Manisa il sınırları içinde yer alan Marmara Gölü’nde balığın azalmasının nedeni, suyun azalması. Bir zamanlar balıkların yüzdüğü yerlerde, şimdi inekler otluyor.

52 yaşındaki Ömer Erata, 13 yaşından beri Manisa il sınırları içinde yer alan Marmara Gölü’nde balıkçılık yapıyor. Artık balığa oğluyla birlikte çıkıyor. Ancak her geçen gün avladığı balığın miktarı azalıyor. VOA Türkçe’ye konuşan Erata, “Eskiden günde 50-60 kilo balık alıyorduk. Şu an bazen beş kilo alıyoruz, bazen boş dönüyoruz” diyor.

Marmara Gölü’nde balığın azalmasının nedeni, suyun azalması. Bir zamanlar balıkların yüzdüğü yerlerde, şimdi inekler otluyor. “Gölün en derin yeri bir metre. Tekneler adeta balçığın üzerinde gidiyor. Böyle giderse birkaç ay sonra, tekne de gidemez” diye konuşan Erata, Marmara Gölü kıyısındaki yedi köyden biri olan Tekelioğlu’nda yaşıyor.

KÜREKLER SUYA DEĞİL, BALÇIĞA BATIYOR

Balıktan dönen birkaç tekne, kıyıya yanaşmakta zorlanıyor. Kürekler suya değil, balçığa batıyor. Balıkçıların hepsi, gelirlerinin giderek azaldığını söylüyor. Tekelioğlu muhtarı İbrahim Kerse, gölün sularındaki çekilmeyi birkaç yıldır yağışların az olmasına bağlıyor. VOA Türkçe’nin sorularını cevaplayan Kerse, gölü besleyen bir kaynak olmadığını ancak göldeki suyun Gediz ve Menemen ovalarını sulamakta kullanıldığını belirtiyor. Bu nedenle Kerse, “Gölün kuruması binlerce aileyi olumsuz etkileyecek” diyor.

Aslında Marmara Gölü, resmi olarak bir rezervuar. Yani tarım arazilerini sulamakta kullanılıyor. Ancak geçmiş yıllarda gölün beslendiği üç ayrı kaynak vardı. Gediz Nehri’nden, Demirköprü Barajı’ndan ve Kumçay’dan göle su transferi yapılıyordu. Gediz Nehri’nden uzun bir süredir göle su verilmiyor. Zaten nehirdeki kirlilik nedeniyle su verilse bile Marmara Gölü’ne yarardan çok zarar getirebilir. Demirköprü Barajı’nda su seviyesi düştüğü için oradan da göle bir fayda yok. Kumçay üzerine yapılan Gördes Barajı nedeniyle oradan da göle su verilmiyor.

“GÖLE SU TAKVİYESİ YAPILSIN”

Sadece sulama ve balıkçılık için değil, doğal hayat açısından da önemli olan göl; tepeli pelikan, küçük karabatak gibi nesli tehlikede olanlar da dahil yüzden fazla kuş türüne ev sahipliği yapıyor. 2017 yılında Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından “Ulusal Önemi Haiz Sulak Alan” ilan edilen Marmara Gölü çevresi endemik bitkiler açısından da zengin.

Köylüler bütün bu nedenlerle gölün yok olmasının hem toplumsal hem ekolojik hem de ekonomik açılardan ciddi zararlara yol açacağını söylüyor. Marmara Gölü’nün eski günlerine dönmesi için bir an önce göle su takviyesi yapılmasını istiyor.

DENİZ HABER AJANSI