• BIST 9068.33
  • Altın 2324.893
  • Dolar 32.3725
  • Euro 34.9755
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 15 °C
  • İzmir 17 °C
  • Antalya 23 °C
  • Muğla 16 °C
  • Çanakkale 18 °C

Hazar deniz mi göl mü tartışması

Hazar deniz mi göl mü tartışması
Statüsü belirlenemeyen ve zenginlikleri paylaşılamayan Hazar’ın henüz var olmayan suçlularını cezalandıracak mekanizmalar kurma yarışı başladı.
Deniz miydi göl müydü?Mirza Çetinkaya, Zaman gazetesiLezzetli Kızıl balığı, havyarı, uzaydan güzel görünüşü bir tarafa, statüsü belirlenemeyen ve zenginlikleri paylaşılamayan Hazar’ın henüz var olmayan suçlularını cezalandıracak mekanizmalar kurma yarışı başladı. ‘Göl mü, deniz mi?’ olduğunda dahi karar kılınamayan Hazar’da kıyıdaş olan Rusya, İran, Türkmenistan, Azerbaycan ve Kazakistan’ın resmi söylemlerin aksine kendi alanlarını peyderpey silahlandırmaları yetmiyormuş gibi ABD, burası için muhafız birlikleri kuruyor. Rusya ve İran’sız kurulmak istenen Hazar muhafız birliklerinin, enerji kaynakları ve boru hatlarına saldıracak ‘teröristler’e karşı mücadele edeceği söyleniyor resmen. Kendisiyle mücadele için öncelikle ‘terörist’in ortaya çıkartılması gerekiyor. Ancak Hazar havzasında, uluslararası gücün dikkatini kendisine çekebilecek ciddi ayrılıkçı bir güç ya da herhangi bir başkaldırı hareketi söz konusu değil şimdilik. Merkezi, muhtemelen Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de yerleşecek olan muhafız birliklerinin oluşturulmasında Kazakistan, Türkmenistan ve Türkiye’den yararlanılacak. ‘Hızlı polis gücü’ şeklinde organize edilecek kuvvetlerin yanı sıra ABD çevik kuvvetlerinin gelmesinin beraberinde hava kuvvetlerine de birtakım imkanların sağlanması gündeme gelecek. İki yıl önce güneyde petrol aradıkları zaman başlarına geldiği gibi Azeri petrolcüler, İran savaş gemileri tarafından taciz edilemeyecek artık. ‘Statüsü deniz olursa, uluslararası bir sorun olur’ varsayımıyla Hazar’ı sadece kendi aralarında paylaşabileceğini düşünen ancak bunda bir türlü anlaşamayan kıyıdaş 5 ülke işi yıllarca sürüncemede bırakınca Batı, bu soruna da dahil oldu. Rusya, İran, Kazakistan, Türkmenistan ve Azerbaycan beşlisi, Sovyetler’in dağılmasından bu yana ne Hazar’ın statüsünü belirleyebiliyor ne de sahip olunan zenginlik kaynaklarını verimli şekilde paylaşabiliyor. Kıyıdaş beşlinin ilgili delegasyonlarının sayısız toplantıları ülke liderlerini bile bir araya getiremedi yıllarca. Bugün, Hazar’la ilgili hukuki dokümanlar, ta SSCB ile İran arasında 1920 ve 1940’lı yıllarda imzalanan anlaşmalardır. Aslında Hazar’ın çevresindeki beşli de İvan Krılov’un bir fablını hak ediyor ama... Azerbaycan, Türkmenistan’la, İran, Rusya ile anlaşamayınca ABD araya daldı. Bölge liderleri ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld kadar bile gayretli olmadı. Rumsfeld son bir buçuk yıl içinde 3 kez Bakü’yü resmen ziyaret etti. Moskova kaynaklı pek çok gözlemci, Ortadoğu’daki petrolü tekeline alan ABD’nin gelecekteki Çin potansiyelini enerjisiz bırakmak için Hazar havzası ve Orta Asya’yı nüfuz alanına çevirme gayreti içerisinde olduğunu belirtiyor. Çin’in yegâne enerji kaynağı olarak duran Rusya’nın etrafını çevreleyen ABD liderliğindeki Batı’nın ne derecede bu emelinde başarılı olacağını zaman gösterecek. Nükleer güç Rusya’nın hiddetini üzerine fazla çekmemekte hassas davranan Washington yönetimi, ince yollara başvurarak yerel unsurları harekete geçiriyor. Kiev yollarına düşen post Sovyet cumhuriyetlerindeki muhalif sayısı giderek artıyor son günlerde. Kıyıdaş ülkeler, deniz mi göl mü diye tartışıncaya kadar Hazar uluslararası bir sorun haline getirildi. (Zaman Gazetesi MİRZA ÇETİNKAYA 18.04.2005)
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 Deniz Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim