• BIST 9915.62
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 23 °C
  • İzmir 22 °C
  • Antalya 24 °C
  • Muğla 21 °C
  • Çanakkale 20 °C

İdare tartışmalara son noktayı koydu

İdare tartışmalara son noktayı koydu
Sektörün en önemli sorunlarından biri haline gelen kılavuzluk ve römorkör hizmetlerindeki tartışmalara Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı son noktayı koydu.
İdare tartışmalara son noktayı koydu  Son dönemde sektörde meydana gelen ve sektörün en önemli sorunlarından biri haline gelen kılavuzluk ve römorkör hizmetlerindeki tartışmalara Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı son noktayı koydu. Özellikle İzmit merkezli Kılavuzluk ve Römorkör Hizmetleri konusundaki tartışmalar da taraflara söz hakkı veren DenizHaber.Com, idarenin bakış açısını kamuoyunun bilgisine sunuyor. Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı Deniz Ulaştırma Genel Müdürü Kaptan Dr. Özkan Poyraz,  Deniz Haber Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Recep Canpolat’ın sorularını yanıtladı. Sayın Poyraz Kılavuzluk ve Römorkörcülük Konusunda Fırtınalar kopuyor, ancak Denizcilik Müsteşarlığından ses çıkmıyor. Herkes konuşuyor Müsteşarlık Bürokratları neden sessiz kalıyor?  Hakimler kararlarıyla, bürokratlar ise idari uygulamaları ile konuşurlar. Denizcilik Müsteşarlığı’da belirttiğiniz alanda, kanundan kaynaklanan yetkisine dayanarak, üç ayrı düzenleme ile konuşabilir. Bu düzenlemelerin birincisi, Kılavuz Kaptan Yeterlikleri Hakkındaki Yönetmelik, ikincisi Kılavuzluk ve Römorkörcülük Teşkilatları Hakkındaki Yönetmelik ve üçüncüsü de bu hizmetler karşılığında ödenecek ücretleri belirleyen ve müsteşarlığımızın onayına tabi olan tarifelerdir.   Biz bu düzenlemelerden yeterlik yönetmeliğini, kılavuz kaptanlık mesleğinin niteliklerini maksimize edecek kurallar getirecek biçimde yeniledik ve yayın aşamasına getirdik, sanıyorum birkaç ay içinde Resmi Gazete’de görebilirsiniz. Taslak yönetmelik, kurum ve kuruluşların önerileri doğrultusunda, temel kılavuz kaptanlık eğitimini, yenileme eğitimlerini, yabancı dil seviyesinin başlangıçta belirlenmesini ve farklı tonajlardaki gemilere  iki farklı yeterlik seviyesinde hizmet sağlamak üzere, kılavuz kaptan ve kıdemli kılavuz kaptan olarak iki ayrı düzeyi getiriyor. Ayrıca kılavuz kaptanlığın yarı kamu nitelikli bir görev olmasına gereken saygıyı da temin edecek biçimde, güvenlik konusunda kendi işvereninden daha çok, liman başkanlıkları yoluyla idareye karşı sorumlu ve başka bir değişle profesyonel anlamda bağımsızlığını güvence altına alıyor.  Kısacası sorunuzun birinci yanıtını bu düzenleme verecektir. Ancak asıl sorun teşkilatların yapısında ve özellikle İzmit Körfezinde. Buradaki sorunları nasıl çözeceksiniz?    Denizcilik Müsteşarlığı olarak yaptığımız düzenlemeleri özel olarak bir bölge, bir teşkilat, bir liman veya tek bir gemi için yapmayız. Biz kılavuzluk ve/veya römorkörcülük teşkilatlarının yapısı ve işleyişi ile ilgili sorunlara,  Müsteşarlığımızdan izinli veya geçici izinli olarak Türkiye kıyılarında hizmet vermekte olan 47 adet teşkilat ile bu hizmetlerden yararlanan liman ve  gemi işletmecilerinin bütünü açısından yaklaşmak durumundayız. Ancak sözünü ettiğiniz İzmit Körfezi teşkilat bölgesiyle ilgili geçmişte ve bugün de kamuoyuna da yansıyan bazı sorunlar, diğerler bölgelere oranla daha fazla ön plana çıkmış ve önceki izin süreçleriyle bağlantılı olarak verilmiş olan Danıştay Kararları sebebiyle idaremizin uygulamalarını şekillendirmede daha baskın olmuştur.  Bununla birlikte, Danıştay’ın ve Rekabet Kurumunun  bu kararları da, Teşkilat Yönetmeliği hazırlık çalışmalarımız için önemli bir değerlendirme ortamı sağlamıştır.  Peki madem siz değil de Müsteşarlık olarak düzenlemeleriniz konuşuyor, hazırladığınız Yönetmelik teşkilatları nasıl düzenleyecek bu alandaki tekelleşme iddialarını ortadan kaldıracak mı? Öncelikle dünyada her yerde  Kılavuzluk ve Römorkörcülük Hizmetleri, coğrafi olarak sınırlanmış bir liman bölgesinde doğal monopol yapısında hizmet verirler. Telekom, enerji bazı ulaştırma sektörlerinde de geçerli olabilen bu yapı, salt iktisadi teorilerle açıklanabildiği gibi, kılavuzluk ve römorkörcülük hizmetleri için ayrıca denizcilikte emniyetin gerekleriyle de destek bulmaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken, bir bölgedeki kılavuzluk ve römorkör hizmetleri için tek yada sınırlı sayıda teşebbüsün girişine izin verilse dahi, bu teşebbüsün davranışlarının rekabetçi sektörlerdeki teşebbüslerin aksine ayrıntılı regülasyona tabi tutulması zorunluluğudur. Çünkü doğal tekeldeki kılavuzluk ve/veya römorkörcülük teşkilatının menfaatleri ile liman ve gemi işletmecilerinin menfaatleri ancak bu şekilde uzlaştırılabilir. Peki Denizcilik Müsteşarlığı olarak bu uzlaştırmayı yaparken, yönetmelikle hangi usul ve esaslara yer vereceğiz? Sanırım uzun bir girişten sonra sorunuzun bu kısmına gelebildim. Taslak Yönetmeliğimiz, teşkilat bölgesi kavramına coğrafi sınırlar koyacak. Sınırsız bir coğrafi alanda hiçbir teşkilat etkin hizmet göremez. Bir teşkilat bölgesi içindeki kılavuz istasyonları ve römorkör barınaklarının birbirine olabilecek uzaklıkları da etkin hizmetin bir gereği olduğundan, yönetmelikte bu mesafeyi de  tanımlıyoruz. Yönetmelik sınırları belli bir hizmet bölgesinde, tek bir kılavuzluk teşkilatına izin verilebileceği esasına oturtuluyor. Ancak İdare, Eşik Tonaj olarak belirlenen değerin üzerinde gemi trafiğinin olduğu römorkörcülük teşkilatı hizmet bölgelerinde, talep olması halinde, ikinci bir teşebbüse de römorkörcülük teşkilatı faaliyet izni verebilecek. Tehlikeli yük terminallerindeki kılavuzluk ve römorkörcülük hizmetleri için ilave standartlar istenecek. Teşkilat izni başvurusu ve izin değerlendirilmesi standart hale geliyor. Bu sebeple Yönetmelik, verilen izinlerin herhangi bir platformda sorgulanmasını önleyecek olan nesnel, ayırımcılık gözetmeyen, şeffaf ve orantılı seçim kriterleri getiriyor. Bir hizmet bölgesine aday olan teşebbüsün seçiminde, mesleki ve teknik yeterliğinin yanında, taahhüt edeceği yatırımların finansman büyüklüğü ile hizmetlerden kamu tarafından alınan  payın oranı da etken olacak.  Pay konusunda aday teşebbüsler, seçilme şansını arttırabilmek için Bakanlar Kurulunun belirlediği orandan az olmamak kaydıyla teklifinde serbest bırakılacak.  Bugün Kılavuzluk ve Römorkörcülük hizmet tarifelerinden çok şikayet ediliyor? Tarifelerde bir değişiklik söz konusu mu? Önce tarifelerden kimin ve ne gerekçe  ile şikayet ettiğini öğrenmek lazım. 01 Ağustos 2003 tarihinde bu hizmetler için tarifeler %30 oranında indirildi. Bu kararın gerekçesi, ülkemiz limanlarını bölgesel rekabette dinamik tutabilmekti. Bizce amaç gerçekleşti. Ancak Müsteşarlık olarak, tarifeleri tavan değer olarak açıklıyoruz ve o bakışla izliyoruz.  Tavan değerler aşılmadığı sürece bizce sorun yok. Bazı bölgelerde çeşitli sebeplerden dolayı  aşırı indirimler yapılmış ise ve şimdi tekrar tarife değerlerine dönülmüş ise, bu o indirimi yapan ve kabullenen hizmet akdinin tarafları arasında çözümlenecek bir argümandır.  Ancak yeni yönetmeliğimizde ölçek ekonomisine dayalı tarife regülasyonu getirmeyi planlıyoruz.  Bu surette idarece onaylanacak tarifeler, hizmetin etkin olarak sağlanması maliyetine dayalı olacak ve haklı bir gerekçe olmadıkça; teşkilatın etkin piyasa gücünün bir sonucu olarak ortaya çıkabilecek aşırı fiyatları içermeyecek, bazı hizmetlerin maliyetinin başka hizmetlerin ücretlerinden desteklenmesi veya karşılanmasına olanak vermeyecek,  liman tesisleri arasında rekabetin kısıtlanmasını hedefleyen fiyat indirimlerini ihtiva etmeyecek, aynı veya benzer hizmetlerin sunulmasında kullanıcılar arasında ayrım yapılmasına yol açmayacaktır. Böylelikle tarifeler dinamik olarak güncellenebilecek, yakıt fiyatlarındaki artışlardan kimse mağdur olmayacak ve göreceli olarak az geminin geldiği teşkilat bölgelerinin sorunlarına da duyarlı olunabilecektir. 2007 yılında bu alanda tartışmalar ve kavgalar biter mi? Biz herhangi bir tartışmanın tarafı olmadığımız ve regülatif bir makam olduğumuz için onu tartışanlara sormak gerekir. Bizim hedefimiz biraz önce açıkladığım doğrultudaki, mevzuat alt yapısını 2007 yıl başından itibaren yürürlüğe koymak olacaktır. Bu düzenlemeler, denizciliğin gereklerine ve iktisadın yer bulmuş teorilerine inananlar için çözüm ve suskunluk, bunun dışında kalanlar için düğüm ve kavga olur.Sayın Poyraz bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz...DenizHaber.Com-Özel
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 Deniz Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim