• BIST 9524.59
  • Altın 2493.789
  • Dolar 32.5764
  • Euro 34.7318
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 16 °C
  • İzmir 16 °C
  • Antalya 18 °C
  • Muğla 10 °C
  • Çanakkale 14 °C

Mehmet Yıldırım DTO'ya sert yaptı

Mehmet Yıldırım DTO'ya sert yaptı
CHP Milletvekili Mehmet Yıldırım Denizcilik Eğitim yasa tasarısı görüşmelerin de Deniz Ticaret Odası ile AKP Milletvekili Cengiz Kaptanoğlu'na yüklendi.
YILDIRIM DTO'YA SERT YAPTIDenizcilik Müsteşarlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı; TBMM’nin bugünkü oturumunda görüşüldü.Görüşmelerde tasarı özellikle Cumhuriyet Halk Partisi’nin sert muhalefeti ile karşılaştı.Tasarının öne çekilerek planlanan zamandan önce görüşülmesi nedeni ile tasarının tümü üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu ve şahsı adına Kastamonu Milletvekili Mehmet Yıldırım; AK Parti Grubu adına Ankara Milletvekili Mustafa Tuna söz haklarını salonda bulunmadıkları için kullanamadılar.Daha sonra tasarının maddeleri hakkında söz alan CHP Kastamonu Milletvekili Mehmet Yıldırım; özellikle AKP İstanbul Milletvekili Cengiz Kaptanoğlu’na ve Deniz Ticaret odası’na yüklendi.Mehmet Yıldırım; şunları söyledi:“Bu tasarıyla, gemi adamlarının eğitimi ve belgelendirilmesi ile bu faaliyetlerin denetlenmesine ilişkin hususların düzenlenmesi ve söz konusu görevlerin Denizcilik Müsteşarlığı tarafından yürütülmesi öngörülmektedir; yani, kaptanın belgelenmesini, her türlü vizesini, ehliyetini Denizcilik Müsteşarlığı yürütecek. Buna diyeceğimiz hiçbir şey yok. Cumhuriyet Halk Partisi de, bu konuda antrakt kalıyoruz, destek veriyoruz; ancak, bir itirazımız var. İtirazımız şudur: Şu anda gemi kaptanını yetiştiren üniversiteler var. İstanbul Teknik Üniversitesi var, 1949 yılında derneğini kurmuş; Kılavuz Kaptanlar Derneği var, Ege Üniversitesinde var, Denizcilik Yüksekokulunda var, Karadeniz Teknik Üniversitesinde var. Biz, az önce uyguladığımız Ek 10 uncu maddede, eğitimi, üniversite seviyesindeki eğitimi, kaptan yetiştirmeyi, özel kurs seviyesine indirgemeye çalışıyoruz. İtirazımız da burada başlıyor; yani, gemiadamının yetiştirilmesinin, geminin kaptanının yetiştirilmesinin veyahut da gemide çalışan diğer adamların belgelendirilmesinin, 491 sayılı Yasa gereği, Denizcilik Müsteşarlığına verilmesine bir itirazımız yok. İtirazımız, gemi kaptanını da özel kurslarda yetiştirmesine. Orada itirazımız var. Bu anlayış, gemi kaptanını ve üniversitelerde yetişen gemi kaptanını, birinci kaptanı, ikinci kaptanı, gemi mühendisini ve üniversiteleri YÖK Yasasına rağmen ve daha önce çıkarılmış olan, ta Osmanlı'dan beri devam eden kaptanı deryayı yetiştirme kurumlarının, üniversitelerin yerine "gemi benim, kaptanı da ben yetiştiririm." Kim söylüyor bunu; maalesef, Deniz Ticaret Odası söylüyor. Bu yasanın peşine düşmüş, diyor ki: "Gemi benim kardeşim; kaptanını da ben yetiştiririm." “SÜRÜCÜ KURSLARI GİBİ DERECELENDİRME YAPILMAK İSTENİYOR”Kaptanını yetiştirme hakkını, üniversiteleri by-pass yapma anlayışını  doğru bulmadıklarını komisyonda da ifade ettiklerine değinen CHP Kastamonu Milletvekili Mehmet Yıldırım, komisyonda şerh koyduklarını söyledi. Yıldırım, şöyle devam etti: “Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, kaptan yetiştirecek, kaptanını sivil hayata hazırlayacak, armatörlerimizin hizmetinde, uluslararası sularda, ay yıldızlı bayrağımızın altında, ona layık bir şekilde ifade edecek üniversitelerde yetişmiş elemanlarımız tarafından dalgalanmasını, yüzmesini, deniz ticaretimizin gelişmesi için mücadele etmesini sağlamanın ötesine, diyecek ki, Deniz Kuvvetleri komutanlığının kaptanı şurada dursun, İstanbul Teknik Üniversitesinin kaptanı şurada dursun, Ege Üniversitesinin yetiştirmiş olduğu kaptan şurada dursun, ben, İstanbul Ticaret Odası olarak, bu yasada elde ettiğim hakla ve 3 üncü maddede de kaldırdığımız, kuruluş kanununun gerekçesini ortadan kaldırdığımız hakla, diyeceğim ki, kaptanı ben yetiştireceğim, kursta yetiştireceğim. Nasıl kursta yetiştireceksin?!. Sanki, hepimizin şoför ehliyet kursları var ya, A sınıfı, B sınıfı, E sınıfı, uluslararası şoför sürücü kurslarındaki ehliyet gibi, o kurslarda yetiştireceğiz ve Denizcilik Müsteşarlığı da bunu belgelendirecek. Arkadaşlar, itirazımız bu noktadadır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, itirazımız bu noktadadır, bu noktada itiraz ediyoruz. Bu konunun düzeltilmesini talep ettik; ama, olmadı, olmuyor. Ama, Anayasa Mahkemesine gideceğiz. ““ALAYLI İNADI YÜZÜNDEN SAVAŞ KAYBETTİK”CHP Kastamonu Milletvekili Mehmet Yıldırım; Kıbrıs'ın fethinde, Sokullu Mehmet Paşanın döneminde, oküçük bir deniz savaşının neden kaybedildiği araştırıldığında, alaylı yetişen kaptanıderyaların pusulayı doğru dürüst okuyamaması, kaçacakları yönü tespit edememesi, savunma hattını doğru dürüst kuramamasından ortaya çıktığının anlaşıldığını belirterek, şöyle devam etti:“Ben bir denizci değilim; ama, bir inşaat mühendisiyim; ama, inceledik konuyu. Konunun altında değerli arkadaşlar, Sayın Binali Yıldırım bu yasayı tam hakkıyla savunmuyor, burada da kendisi yok. Sayın Müsteşar, şimdi savunduğumuz İstanbul Teknik Üniversitesi Mezunları Derneğinin daha önceki genel sekreteri; o da bunu savunmuyor; ama, bir baskı var. Baskı nerede; baskı denizcilik odasından geliyor, diyor ki; kaptanımı ben yetiştireceğim, bu üniversiteli kaptanlardan bıktım, 4 000 dolar, 5 000 dolar maaş istiyorlar, Moldavyalıyı getirdim olmadı, Ukraynalıyı getirdim olmadı, dışarıdan getirdim olmadı, bunlar örgütlendiler, dernek haline de geldiler, gemi benimse dümen de bende olsun diyor. Dümen de benim olsun diyor. Dümen hakkını, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak vermememiz gerektiğini düşünüyorum. Bu kanunda üniversiteleri by-pass yapma anlayışı vardır. Bu, komisyonda da aynı şekilde geçmiştir. Komisyonda ittifakla olmamıştır, oy birliğiyle olmamıştır. Burada da, Cumhuriyet Halk Partisi katılmakla beraber, lisansüstü eğitimin, o ilgili maddede özel kurslara yetki veren yasa tasarısından ilave bir paragraf ilave edildiği zaman bu tasarının sorunu kalmamaktadır. Bakın, bu yasa defalarca Meclise gelmiştir. Defalarca, Danıştayda yürütme kararı almıştır ve yasa yürürlüğe konulamamıştır; bundan sonra da öyle olacaktır. Eğer bu yasa bu şekliyle çıktığı zaman, o demokratik kitle örgütleri, sivil toplum örgütleri olan İstanbul Teknik Üniversitesi Mezunları Derneği, Kılavuz Kaptanlar Derneği ve Başbakana çağrı yapan Karadeniz Teknik Üniversitesi Mezunları Derneği, Yüksek Denizcilik Okulu mezunları olmak üzere bütün kurumlar dava açacaktır.”Tasarının geçici 2. maddesi üzerinde bu kez şahsı adına söz alan CHP Kastamonu Milletvekili Mehmet Yıldırım; tasarı üzerinde mutabakat sağlanmış olmadığını belirtti. Yıldırım;AKP’nin toplumsal mutabakat sağlanacak dediğini hatırlatarak şöyle devam etti:“Şimdi, hepimiz diyoruz ki "bir an önce gidelim." Nereye gideceğiz; eve mi gideceğiz? Ya, bizi millet buraya gönderdi arkadaşlar, bizim işimiz burada. Bu insanların hakkını, hukukunu korumak, onlar için yasal düzenleme yapmak, onların memnuniyetini dile getirmek, bir tarafını korumak, bir tarafını abat ederken, yoksulluk içine itmek bize düşer mi? Bakın, eski hükümetler, bizden önceki seçimlerde ne oldu onlara, Allah aşkına, ne oldu?! 2002 yılından önceki siyasî partiler, burada uzlaşma kültürünü ortaya koymayanlar, toplumsal uzlaşmayı ortaya koymayanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisinde ulusal bütünlük için mutabakat sağlamayanlar nerede Allah aşkına şimdi?!. Nerede onlar, nerede?!. Yani, şimdi, burada mutabakat sağlayacağız, toplumla mutabakat sağlayacağız, üniversiteyle mutabakat sağlayacağız, derneklerle mutabakat sağlayacağız. Söylemiyor muydu Tayyip Erdoğan "toplumsal mutabakat sağlanmadan yasal düzenlemeler yapılmayacak" diye. Bunun neresinde toplumsal mutabakat?!. Ulaştırma Bakanı Binalı Yıldırım nerede; gemici, yok. Niye yok. Çünkü, o da istemiyor. Onun da gönlü razı olmuyor. Böyle bir mutabakatın olmadığını o da biliyor. Çünkü müsteşar da, eskiden, üniversitelerin genel sekreteriydi. Ona da sorsan "seni müsteşarlıktan aldım, şu tarafa otur, gemi kaptanlığı yapacaksın, üniversitelerin hak ve hukukunu koruyacaksın" diyecek; önce, bu yasaya "hayır" diyecek. Önce, bu yasaya karşı mücadelesini, Sayın Müsteşar mücadele edecek. Değerli arkadaşlarım, bakın, İstanbul Teknik Üniversitesinin Rektörüyle, Denizcilik Yüksekokulunun müdürüyle, Ege Üniversitesi ki, sorumlularla konuşmalar yaptık, görüşmeler yaptık. Ben, kaptan değilim, Kastamonu'nun, elbette ki, 170 kilometre civarında denizi var, deniz sahilindeki her insan denizcidir, kaptandır, denizde çalışan insandır; ama, biz, içerdeyiz, karadayız bile, denizde yüzmesini pek bilmeyiz; sadece Deniz Baykal'ı desteklemeyi biliriz. ("Bravo" sesleri, alkışlar) Değerli arkadaşlar, bakın, Türkiye'de 1949 yılında yüksekokula bağlı derneği kurmuşlar, tam 1949 yılında. Benim doğduğum gün, doğduğum yılda üniversiteler örgütlenmiş. İstanbul Teknik Üniversitesi mezunları, kaptanlara, bu yasaya karşı mücadele edin diyorlar. Arkadaşlar, Sayın Müsteşar, sen de oradan mezunsun. Sen, nasıl da, bu, teknik üniversite mezunları seviyesinde, 10/b maddesinde, her seviyede özel kurumlar kaptanını yetiştirir diyorsun. Arkadaşlar, doğru değil, kaptanı yetiştiren kurumlar var, üniversiteler var, onların işine el uzatmaya gerek yok. Elbette ki, gemi adamını yetiştirmek, miçoyu yetiştirmek veya diğer seviyedeki insanları yetiştirmek, kültür seviyesini geliştirmek, onları, uluslararası sularda Türkiye'yi temsil eden denizcilerimizi kurs seviyesinde veya teknik seviyede yetiştirmek temel görevimiz olmalı, buna karşı çıktığımız yok; ama, sen, üniversite seviyesinde kaptanı yetiştirmeye kalktığın zaman itirazımız var. O zaman, görüştüğümüz arkadaşlara, bu yasaya ne dersin diyoruz; ya böyle bir şey olur mu diyorlar. Peki, kim istiyor bu yasayı; ben, açıkça söylüyorum, bu yasayı iki kişi istiyor. Kim; odalarımıza, komisyonlarımıza gönderdiği belgelerden Sayın Kaptanoğlu'nun bu yasayı istediğini biliyorum. Ayrıca, gemilerinde Türk bayrağını bile dalgalandırmaktan, daha çok para kazanmayı onur sayan sevgili armatörlerimiz de istiyor. Siz, önce, Türkiye'de kazandığınız, Türk Milletinden kazandığınız, hükümetin size destek verdiği ÖTV'yi bile almadığı, ama, kara taşıtlarından sakındığı... ÖTV, denizcilerimizden, biliyorsunuz, alınmamaktadır. Kanunla verilmiştir. Onlar ucuz mazot yakmaktadırlar gemilerinde, öyle bir imkânı da vermiştir. Buna karşı çıkmıyoruz; ama, daha az vergi vermek için mendireklerinde Türk Bayrağı değil, yabancı bayrakları dalgalandıranlar istiyor. Gelin, Türkiye'ye sahip çıkalım, üniversitelerimizden mezun olan kaptanlarımıza sahip çıkalım diyorum, Yüce Meclise saygılar sunuyorum.”Konuşmaların bitiminden sonra oya sunulan Kanun Tasarısı kabul edildi.DenizHaber.Com
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 Deniz Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim