yapacaksanız, 1 milyon dolar daha borçlanmalısınız ki, 4 yıl önceki işlevinde bir gemi alabilesiniz. Örneğin, tersanelere gittiğinizde 2-3 sene önce 1 ton sacı 1100-1200 dolara değiştiriyorduk. Şu anda 4500 dolara değiştirebiliyoruz. Tamir tersanelerinde durum böyleyken, işlerini çevirmek isteyen şirketlerin ne kadar zorlanacakları hesaplarla ortadadır. 3-5 tamir tersanesi kaldı. Onlar da kızaklarını yeni gemi için ayırdılar. Özellikle küçük koster tonajı yığıldı kaldı. En küçük bir bakıma girdiklerinde 45-60 günden önce çıkamıyorlar. Ve 3-4 bin tonluk gemilere yarım milyon dolar gibi rakamlarda masraflar çıkarılıyor.”

“Kostere yatırım mantıklı değil”

Kosterden söz açılmışken, tam da burada geçen hafta DTO Meclis Başkan Vekili Levent Karaçelik’in ‘Kostere yatırım yapan kazanır’ sözünü anımsatıyoruz. Bu konuda da anlaşamıyoruz Sayın Bülent Dandin ile, “Koster, koster deniyor ama, bütün kosterci Türk armatörü, şu anda capesize’lara, handymax’lara döndü. Çünkü, aklın yolu birdir. İş ciro meselesidir. 50 bin tonluk gemiyi çalıştırmakla, 1500 tonluk gemiyi çalıştırmak açısından ofis, emek, prosedür açısından hiçbir fark yok. Hatta uğraş bakımından 50 bin tonluk daha kolay. Küçük tonaj, hava şartlarından daha çok etkilenir. Sefer süreleri kısa olduğu için sürekli bağlamak zorundasınızdır. Diğerini alır gönderirsiniz Çin’e. Bir ay kafanız rahat.

3 bin ya da altı tonajda gemi inşa da olmaz. Ben kimsenin yapacağına inanmıyorum. Belki, piyasa o tonajda 5-10 gemiye sıkışır. Ancak onlar prim yapabilir. Yatırımcı olarak, 3 bin ya da altı tonajda gemiye yatırım yapmak anlamsız ve mantıklı değil” sözleriyle karşı görüşünü aktarıyor.

Koster yaptıramazlar”

Duruma bir de gemi inşa tarafından tespitte bulunuyor Statü Denizcilik’in sahibi, “Koster yaptıramazlar” diyen Bülent Dandin, bu görüşünü de şu cümlelerle destekliyor: “Bir gemide sacın miktarı hariç bazı kalemler standarttır. Köprü üstü yapıyorsunuz elektronik aletler standart. Makine alıyorsunuz standart. Yani 3 bin tonluk gemi yapmakla 10 bin tonluk gemi yapmak arasında çok olağanüstü farklar yok. 3 bin tonluk gemiyi 6-7 bin dolara mal edersiniz. 10 bin tonluk gemiyi de 18 bin dolara mal edersiniz. Yapılış süreleri de aynıdır. 3 bin tonluk geminin kendini geri ödeme süresi daha uzun. O nedenle küçük koster yapımı bana mantıklı gelmiyor. Ancak, bir grubun desteğiyle mümkün olur.”

“Yatırım için uygun ortam yok”

Statü Denizcilik’in yeni yatırımı olup olmadığını sorduğumuz Bülent Dandin, “Şu anda beklemedeyim. Yapılacak bir şey yok. Fiyatlar çok şişmiş vaziyette. Bunun ayarı yok. Bakım masrafları çok arttı. Tersaneler de tok satıcı konumunda. Bu nedenle izlemeyi yeğliyorum. Geçen ay 5.300 tonluk bir gemi indirdik. Ancak, o geminin bağlantılarını yaptığımda dolar kuru 1.2 idi. Sacı da 500 doların altında almıştım. Sac, şimdi 1300-1400 dolar oldu. Sadece sacdan dolayı 1.5 milyon dolar fark ediyor. Maliyet artışının boyutu ortadadır. Bugün başlasam, aynı gemiyi 12-13’e mal edemem. Bana 9 milyon dolar civarında mal olmuştu” sözleriyle ‘bekle gör’ politikası uygulayacağının altını çiziyor.

“Gemi için kazanı dahi dışardan alıyoruz”

Gemi inşa sanayiinde Avrupa şampiyonu, dünya dördüncüsüyüz. Buraya kadar her şey tamam. Gemileri inşa edip, makine için beklediğimiz gerçeğini de biliyorduk. Ama, yeni bir şey daha öğrendik. Türkiye’de alev borulu kazan da üretilmiyormuş.

Yan sanayi gelişmedikçe, gemi inşa sanayiinin gelişmesinden söz edilemez diyen Statü Denizcilik’in sahibi Bülent Dandin, “Türkiye’de yeni gemi tersanesi açanlara Allah kolaylık versin diyorum. Tarlada gemi yapıyorlar diye eleştiriyorlar. Gemi tarlada yapılır. Milyonlarca dolar yatırmaya gerek yok. Zira gemi işi taşeron işidir. Entegre bir tersane yok ki, her şeyi kendi yapsın. 20 blok gemi yapacaksanız, ikişer bloktan 10 taşerona verirsiniz. İki ay da süre verirsiniz. Onu da iki ayda kapınıza gelir.

Size de, sadece montaj yapmak düşer. Türkiye’de tersanecilik yan sanayi gelişmedikçe gelişmez. Hala yüzde 80’i ithal ediyoruz. Makineyi, elektronik sistemi, jeneratörü hepsini bir kenara bırakın kazan alıyoruz. Otele koyuyor kazanı Türk sanayicisi, ama gemiye gelince yapmıyor. Türkiye’de gemiler için alev borulu kazan yapılmıyor. Seperatör yapılmıyor, standart pompanın dışında pompa yapan yok. Yüzde 80’e varan ithalat. Bizde kullanılan kaynak çubuğudur. Onun da teknolojisi yabancı” diyor.

Kaynak: Selçuk Onur/ Perşembe Rotası

www.DenizHaber.Com.tr

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 Deniz Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim