• BIST 9722.09
  • Altın 2428.571
  • Dolar 32.5199
  • Euro 34.8
  • İstanbul 16 °C
  • Ankara 21 °C
  • İzmir 18 °C
  • Antalya 16 °C
  • Muğla 14 °C
  • Çanakkale 15 °C

Galataport "sakat" doğdu

Galataport "sakat" doğdu
ICT Ceo'su Sadettin Bülbül
17-10-2005 01:00Galataport Kruvaziyer’e cevap veremezTürkiye’nin denizcilik sektöründeki prestij projelerinden biri olan Galataport’un 4.4 milyar dolara ihale edilmesinin üzerinden haftalar geçmesine rağmen tartışmaları son hızla devam ediyor. Türkiye’nin uluslararası Kruvaziyer limanı olma noktasında önem arz eden projenin, hizmete girmesiyle birlikte Akdeniz çanağında bulunan onlarca kruvaziyer limanı karşısında rekabet ortamı ne boyutta olacağı merak edilen bir konu olarak göz önünde bulunuyor. Özellikle 25 milyar doları bulan Akdeniz kruvaziyer pazarında, Türkiye’nin aldığı pazar pastasının binlerle ifade edilmesi, Galataport projesinin önemini arttırıyor. Amerika’ya yapılan 11 Eylül saldırılarından önce İstanbul Karaköy Limanına deniz yoluyla gelen turist sayısı 350 bin civarında iken 2004 rakamlarına bakıldığı zaman gelen cruise yolcu sayısı 190 bin sınırına doğru geriledi görülmekte. İstanbul’a yanaşan Kruvaziyer gemiler, 11 Eylül saldırılarından sonra kendilerine alternatif rotalar buldular. Marsilya, Pire, Chetevechia İstanbul’un alternatifi olan cruise limanları oldu. Galataport’un hizmete girmesi ile birlikte, Akdeniz çanağındaki liman rekabetinin İstanbul’a ne getireceğini Cruise sektörünün duayeni ve ICT Turizm Ceo’su Sadettin Bülbül’le konuştuk. Sadettin Bülbül, 1998 yılında Türkiye’ye sefer yapan Carnival Gruba ait Grand Princess gemilerini ilk İstanbul Karaköy Limanı’na getiren kişi olarak biliniyor. Aynı zamanda Merkez Denizcilik şirketi olarak P&Q Cruise, Holland Amerıca Lines, Windstar Cruises, Princess Cruise ve Seadream Yatch Club donatanlarına bağlı kruvaziyer gemilerinin Türkiye acenteliğini yapıyor. Kendisi ile Galataport ve Cruise turizmini konuştukSayın Bülbül Galataport projesi sektöre ne gibi bir katkı sağlayacak?Galataport, bölgesel bir projedir. 100 bin metrekare açık alanı, 300 bin metrekare kapalı alanı ve sahile bin 200 metre kıyısı olan bir emlak projesidir. Galataport bu şekli ile sektöre bir katkı sağlayacağını zannetmiyorum. Çünkü projede emlak derinliği olan ama liman özelliği gitgide daraltılan bir proje olarak göz önünde bulunuyor.Bu proje kruvaziyer turizmine neden katkı sağlamaz?Projeye baktığınız zaman bin 200 metre yanaşma rıhtımı olan Karaköy Limanı, Galataport projesi ile 600 metreye düşüyor. 600 metre yanaşma rıhtımı olan bir limana en fazla iki büyük gemi yanaşabilir. Üçüncü büyük gemi aynı anda bu limana yanaşamaz. Cruise yolcusunu teknelerle limana indiremezsin. İndirirsen bir daha bu şirket İstanbul’a gelmez kendilerine yeni rotalar belirlerler. Galataport projesi açıklandığı zaman İstanbul yeni bir kruvaziyer limanına kavuşuyor dendi. İstanbul bu proje ile kruvaziyer şirketlerine bir cazibe merkezi olamaz mı?Merkez Deniz acentesi olarak bu sene Türk limanlarına temsilcisi olduğumuz Cruise şirketleri kanalıyla 100 bine yakın yolcu getirdik. 2006 programında ise bu rakam yüzde 25 artış gösterecektir. Temsilcisi olduğumuz firmalar eğer yanaşacakları limanda yer sıkıntısı yaşarlarsa bir daha bu limana gelmezler. Galataport projesinin derinliği var. Otel, rezidans ve alış veriş merkezleriyle bir cazibesi olabilir ama 600 metre yanaşma rıhtımı olan bir limanın Cruise şirketleri için hiçbir cazibesi yoktur. İhaleyi alan konsorsiyumun içinde bulunan RCC’nin gemileri bu projede kendilerine yer bulabilirler. Royal Grubu kendi gemilerine öncelik verirse diğer firmalar alternatif bir yer aramak zorundadır. Aksi takdirde Galataport’un kruvaziyer turizmine bir katkısı olamaz.Galataport bir anlamda Akdeniz’deki diğer limanlarla rekabet edemez mi?İstanbul kruvaziyer turizm potansiyeli açısından Akdeniz çanağında müstesna bir yere sahiptir ve transit uğraklar dışında gerekli liman alt yapısı oluşturulması halinde gemilerin yolcu değişimlerinin "turn around" yapılabileceği birkaç önemli limandan biridir. ama bu projeyle bazılarının söylediği gibi Barselona olamaz. Yanaşmak için gerekli rıhtım kapasitesine ve terminal imkanlarına sahip olmayan bir İstanbul, bütün olumlu yanlarına rağmen kruvaziyer turizm faaliyetlerinden hak ettiği payı alamayacaktır. Akdeniz bölgesindeki limanlara bir bakın. Barselona Limanı’nın dört tane terminali var. bir anda 10 tane büyük, 10 tane küçük gemi rahatlıkla yanaşabiliyor. Marsilya ve Venedik yeni iskelelerle Cruise şirketlerinin programında olan limanlar. Galataport’a baktığın zaman 600 metre yanaşma iskelesi olan bir yere ne kadar gemi yanaştırabilirsin ki? En fazla iki büyük veya iki küçük, bir büyük Cruise gemisi yanaşabilir. Bu rakamlarla ve bu boyuttaki iskele ile Akdeniz çanağında hiçbir limanla rekabet edemezsin.İstanbul için kruvaziyer turizmi noktasında ne yapılmalı?İstanbul’un kruvaziyer merkezi yapılabilmesi için illa ki Kız Kulesi manzaralı bir limanı olmasına gerek yoktur. Galataport projesi daha çok kimin hangi şartlarla aldığı, ödeme koşulları gibi unsurları ile tartışılmaktadır. bu projenin İstanbul ile ülkemize kruvazıyer turizmi açısında getireceği katkıların çok kısıtlı olduğunun ise göz ardı edildiğini vurgulamak isterim. Bu bakımdan Avrupa yakasında, eski yarımadaya ulaşım imkanlarını gerekli şartlarda sağlayacak alternatif bir kruvaziyer liman projesinin geciktirilmeden hayata geçirilmesi mutlaka gerekmektedir. DTO üyelerinin Özelleştirme İdaresinden aldıkları Ataköy Marina’ya Cruise yanaşma iskelesi inşa edildiği zaman İstanbul için bir alternatifi olabilir. Bu demek değil Galataport işe yaramaz tabii ki işe yarar. Galataport’un yapılması İstanbul’a mutlaka katkı sağlayacaktır. Ancak sadece İstanbul için Galataport denirse, kruvaziyer turizmine Galataport cevap veremez.Kaynak:Recep CANPOLAT-Akşam GazetesiDenizHaber.Com
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 Deniz Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim