Kayıp Yusuf Coşkun için geçen hafta tekrar başlatılan arama çalışmaları geçen pazar günü sona erdi. Coşkun'un oğulları, Her gün amcamın motoruyla gidip teknenin üzerinde duamızı yapıyoruz. İnşallah babamız bulunur, kabristanlığını yaparız dedi.
İLK 'BABA' KELİMESİ AĞZIMDAN ÇIKTI
Kaza sırasında teknedeki 6 kişiden biri olan kayıp balıkçı Yusuf Coşkun'un küçük oğlu Ali Coşkun, şunları söyledi:
"O an biz kahvaltı ediyorduk, olay çok ani gelişti. Yandan geminin vurmasıyla denize doğru savruldum. O sırada geminin bizi sürüklemesi durana kadar denizin içinde boğuşuyordum. Bir anda nasıl olduysa anlamadım motorun yan tarafına doğru çıktım. Çıktığımda baba diye seslendim, ilk 'baba' kelimesi ağzımdan çıktı. Babam etrafta yoktu. Ağabeyimin sesini ve öteki geminin sesini duydum. Teknemizde boğulan 3 kişi oldu, hiçbirinden ses çıkmadı. Tekne tekrar alabora oldu, hepimiz savrulduk. Tekneye çıkmaya çalıştık. Öteki gemiye bağırdık. Gemiden ne far, ne ses hiçbir şey olmadı. Bize ne cevap verdiler, ne filika indirdiler, ne can simidi attılar. Hiçbir kurtarma müdahalesinde bulunmadılar. Kazadan önce de ne ışık, ne ses hiçbir uyarı olmadı. Bizi kurtaran balıkçı teknesi olmasaydı, biz de gitmiştik. Zaten bizi aldıktan bir dakika sonra bizim tekne battı. O sırada babamın gittiğini, öteki arkadaşlarımızın gittiğini anlayınca perişan olduk.
"GEMİDEN HİÇBİR YARDIM OLMADI''
Yusuf Coşkun'un teknede olan büyük oğlu Fatih Coşkun da şunları söyledi:
Gemi haksız. Zaten çarptığının bile farkında değildi. Çünkü çarptığı andan 6-7 dakika geçtikten, bizi yatırdıktan sonra iki kişi baş tarafa koştu. Gemi hala seyir halinde gidiyordu. 6-7 dakika sonra farkına vardılar. Geminin dümeninde kimsenin olmadığı bariz, çünkü gemi durmadı. Baş tarafa iki kişi koşup far tuttular. O zaman anladılar, gemi bir anda tam yol geri yaptı ve durdu. Gemi durduktan sonra tekne yan battığı için alabora olduk. Kardeşim ve bir çocuk daha vardı. Üçümüz suda kaldık. Kardeşim boğuluyordu, onu kurtardım. Kardeşim bir anda hakkını helal et abi, ben gidiyorum dedi. Babam gitti zaten, beni bırakma. Beni yakarsın, çocuklarını düşün dedim. 7-8 dakika geçti, gemiden hiçbir yardım yok. Bunların düşüncesi bizi bırakmak ve buradan gitmek dedim. Son bir hamle olarak belki teknenin üzerine çıkarsak bizi gören olur diye ince bir ipin üzerinde gidiyorduk. Öyle gidip teknenin üzerine çıktık. Gemiye yine bağırdık ama gemiden hiçbir yardım olmadı. Mahmut Sefa isimli balıkçı teknesi bizim için geldi. O sırada Allaha yalvardım. Tekne bizi aldı, telsizden anons geçtim. Sonra tekneler gelirken gemi kaçtı.
Fatih Coşkun, Ondan sonraki süreç biraz canımı acıttı. Babam hala bulunamıyor. Ben amcamın teknesiyle denize çıkıyorum. Bir bakıma geçimimizi amcamın teknesiyle sağlıyoruz. Mağdur olduğumuz durumlar var. Ödemelerimiz bakımından mağduruz. Hem mal olarak kayıp yaşadık hem can kaybı yaşadık hem de ticaretten olduk. Biz yine bir ümitle motorun etrafında trol çekiyoruz. Motorun sıfırına gidiyorum, ağ çekiyorum. 'Allah'ım ne olursun babam çıksın' diyorum, yalvarıyorum. İnsan kabristanlığa gidip dua eder ya, onun gibi dua ediyoruz. Allah'ım ne olursun ağlayan annem var, kardeşim var. Onu bize tez zamanda kavuştur diyorum. Hayata karşı kendimi 2-0 görüyorum. Hem babam gitti hem malım gitti. Benim devlet büyüklerimden temennim bu konuya el atılıp bir an önce bu olayın çözümlenmesi. İnşallah babam bulunur, bir kabristanlığını yaparız. Her gün amcamın motoruyla gidip teknenin üzerinde duamı yapıyorum diye konuştu.
DENİZ HABER AJANSI































