Maltepe Sahili’nden yaklaşık 700 metre açıkta bulunan İstanbul’un ilk ve tek sualtı arkeolojik alanı olan Vordonosi Adası gün yüzüne çıkıyor. İstanbul’un sular altında kalan 10. Adası Vordonisi, Maltepe Belediyesi’nin desteğiyle uzman dalgıçlar tarafından görüntülendi. Sahilden 700 metre açıkta ve 4-8 metre derinliğinde ki Vordonisi Adası’na dalan dalgıçlar depremle yıkılan katmanları görüntüledi. Tarihi yolculuk için konuşan Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, “İlçemizin doğal güzelliklerinin keşfedilerek, gelecek kuşaklara aktarılması noktasında, yerel yönetim olarak üzerimize düşeni yapıyoruz” dedi.
Varlığı antik dönem haritalarında ve kaynaklarında geçmesine rağmen 1010 yılında ki Büyük İstanbul Depremi’nde sular altında kalan Vordonisi Adası ilk kez detaylarıyla görüntülendi. Bizanslıların ‘Küçük Ada’, Osmanlıların ‘Manastır Kayalıkları” günümüz denizcilerinin Bostancı-Dilek Kayalıkları dediği ve güçlü poyraz rüzgarıyla havadan bile görülebilen Vordonisi Adası için Maltepe Belediyesi’nin desteğiyle dalgıçlar harekete geçti.
Bizans İmparatorluğu döneminde 858 yılında bilge lakaplı din alimi Patrik Fotius tarafından yaptırılan manastıra da ev sahipliği yapan Vordonisi için Büyükada’nın yerlisi Serco Eksiyan ve Ercan Akpolat öncülüğünde Volkan Narcı, Can Sınmaz, Anıl Durmaz, Mert Gökalp, Yener Kuşçuluoğlu ve Gökhan Karakaş daldı.
Ercan Akpolat rehberliğinde 4-8 metre derinlikte sulara gömülen batık adayı gezen sualtı görüntüleme uzmanı Mert Gökalp ilginç bilgiler verecek çekimler yaptı. Adayı sualtına gömecek şiddetli depremle birlikte manastırın yıkıldığı görülürken aradan geçen bin yılla üzerinin midye ve diğer deniz kabuklularıyla dolduğu görüldü. Adanın tarih boyunca yaşadığı depremlerle üst üste yığıldığı görülürken pek çok deniz canlısına da ev sahipliği yaptığı belirlendi.
1010 yılında meydana gelen büyük İstanbul depreminde sular altında kalan tarihi adanın, tüm özellikleriyle keşfedilerek, deniz turizmine açılmasının hedeflendiği tarihi yolculukta açıklama yapan Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç “İlçemizin doğal güzelliklerinin keşfedilerek, gelecek kuşaklara aktarılması noktasında, yerel yönetim olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. Tarihi yaklaşık bin yıl öncesine dayanan ve deprem sonucu batan ada, aslında bizlere hem arkeolojik, hem de sismik açıdan değerli veriler sunacak” dedi.
Deniz biyoloğu Mert Gökalp ise “Bu adada karbon 14 ve diğer bilimsel metotlarla bir araştırma yapılarak, kayaçların durumunun incelenmesi lazım ki gerçek tarih ortaya konulabilsin. Dileriz bu dalış, birilerinin ilgisini çeker ve batık adaya gereken önem verilir. Adanın kalıntıları üzerinde kestane, midye ve türevi deniz canlıları olduğu için tam olarak ana manastırı görebilmek mümkün olmuyor. Tarihi yaklaşık bin 200 yıllık olan bu adada, bir manastır olduğu biliniyor” dedi. Dalgıçlar suyun altından çıkarttıkları en az 100 yıllık bir çapayı başkan Kılıç’a hediye etti.
Deniz Haber Ajansı