Her geçen geminin sadece geçişi esnasında verebileceği zararlara karşı garanti oluşturan bir teminat sunacaklarını söyleyen Teker, “Bu yönde çok ciddi çalışmalarımız var. Denizcilik otoritesiyle de Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile de en üst düzeyde bunu paylaştık. Kendileri olumlu bakıyor” dedi.

Teker, sözlerini şöyle sürdürdü: “Taşıdığı yük, yükün tehlikeli olup olmaması, geminin büyüklüğüne göre çok basit çalışabilecek tarife sistemi yarattık. Geçen gemi başına birkaç yüz dolardan başlayan primlerle, 50 milyon doların üzerinde teminat sağlayacağız. Geçen geminin sigortası, teminatı olsun olmasın çalışabilecek bir sistem oluşturduk. Biz bunun altyapısını hazırladık. Kanal ortaya çıkmaya başladıktan, inşaat ilerledikten sonra da son haline getireceğiz.” 

Ufuk Teker, İstanbul Boğazı’ndan yılda 30 bini aşkın geminin geçtiğine değinerek, “Birkaç yüz dolardan başlayıp, 500-600 dolarları geçmeyecek prim seviyesinden kısa bir aralıkta teminat sağlamayı planlıyoruz.” dedi.

Ufuk Teker, Kanal İstanbul gibi bir alternatif oluşturulması durumunda tonajın riskli bölümünün Kanal İstanbul üzerinden geçirilerek İstanbul’un daha güvenli hale geleceğine dikkat çekerek, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne zarar verilmeyecek şekilde tehlikeli gemilerin o taraftan yönlendirileceğini kaydetti.

DENİZ HABER AJANSI