MSC Cruises, ilk kez 2003 yılında Türkiye limanlarını destinasyonlarına eklemesinin ardından, 2005’te Türkiye temsilciliği ile faaliyetlerine başladı. 2015’te 3 gemiyle seferlerini artırarak her sene daha fazla yolcuyu Türkiye’ye taşıdı. Böylece operasyonlarının gelişmesi sonucu 2018’de Türkiye ofisi yeniden yapılanarak kruvaziyer şirketleri arasında Türkiye’de ofisi bulunan tek şirket olarak çalışmalarını yürütmeye ve her yıl binlerce yolcuya eşsiz deneyimler sunmaya devam ediyor.
Dünyanın önde gelen cruise şirketlerinden biri olarak, yüksek standartlarda hizmet sunan 21 gemilik filosu ve dünyanın dört bir yanını kapsayan destinasyonlarıyla unutulmaz anılar biriktirmeyi vaadeden MSC Cruises, 2023 yılı programında İstanbul ve Kuşadası limanlarını önemli birer iniş ve biniş limanı olarak rotalarına ekledi.
Türkiye hareketli olarak 8 ile 12 gün arasında sunulan ilgi çekici Ege, Akdeniz, Adriyatik, Doğu Akdeniz tur programları ile MSC Cruises; MSC Splendida, MSC Musica ve MSC Poesia gemileri ile Türk misafirlerini dünyanın eşsiz güzelliklerini keşfetmeye davet ediyor. MSC Poesia, 6’şar kez İstanbul ve Kuşadası’na uğrarken, MSC Splendida sezon boyunca 20 kez İstanbul’u; MSC Musica ise 28 kez Kuşadası’nı ziyaret edecek.
• MSC Splendida gemisi, İstanbul’dan başlayacak seferleriyle Yunanistan’da Mikonos, Korfu, Katakolon, Pire; İtalya’da Trieste ve Bari ardından Kuşadası duraklarından sonra yeniden İstanbul’a gelerek programını tamamlayacak.
• MSC Musica gemisi ile Kuşadası hareketli gerçekleştirilecek olan program, İsrail’de Hayfa Güney Kıbrıs’ta Limasol, Yunanistan’da ise Mikonos, Pire, Santorini limanlarının ardından Kuşadası’na gelerek tamamlanacak.
• MSC Poesia gemisi ile İstanbul ve Kuşadası hareketli olan programlarında ise Yunanistan’da Pire, İtalya’da Palermo, Civitavecchia, Cenova limanlarının ardından Kuşadası’na ve sonrasında da İstanbul’a gelerek yolculuklarını tamamlayacak.
MSC Cruises, konuk deneyimi açısından yüksek standartlarda sunduğu hizmetlerini Türk misafirlerini evlerinde hissedecekleri şekilde özelleştirdi. Türk misafirperverliğini de örnek alarak geliştirilen hizmetler arasında hoşgeldiniz toplantısı, farklı departmanlarda Türk çalışanlar, Türkçe asistanlık hizmeti, Türkçe menüler, Türk kahvaltı tabağı, günlük Türkçe bültenler, Türkçe anonslar, Türk televizyon kanalları, Türkçe anonslar, hatta Türk Kahvesi gibi sunulan birçok hizmet ile misafirlerin unutulmaz bir deneyim yaşamaları için tüm detaylar bulunuyor. Böylece Türk misafirlere seyahatin keyfini çıkarmak kalıyor.
Özellikle Amerika kıtasında çok popüler olan kruvaziyer turizminin Türkiye’de de gelişmesi için önemli yatırımlar yapan MSC Cruises, Türk misafirleri için 399€’dan başlayan avantajlı fiyatlar ve 99€ ön ödemeli erken rezervasyon kampanyaları ile de Türk misafirlerinin sayısını arttırmayı hedefliyor.
MSC Cruises, Kruvaziyer Turizminin Geleceğine Öncülük Ediyor
Denizciliğe adanmışlığı ve sektördeki uzmanlığı ile MSC Cruises, tasarım ve konuk deneyimi noktasında ilkleri gerçekleştirerek dünyanın çevre odaklı en büyük yolcu gemisi olan ve kruvaziyer turizminin geleceğini temsil eden en yeni amiral gemisi MSC World Europa’nın Doha, Katar’da gerçekleşen Adlandırma Töreni’ne ev sahipliği yaptı. MSC Cruises filosunun 21. gemisi olan MSC World Europa, 22 güverteye, 215.863 brüt tonaja, 47 metre genişliğe, 40.000 m2 kamusal alana ve 2.626 kabine sahip. MSC World Europa, kruvaziyer endüstrisi için yeni bir standart belirlerken aynı zamanda denizde farklı deneyimlerden oluşan gerçek bir dünya sunan, ultra modern bir metropol.
MSC World Europa, MSC Cruises filosundaki ilk LNG ile çalışan ve bugüne kadar çevre açısından en gelişmiş gemi olarak filoya katıldı. Kullandığı yakıt, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG), dünyanın en temiz deniz yakıtlarından biri ve uluslararası deniz taşımacılığının karbondan arındırılmasında önemli bir rol oynamak üzere planlandı. Bu teknoloji ile MSC World Europa, sülfür oksitler gibi yerel hava kirletici emisyonları neredeyse tamamen ortadan kaldırır ve nitrojen oksitleri %85'e kadar azaltır. LNG, CO2 emisyonlarını %25 oranında azalttığı ve yeşil hidrojen de dahil olmak üzere fosil olmayan sürdürülebilir yakıtların alımının yolunu açtığı için iklim değişikliğinin hafifletilmesinde de önemli bir rol oynayacak.
DENİZ HABER AJANSI