Marmara Denizi'nde farklı noktalarda etkisini sürdüren müsilajın yoğunlaştığı görüldü. Sahildeki müsilaj nedeniyle su yüzeyinde köpüksü tabaka oluştu. Marmara’da daha önce 2007-2008 ve 2021 yıllarında görülen müsilajın tekrar görülmesi endişeleri artırdı. Görüntüler, bölge halkı ve turizmciler arasında tedirginliğe neden oldu.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, hemen hemen tüm Marmara’ya yayılan müsilajla ilgili kritik açıklamalarda bulundu. Sarı, "Marmara Denizi'nin kirlilik yükünü azaltmak zorundayız. Bir litre atığı bile arıtmadan Marmara Denizi'ne deşarj etmemeliyiz. Marmara taşıyacağı kadar yükü aldı, daha fazlasına tahammülü yok," dedi.
Müsilajın Zararları
Sarı, müsilajın deniz ekosistemine ciddi zararlar verdiğini belirterek, "Müsilaj, denizin dibindeki pinaları, midyeleri, istiridyeleri, mercanları öldürüyor. Üzerlerini battaniye gibi örtüyor. Deniz çayırlarının üzerini kapladı ve fotosentez yapmasını engelliyor. Oksijen üreten, bize nefes olan deniz çayırları, müsilaj yüzünden zarar görüyor," şeklinde konuştu.
Turizmin Etkilenmesi
6 aydır balıkçılık faaliyetlerinin de olumsuz etkilendiğini ifade eden Sarı, müsilajın yüzeye çıkmasıyla birlikte turizmin de etkileneceğini kaydetti. Sarı, "Şimdi yüzeye çıkmaya başlamasıyla turizm etkilenmeye başlayacak," dedi.
Acil Önlemler Çağrısı
Sarı, Marmara Denizi'nin temiz tutulması gerektiğinin altını çizerek, "Müsilajla kaplı yerleri görenlerin denize girmekten kaygı duyacağını" belirtti. Ayrıca, 2021 yılında hayata geçirilen Marmara Denizi Eylem Planı'nın önemine vurgu yaptı. Sarı, "Acilen bu plana geri dönmemiz lazım. Hiç vakit kaybetmeden tedbir almamız gerekiyor. Şimdi müsilaj yüzeye çıktığı andan itibaren vatandaşlar yoğun şekilde 'Denize girebilir miyiz?', 'Balık yiyebilir miyiz?' diye sormaya başlayacak," ifadelerini kullandı.
DENİZ HABER AJANSI